KT ♣ Bölüm 18

1.8K 290 161
                                    

Selam benim canım KT bekleyenlerim...

Yeni bölümü keyifle okuyun...


Gizli kalmasını istediğiniz olaylar hiç beklemediğiniz bir biçimde ortaya dökülünce dikkati çeken en önemli şey bedeninizin verdiği tepkilerdir. Mesela yanaklar, yanmaya başlayarak kızarırlar ki amaç kesinlikle sizi ele vermektir. Sonra birden kekelemeye başlarsınız ki bu da az önce sıçtım şimdi de batırıyorum anlamına gelir. Jest ve mimikleri aşırı kullanmaya başlamanız tüyü de diktiğinizin göstergesi olup topun ağlarınıza girdiğini haykırır adeta.

Alin, bahsedilen süreçlerin hepsinden geçmişti. Brian, gelen üçlüye nişanlı olduklarını söylediğinde yanakları kızarmaya başlamış, kalçasından tutarak ona sarıldığında kekelemeye başlamış ve şimdi de engel olamadığı yüz ve mimik hareketleriyle tüy dikme aşamasına gelmişti ki Demir ile aralarında geçen Türkçe konuşmaya dikkat kesilen Brian girdi söze.

"Ne dediniz?" diye sordu Demir'e bir şahininki kadar kesin ve şüpheli gözlerle.

Fakat Demir tam bir profesyoneldi kendini gizleme konusunda.

"Nişanlınız" ki nişanlınız sözcüğünün altını çizdiği vurgusundan anlaşılıyordu. "Bittiğini söyleyerek Türkçe konuştuğunda ben de ona üzülme kardeşim hepsi bitecek dedim. Onu bu hastalıktan kurtaracağımızı belirtmek istedim yani."

"Sizin de Türkçe bilmeniz ne tesadüf." derken bakışlarını Demir'den çekmemişti Brian. Sanki gözleriyle Demir'in suratındaki beyaz boyayı siliyor ve ardındaki gerçek yüzü görmeye çalışıyor gibiydi.

Demir gayet rahat bir şekilde "Ah, kliniğimizde çalışan Türk bir arkadaşımız var. Ondan öğrendim." dedikten sonra Alin'e döndü.

"Siz nereden öğrendiniz?" diye sordu  merak dolu bir yüz ifadesiyle. Alin işte tam o anda Karaca'yı düşündü. Ünlü bir mafyanın torunu olana Karaca, istihbaratın en önemli eğitim kampını yöneten Demir'in eşiydi ve Alin bu ikilinin bir araya gelmesini bile tuhaf bulmazken Karaca'nın Demir'e nasıl güvendiğine şaşırmıştı tam olarak şu anda. Adam yalan söyleme konusunda profesyoneldi resmen ve hiç kekelemeden yalan söylerken bir an bile düşünmemiş, tek bir kirpiği bile hareket etmemişti.

Alin bir süre kem küm ettikten sonra "Türk bir arkadaşımdan öğrendim ben de." dedi ve Brian'ın kalçasındaki elinden kurtulmak için sağa doğru bir hamle yapmak istedi lakin Brian onu bırakmadığı gibi hiç olmaması gereken yerdeki eli de dairesel hareketlerle bildiğiniz kıçını okşadı.

Alin daha önce Demir ve Toprak ile girdiği bütün savaşları kazanmış biriydi lakin şu an ayrı ayrı ikisi de ona bakışlarıyla savaş açmış olmakla birlikte üstünlüğü kesinlikle ellerinde tutuyorlar, Alin'i hücrelerine ayıracak kadar sert saldırıyorlardı.

Ortamdaki gerilimi fark eden Begüm boğazını temizleyerek dikkatleri üstüne topladı ilk olarak ve seansa başlamak istediğini söyledi.

"Çift terapisi yapalım önce." diyen kocasına aşağılar bir şekilde baktıktan sonra Brian'a döndü.

"Bu öneri niye benim patron olduğumu anlamanızı sağlamıştır diye düşünüyorum." dedi yardımcısıyla dalga geçen bir patron edasıyla. "Önce çocukluğuna ineceğiz tabi ki."

Alin için Begüm Varis Yuvası'ndaki en hit arkadaşı değildi şimdiye dek. Altını çiziyordu genç kadın, şimdiye dek değildi. Bundan bir saat önce sorsalar Tanem derdi muhtemelen ama şimdi, şu anda damarını kesseler minik Begümler akar, akan kan yerde Begüm'ün adını yazardı. O derece best olmuştu yani.

KAÇINILMAZ TUTSAK (AŞK-I KİMYA) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin