KT ♣ Bölüm 22

2K 323 243
                                    

Selam benim canım KT bekleyenlerim...

Size bölüm yazmak istiyorum canlarım ama eşim gardiyan misali başımda. Bilgisayarın kapağını açsam kapatıyor. Telefon elimde uzun kalsa elimden alıyor. Vallahi kaç yıllık evliyim ama hiç böylesine bıkmamıştım kocamdan. Sahur sonrası o görmeden hızlı bir bölüm yazdım size. Hatalar varsa belirtirsiniz artık😉

Bu bölüm bana nazar değdirdiğine yüzde yüz emin olduğum ve en fanatik hayranım olan biricik kankam MeltemGrken için. 

Ve kitaplarımın basılmasını isteyen sevgili user28642217 için. Yazarın bu konuyla ilgili hiç niyeti yok maalesef. Burada kurduğumuz dostluk yetiyor bana.

04/04/2020 de başladığım bu serüvenin ikinci yılı dolmuş. Nice yıllarımız olsun canlarım...

Yeni bölümü keyifle okuyun...


Alin, Türkçe konuşan Brian'ı duyduğunda onun katil ruhuna ek bir de inanılmaz yalancı olduğuna tanık olarak bir kez daha nefret etti ona olan hislerinden. İki ajan ekip arasında zamansız yapılan baskın nedeniyle tartışma devam ederken Brian ne yüzle konuşabiliyor ve nasıl olup da bu kadar korkusuz durabiliyordu. Yakalanmıştı. Üstelik iki ülkenin ajanlarının her birine.

Ve onu kandırmış, o yüzüne karşı küfür ederken hiç açık vermeyerek adamları ona pezevenk diye hitap ettiğinde dahi sinsiliğini korumayı başarmıştı.

Ve en kötüsü, onun koynuna girmeyi başarmasıydı. Gerçekten kendisine karşı tutku hissettiğini sanmıyordu artık. Ona küfürler eden kadına bir ders vermişti muhtemelen aklınca. Her şeye rağmen ona karşı koyamayan Alin'e gülmüş olmalıydı. Brian onun yenilgi kavramını da değiştirmişti sonunda. Önceden yenilgi kelimesinin olmadığını söyleyen Alin artık bu kelimenin varlığını tüm hücrelerinde hissediyordu. Brian'a hem bedenen hem de ruhen yenilmiş, kendisiyle alay etmesine bile isteye izin vermişti.

Fakat, yine de pes edecek değildi Alin. Gerekirse kanının son damlasına kadar savaşacaktı onunla. Hala kavga halindeki ekiplere dönerek ve şaşkınlığını büyük bir ustalıkla saklayarak ve en önemlisi Brian'ı küçümseyerek konuştu.

"Bence kavgayı bir kenara bırakma vaktiniz geldi. Ben ne zamandır sırf bu pislikler açığa çıksın diye bu katilin yanındayım haberiniz var mı? Ne zamandır rol yapıp bilgi toplamaya çalışıyorum diye soracağınıza tutturmuşsunuz baskın olmamalıydı diye. Gördüklerim sonucu kesin olarak söyleyebilirim ki bu adamın hiç vakit kaybetmeden öldürülmesi şart."

Alin çıkışı sonucu destek beklemişti ekiplerden. Savaş komutanı misali saldırı anından önceki konuşmasını yapmış ama karşılığında istediği coşkuyu bulamamıştı.

"Bunun akıllıca bir karar olduğunu sanmam küçük hanım." dedi İngilizlerden biri.

"Ah! Emin olun, en mantıklı karar. Adamları o yokken dağılır emin olun. Hem çok gerekirse ben kaçarak kurtulduğumu söyler, adaya tek dönerim. Bu cani öldüğünde patron ben oluyorum doğal olarak. İçeriden haber almanız da kolaylaşır."

Daha ne söylesindi Alin? Dünyayı bir pislikten kurtarmak için kendi canını koyuyordu ortaya ama karşısındaki adamlar da iş yoktu. Didişmenin ötesine geçemedikleri gibi ortaya sürülen fikirleri de algılayamıyorlardı.

"Şafak Amca, neden susuyorsun?" diye sordu dayanamayarak.

"Hayatım sorun şu ki, Brian'ı öldüremeyiz."

KAÇINILMAZ TUTSAK (AŞK-I KİMYA) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin