49.BÖLÜM/HARAÇLIK

18 2 0
                                    

  ELİF'İN ANLATIMIYLA

Hepimiz silah seslerinin geldiği yere koştuk.Hasangül "Yere yatın çocuklar!" Dedi.Hemen koltuğun arkasına geçtik.Bu da kimdi böyle,ama helal olsun Muhammed'in hakkından geliyordu.Aylin'in abilerindede hiç hayır yoktu.Hemen bağırıp mutfağa açılan kapıdan içeri girmişlerdi.Biraz cesaret yani bunlar hiç Aylin'e çekmemişlerdi.Aylin bir keresinde Kaan öğretmenin kafasına tahta ile vurup bayıltıp,yazılı sorularını almamızı sağlamıştı.Bizde adama yardım ediyormuş ve olayı tesadüfen görüyormuş gibi yapmıştık.Aramızda kalsın.Çatışma sesleri bittikten sonra dışarı çıktık.Bahçede gördüklerimize inanamadık.Hüsamettin göğsünden vurulmuştu.Ambulans sesleri yankılanıyordu.Sanırım bu demek oluyordu ki Aylin'i istemek için bu gün gelemeyeceklerdi.Derken arabaları göründü.Her şeye rağmen Muhammed gülüyor ve "Oooo hoşgeldiniz Selami Şentürk efendileri!!" Diyordu.Bu adam üzülmemek için ant imzalamıştı sanki.Hiç bir şey onu incitmiyordu.Neyse bir kaç hemşire ve ambulans görevlisi onu alıp götürdüler.Biz tabii bu çatışma olayını anlamak için bu gece mutfakta görevlileri dinleyecektik.Aşk-ı Memnu'ya dönmüştük.Her şeyi mutfak sakinlerinden öğreniyorduk.Neyse,Selami ve ba-ba-babası da yaşıyormuş adamın.Kim bilir kaç yaşındaydı? Biz dördümüz kalmışız Muhammed'in Selami ve babasıyla selamlaşmasına bakıyorduk ki babası "Gelinim nerede?" Deyince Hasangül Aylin'i işaret etti.Selami de zaten Aylin'e bakıyordu!Aman Allah'ım nasıl bir eve düşmüştük biz?

"Oooo pek güzelmiş Maşallah" dedi.Aylin sinirle içeri girdi.Biz de arkasından."İnanmıyorum bir de maşallah diyor yaa!Kim bilir daha kaç kıza demiştik aynısını,ben bunu parçalarım!" Dedi.Bir anda Hasangül "Ayliinn, kızım hadi kahveleri yap." Dedi.Tabii Selami'nin yanında Aylin'e iyi davranıyordu sinir pislik."Tamam Hasan abla!" Dedi Aylin de.Ohh canıma değsin derken Elaysu gelip Aylin'in saçından tuttu "Sen kimin annesine Hasan dersin ha?Ahlaksız pislik!" Derken Aylin de kızı ileri atıp mutfaktan dışarı çıkartıp kapıyı kilitledi."Allah'ım ben -" derken Hasangül "Akşam görüşürüz Aylin'cim." Dedi.Sude de "Ahh,çok korktuk biliyor musun?" Dedi ve kahkaha attı."Kızlar biz gece nereden para bulucaz?" Dedi Mervenur."Bilmiyorum,yapıcaz bir şeyler." Dedim.Yapmak zorundaydık.İstediği de az bir şey miydi? İki milyon lira istiyordu aç gözlü.Bir anda aklıma bir şey gelmişti "Biz bu Selami denen herifin kahvesine tuz felan atalım belki gıda zehirlenmesinden ölür." Dedim.Aylin hemen tuz ve şekeri çıkarttı."İyi fikir." Dedi ve kahvenin içine doldurmaya başladı.İki kaşık dolusu tuz ve üç kaşık da şeker attı.Mervenur da "Bu da benden olsun." Dedi ve içine limon sıktı."Bu da benden o zaman," dedim ve içine karbonat attım."Bu dan benden," dedi ve içine kabartma tozu attı Sude."Ölmezse bende neyim!" Dedi Aylin.Hemen dağıtmaya başladık kahveyi.Aylin kahveleri dağıtırken Selami'nin babası Mevlüt  "Tü tü Maşallah!" Dedi ve tükürüğü Aylin'in yüzüne geldi.Aylin sinirden tepsiyi parçalayacaktı neredeyse.Biz de salondaki sandalyenin birine geçtik.Bir anda Mevlüt'ün yüzü ekşisi,yoksa biz o kahveyi Selami'ye değilde,babasına mı vermiştik?

"Aylin,umarım bir karışıklık olmamıştır." Derken bir yudum dhaa aldı ve lavaboya gitti.Neyse,geri geldi ve "Allah'ın emri peygamberin ...." Sözünü bitiremeden öksürüp tekrar gitti.En sonunda geri geldi ve "Boğazıma kaçtı herhalde." Deyip kahveyi geri dikti kafasına,geri zekalı anlayamadı sorunun kahvede olduğunu.O anda dayısı araya girdi ve "... İstiyoruz." Dedi.Aslında oğlumuz yerine dedemiz demesi lazımdı.Muhammed de "Verdim gitti!" Dedi ve herkes sarılmaya başladı.Biz de kıpkırmızı olanların midesizliğine bakıyorduk.En son Elaysu "Aylin,elini öpsene kayınbabanın" derken adam bir anda bayıldı.Herkes başına toplandı.O anda bir adam geldi ve "Hüsamettin vefat etti!" Dedi.Muhammed'in hala yüzü asılmamıştı.Biz bilen üzülmüştük.İyi adamdı,mekanı cennet olsun.Hemen  Selami'nin babasını ambulansa kaldırdılar.Hasangül zorla yüzüğü parmağına geçirdi.Ama açıkçası biz minik bir zafer kazanmıştık.

Yaklaşık üç saat olmuştu.Biz odada pijamalarımızla otururken herkes hastanede Mevlüt'den haber bekliyordu.Aşağıdan "Aaa" sesleri gelince hemen aşağı indik."Gitti dağ gibi adam gittiii!" Diyordu içeridekiler."Ne oldu?" Diyerek içeri girdik."Mevlüt bey gıda zehirlenmesi yüzünden ölmüşş!" Dedi.Kafa sallayıp bahçeye indik."Biz topluca CİNAYET mi işledik?" Şimdi dedi Sude."Galiba," dedi Aylin.Evet biz CİNAYET işlemiştik.İsteyerek mı bilmiyorum ama bu sefer topluca işlemiştik.Birazdan üç araba evin önünde durdu,gelen Muhammedlerdi.Herkes çok kötüydü.Hiç bir şeyden habersiz gibi danrandık.Öykr yapmak zorundaydık.Yarın cenazesi varmış,gidicek mıydık bilmiyordum.

Saat 23.40'ı gösterirken odaya Hasangül geldi."Hazırlanın." Dedi.Sadice hazırlanın.Ben hemen siyah Kazak ve siyah kotunu giyip üstüme siyah kot ceketimi giydim.Mervenur siyah tayt ve siyah sweatshirt giydi,o da üstüne siyah kot ceketimi giydi.Aylin ve Sude de siyah sweatshirt ve siyah kot giydiler,montlarını da aldılar.Hazırdık.Büyük bir olasılıkla Haraçlık yapacaktık ki "Gidiyoruz." Dedi Muhammed.

Bir kafeye gelmiştik."Bu ilk durak,iyi bir şeyler kapın ." Deyip kafenin önüne bırakıp ara sokağa girdiler.Bir anda...

_____________________________________

Yeniden merhaba canlar!!Bu bölüm de en çok Mevlüt'ün tükürüğün Aylin'in yüzüne gelmesinde güldüm ahahhaha...

Devam edecek,sizi seviyorum iyi okumalar iyi akşamlar...


CİNAYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin