Kızlar haberle pek ilgilenmeyip odaya bavul toplamaya gittiler.Bodrum'da bir otelde 4 gün kalacaktık.Televizyonda ise dün gece Punknight üyelerinin barda kameralara yakalandığı anlar vardı ama şu anda daha önemli bir sorunumuz vardı Aylin'in hafızası,bu onlara ders olsun bir daha manyak gibi içmezler.Televizyonu kapatıp odama hazırlanmaya gidecekken bir çığlık Sude'nin odasından koptu.Hızla oraya gittiğimde Sude'nin elinde bir tava vardı.Aylin ise yerde yatıyordu!"Sude ne yaptın sen ?" "Beni o salak kuşuyla olmayan ninesinine benzetti,hem belki uyanınca hafızası yerıne gelir."Merve'ninde odaya gelmesiyle Aylin'i kaldırdık.Banyodan kolonya getirmemle ona biraz koklattık.Yavaş yavaş ayılmaya başladığın da hepimiz başına toplandık."Aylin ben kimim"(Mervenur) gercekten çok mantıklı soruydu,"Aylin psikoloğunun ismi ney?"(Elif) "Aylin kuşunun ismi ney?" (Sude) böyle sorularla kızın üstüne gittiğimizde çığlık atarak"Ne oluyor lan ! "dedi.Mal mıyım ben niye hatırla mıyım?" içimden bir kaç saat önce maldın demek geldi ama neyse bu kız bizim Aylin'di."Sonunda döndün" diyerek üstüne atladık.Ve ona her şeyi anlattık.Bir daha deli gibi içmeyecekti.
Sude ile benim kaldığım odaya gelip bavulumu hazırladım.Sude de hazırlanıp kendini duşa attı.Bende altıma siyah bir şort üstüme de oversize haki yeşiki tişört giydim.Yanımda taşıyacağım sırt çantama da sakız aldıktan sonra bavulumu giriş kapısının oraya bıraktım.Ve kızları beklemek için koltuğa oturdum.Sude'nin numara işe yaramıştı Aylin sonunda kendine geldi,yine onu bir doktora götürmek istesekte gerek olmadığında ısrar da edinve kendine bıraktık.Tatil içinse çok heyecanlıydım tabii ilk değil ama olsun havuzda yüzmek gece deniz kenarında yürümek ve bunları kızlarla yapmak daha da heyecan vericiydi.Herkes toplandığında arabaya bavulları koyduk ve koltuklara yerleştik.Ben arabayı süreektim sonra ise Aylin sürecekti.Yola koyulduğumuzda The Weeknd'in 'Party Monster' şarkısını açtım.Huzurlu bir yolculuktan sonra otele vardık.Sude'nin arabanın tavanındaki camı açıp bağırarak "Aylin bir salatalık " demesinden sonra Aylin'in onu arabadan atacak olmasını saymazsak.
Bavulları alıp danışmanın oraya gidince bir de ne görelim Gökçe,Eren (Behlül) ve Yusuf yanında ise esmer uzun boylu bir kız kızın boyu Yusuf'u geçiyordu inşallah biri dalga geçer sende kızarır ona diklenmeye çalışırken havuza düşersin veya inşallah o kız seni aldatsın.İçimdeki beddua riütelini bitirince kızlarla göz göze geldim onlarda şaşırmışlardı ama sakin davranıyorlardı.Onlar tam arkalarını döndüklerinde bizi gördüler!Normal bir surat ifadesiyle onları tanımamış gibi yaparken salak Gökçe "Kızlar naber?" dedi.Seni görene kadar iyiydim dememiz lazımdı ama biz artık küçük değidik,hiç bir şey olmamış gibi de davranamazdık.Yusuf'un gözleri de benim üzerimdeydi."İyiyiz siz?" Aylin konuşmayı devam ettirirken ben resepsiyondaki kadından odaların anahtarlarını aldım."Nasılsın Elif?" bir dakika Yusuf manyağı benim nasıl olduğumu sormuştu.Cevap vermemeyi tercih ettim. Derin bir nefes alarak sonunda yanlarından ayrıldığımızda asansöre bindik.Kapı kapanacakken Behlül kapıyı tuttu ve diğerleri de içeri girdi.Sinirden terlemişken kafamı kızlar gibi arkaya çevirdim.Gözlerimizle anlaşmaya çalışıyorduk.Bu arada Gökçe felaket kilo almıştı.Kolları bacaklarımın iki katı o derece.Ve behlül de onunla evlenip çocuk yaptığından pişman e küçük yaşta geri dönülemiyecek kararlar verirsen olacağı bu.Asansörden inip odamızın oraya gittik , şansımızın içine tüküreyim ki yan odamızdalardı.Sağımızda Behlüller solumuzda Yusuflar.Tam içeriye girecekken yine Gökçe cadısı "Kızlar bakın biliyorum ki güzel bir geçmişimiz yok ama şu anları iyi değerlendirebiliriz.Bu akşam saat sekiz de lütfen bizimle otelin restoranında yemek yiyelim.Bu davetimi lütfen kabul edin."
Biz ona içimizden s*kt*r desek de Sude bir cesaretle "Kabul." dedi.demek ki bir planı vardı.Bizde bunu anlayıp kafa salladıktan sonra odaya gittik.Saat 18.36'ydı.
Odaya girdiğimiz an hepimizin ağızından bir kelime çıkıyordu.
"Hay ben tatile gidelim diyen ağzımı ... " (Elif)
"Behlül'ün saçı dökülmüş bir iki aya kel kalır."(Sude)
"Gökçe lisede kilosuyla dalga geçtiği Damla gibi olmuş."(Mervenur)
"Yusuf'un göbeği çıkmış"(Aylin)
Daha bu tarz bir sürü konuşmanın ardından saatı 19.00 yapnıştık.Sude'nin planı ise onları havalı bir şekilde aşağılayıp bizi davet ettiklerine pişman etmekti.Ana bir şey daha yapacaktı ve bunu bize söylemedi sürpriz olucakmış.Bizde en nihayetinde hazırlanmaya başladık çok şık olmalıymışız.
dolabımı açıp üstüme beyaz bir crop altıma ise krem ve pembe rengi karışık bir etek giydim.Pembe ve beyaz ağırlıklı makyajımı giyip lıppgloss sürdüm.Saçlarımı ise su dalgası yapıp açık bıraktım.Pembe topuklu ayakkabılarımı ve pembe çantamı giydim.Hazırdım.
İçeriye girdiğimde gözüm ilk Sude'i buldu.Siyah kısa bir crop ve siyah mini etek giymişti. Siyah botları ve çantasıyla saçlarını topuz yapmıştı.Aylin ise koyu mavi renk uzun kollu bir crop altında ise siyah bir etek vardı.Siyah topuklu botları ve siyah kol çantasını takmıştı.Saçlarını ise kendi haline yani kıvırcığa bırakmıştı.Mervenur ise krem rengi bir elbıse siyah kol çantasını takmış ve siyah botunu giymişti.Saçlarını ise düzleştirmişti.Hepimiz hazırdık.
Beraber asansöre bindik ve restoranın oraya ilerledik.Gökçeler gözükmüştü.Yanlarında ise artık hepimizin yüzlerine aşina olduğu Mert ve Demir vardı.
-------------------------
SELAMLAR HERKESE CİNAYET YENİ BÖLÜMÜYLE DEVAM EDİYOR.KİTABIM 2K OLMUŞ BUNUN İÇİN HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜRLER.EN KISA ZAMANDA YENİ BÖLÜMLE GÖRÜŞMEK ÜZARE ...
İYİ GÜNLER !