KAÇINILMAZ TUTSAK (AŞK-I KİMYA) (TAMAMLANDI)

KT ♣ Bölüm 6

Selam benim canım KT severlerim..

Bir önceki bölümde yarınızı etiketlemeyi unuttuğumdan üzgün olduğumu bilmenizi isterim. Bu bölüm unuttuğum arkadaşlarım için...

Keyifle okuyun...

Brian'ın eğlence sözü, yeni yıl partileri öncesinde yapılan organizasyonların tam tersi yönde cereyan etmesi kadar ürkütücüydü. Alin hiç unutmaz, en son Varis Yuvası sakinleri ile gittikleri çok ünlü bir mekânda yeni yıl coşkusu adı altında verilen parti, bir tane daha arabesk okuyayım, diyen sanatçının bütün gece damardan şarkılar söylemesi nedeniyle eğlenceden çok bir çeşit tatlı bıçağı ile kendini öldürme çalışmasının ötesine geçememişti. Öyle ki geri saymaya bile gerek duymamıştı varisler. Canını seven kaçsın, diyerek soluğu sahilde almışlar, yağan karın altında aşk yapmışlardı. Alin dâhil olmamıştı aşk yapma işine, yanında aşk yapabileceği kimse yoktu çünkü. Damızlık olarak iştirak etmişti yılın son saniyelerine. İşte Brian da tam olarak o coşkuyla vermişti eğlence haberini lakin Alin de kararlıydı. O küstah adam ki onu zorla alıkoyduğundan bahsetmek bile istemiyordu kendisi, yaptığının bedelini ödeyecekti bir güzel.

"Gardiyan hazretlerinin söyleyecekleri bittiyse odama çekilebilir miyim?" diye sordu yine alaylı bir ifadeyle.

"Yoksa dibime girmek için daha başka bahaneler mi sayacaksın bana?"

Brian, genç kadının kolunu bırakmasına rağmen bakışlarını çekmemişti üzerinden. Alin bağlantıyı koparak ilk kişi olmaktan nefret ettiği halde en havalı şekilde saçlarını savurarak döndü arkasına ve odasına giden koridorda aldı soluğu.

Odasının önüne geldiğinde üst düzey kilit önlemlerine rağmen onu bekleyen iki gardiyanın olmasına bozulmadı Alin. Sonuçta ertesi gün özgürlük kuponunun ilkini eline alacaktı. Eski zamanlardaki teyzelerin gazetelerden kupon toplayarak evlerine eşya aldığını dinlerken o kupon biriktirme sürecini hayal ettiğinde gözüne ne kadar da sıkıcı gelmesinin bir önemi yoktu. Beşli tava seti için kupon biriktiren teyzenin azmiyle biriktirecekti özgürlük anahtarlarını.

Yatağına uzandığında özellikle de kazandığı zaferin etkisiyle umut doluydu genç kadın.

Brian, adamları dağılıp o yalancı da odasına çekildiğinde kendi özel odasında aldı soluğu. Bu kızın buraya hangi amaçla geldiğini öğrenmesi şart olmuştu zira. Gregor ile ilgili böylesine ustalıkla yalan söyleyen biri kesinlikle bu adaya tesadüfen düşmüş olamazdı. Hele o hıçkırarak ağlaması yok mu, Brian evde bir kupa olsa kesinlikle kıza verirdi o anlarda ve birincilik koltuğuna bizzat kendisi oturturdu o yalancıyı.

Adamlarını da boğmak istemişti bir an. Gregor'un böylesine salak adamları olduğuna inanamıyordu. Kızın onlara rol yaptığını anlamak bir yana utanmasalar ayaklarına kapanıp bir de af dileyeceklerdi. Gregor'un adamlar açısından önemini kabul ediyordu Brian. Her adamını küçük yaşlarda bulmuş, içine düştükleri bataklıktan çıkartarak onları eğitmiş ve bir yuva vermişti Gregor. Zeki adamdı zaten ortağı. Minnet duygusundan daha güçlü bir sadakat sebebi olabilir miydi hayatta? Yardım eli hayırsever olduğundan değildi asla, ona ihanet etmeyecek adamları bizzat kendisinin yetiştirmek istemesinden kaynaklanıyordu.

Odasına girip kendi güvenlik sistemini açtığında önce bir telefon görüşmesi yapmaya karar verdi.

"Benim." dedi karşı tarafa.

"Kızı tekrar araştırmanızı istiyorum. Hayatındaki her şeyi, herkesi bilmek istiyorum ve hatta takıldığı kamera görüntülerini bile."