KT ♣ Bölüm 30

1.7K 258 104
                                    

Selam benim canım KT severlerim..

Yeni bölümü keyifle okuyun...


Kimliği belirsiz araştırmacıların yaptığı gözlemlere göre hayat, ıssız bir adada yeme, içme ve sevişme ritüelleriyle devam ettiği sürece yaşlanma gerçekleşmiyordu. Yine bu belirsiz araştırmacılar, sevişme etkinliklerinin icraa edilmesinde sıradan ve tekdüze olmasını değil de farklı biçim ve pozisyonlarda, hayal gücünün tüm sınırları zorlanarak gerçekleşmesi taraftarıydı.

Hal böyle olunca Alin ve Brian, sırf adı sanı duyulmamış olan bu araştırmacılara destek olabilmek adına, bolca yiyip içiyor ve her fırsatta farklı deneyimlere açık olarak sevişiyorlardı. Hayatları onlardan başka kimsenin olmadığı bu adada, bir grup  suikast timinin içinde ve dünya suç örgütleriyle işbirliği halindeyken dahi güzeldi. 

İstihbarat birimleri için aynısını söyleyemezdi Alin. Bir yanda Alec üstü kapalı bir şekilde Brian'a  Alin ile ilişkisinin, özellikle hükümet açısından kabul edilemez olduğunu savunurken diğer yanda babası kızının huyunu bildiğinden net bir şekilde karşı koymadan türlü tacizlerle bezdirmeye çalışıyordu onları. Önce Brian'a sünnet olma kuralı koymuş şimdi de şeyhülislamdan yabancı bir damatla evlenmenin sakıncası olmadığına dair fetva yayınlatmalarını istiyordu. Zavallı Brian fetva döneminin Osmanlı'da kaldığını bilmediğinden şeyhülislamın kim olduğuna dair araştırmalar yapmıştı gece boyunca ve gerçeği öğrendiğinde evrakta sahtecilik yaparak Türkçe'yi akıcı konuşan bir ajanı babasına şeyhülislam olarak göndermiş, işlerini zorlaştırma planı elinde patlayan babası da patates bağladığı başına sarımsak da ekleterek tansiyonuna iyi geldiğini söylemişti. Fakat babasının pes etmek gibi bir niyeti olmamıştı asla. Bu olayların hemen ardından Brian'dan Ferhat misali kendi seçeceği bir dağı delmesini istemiş lakin o esnada günümüz teknolojilerini unutmuştu. Çok büyük bir olay yaşanmamıştı gerçi bu istek sonunda. Snowup Dağı'nın tepesi yoktu sadece. Plato olmuştu ikisinin aşkı sayesinde. Günlerce haberlere konu olan bu olay da babasının pes etmesine neden olmamıştı. Onları bezdirmek için var gücüyle saldırıyordu hala.

Ah, bezmek gibi bir niyetleri yoktu kesinlikle. Onlarla her iletişime geçtiklerinde gerildiklerinden yine beden sağlıklarını kontrol altında tutma amacıyla sevişiyor, gerilen her bir sinir hücrelerinin gevşemesini sağlıyorlardı.

Sırların açığa çıkmasının diğer bir güzel yanı ise Varis Yuvası kızları ile iletişime geçebiliyor oluşuydu. Her ne kadar grup o telefonuna ulaşana dek Brian ile ikisi arasında türlü fanteziler hayal edip bunun üzerine uzun uzun konuşmuş olsa da adaya geldiklerinden sonra Demir son noktayı koymuştu.

"Kız elden gitti." yazmıştı hıyar.

"Nasıl?" diye soran Emre olayı anlayamayınca da hain ikizler girmişti devreye.

"Atı alan Üsküdar'ı geçmiş işte." yazmıştı Kayhan ve Emre belki yine anlamaz diye Serhan minik bir açıklama yapma gereği duymuştu.

"At Brian oluyor bu arada."

"Üstelik İngiliz!" diyen Taylan'ı annesi koru sınırlarında doğurmuş olmalıydı aksi halde onun o manyak varis grubuna bu kadar benzemesi imkansızdı.

Kızlar en azından erkekler gibi alay konusu yapmamışlardı bu durumu. Onlar eniştelerini bağırlarına basmaya çokta razıydılar ve bir takım küçük ricaları vardı Brian'dan. Lina mümkünse kraliçe ile tanışmak,  Özge yaşlılara kötü davrandığını tespit ettiği bir grup insanı bizzat kocasıyla birlikte tenhalarda kıstırarak dövdüğü halde mümkünse timin onları buharlaştırmasını,  Masal, Lina hazır kraliçeyle tanışırken kendisi de sarayın dekorasyonu ile ilgili kraliçeye yeni bir bakış açısı getirmek istiyor, Tanem ikisinin doğacak çocuklarının adı üzerinde söz sahibi olmak ve mümkünse adını Rüknettin koymayı arzu ediyor, Ceren oğlunun uygun yaşa geldiğinde Manchester United'ta forma giymesinin garantilenmesini istiyordu. Öyle basit isteklerdi yani. Hele Nilay ve Selen'in düşes unvanı almak  istemeleri çocuk oyuncağıydı resmen. 

KAÇINILMAZ TUTSAK (AŞK-I KİMYA) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin