Aylin'i hızla ambulansa birndirdiler.Mervenur ,Sude ve Elif de ambulansa bindiler.Mervenur'un elleri Aylin'in bir elinde hıçkırarak ağlarken "Aylin bırakma bizi..."diye yalvarıyordu.O anda ambulans görevlisinin sesi duyuldu "Tansiyonu çok düşük.". "Kalbi çok yavaş çalışıyor!" derken Elif ve Sude'nin korkudan elleri titriyordu.
Hastaneye vardıklarında Aylin baya bir kan kaybetmişti.Hemen Aylin'i ameliyata aldılar.Kızlar ameliyathanenin yanında ki üçlü koltuğa kendilerini atmış Aylin'den alıcakları iyi veya kötü haberleri bekliyorlardı.
Yarım saat sonra önlüklü,boneli çilli bir kadın hemşire odadan çıktı.Üçü aynı anda fırlayıp hemşirenin önüne geçtiler.Hemşire de onlara bir şey söyleyecek gibi duruyordu Sude "Aylin'in durumu nasıl?" Dedi titreyen sesiyle bir umut bekleyen yüzüyle.Hemşire"Hayatı tehlikesi var mermi çok derine işlemiş,gelirken çok kan kaybetmiş içinizde A Rh pozitif kanı olan var mı?"Kızlar birbirine baktı ve Mervenur "Benim kanım B Rh negatif!"Elif iç çekti ve benim de B Rh pozitif"Sude çaresiz bir ses tonuyla benim de AB Rh negatif!"deyince hemşire iç çekti ve "Depoda kalmamış,aslında nadir bulunan bir kan grubu değil ama bizde şaşırdık?!"
Sude hemen "Bizim tanığımız biri var onu arıyacaz" dedi.Sonra hemşire "Çabuk olun !" Deyince Mervenur ağlayarak "Kimi tanıyoruz !?"dedi ve Sude "Gökçe'nin ablasının kan grubu da A Rh pozitifdi.Onu arıyıcaz.Merak etmeyin ben konuşucam."
Sude koridorda numara çevirirken Mervenur "Ona bir şey olursa kendimi asla affetmem benim yüzünden ona bir şey olursa ben yaşayamam !"deyince Elif Merve'yi teselli etti ama o da aynıydı.
Sude umut dolu yüzüyle onlara dönüp "200 TL karşılığın da kabul etti pislik karşılıksız bir şey yapmaya alerjisi var da !"Kızlar sevindiler.Yirmi dk kadar sonra Gökçe ve ablası oraya geldiler.Abladını koltuğa yatırdıklarında hemşire Gökçe'nin de kan grubunu sordu.Gökçe asi sesiyle "B Rh negatif " deyince kızlar birbirlerine baktılar.Ve bir an Mervenur'un aklına Gökçe'nin onun kardeşi olduğu gibi bir şey geldi ve "Iyy!" Dedi.
Kan emeliyathaneye iletildi.Kırk dakika sonra doktor Sudenaz Aydın kapıda görüldü.Hemen önüne fırladılar.Doktor "Arkadaşınızın durumu daha iyi,yoğun bakımda daha da iyi olunca odaya alıcaz!"
Kızlar yine pozitif bir haber alamamanın üzüntüsüyle koltuğa oturdular.Elif "Bir çay alsak mı ? Bu gece uykumuz gelmez ."Deyince hep beraber kafeterya ya ilerlediler.İkişer bardak çay içtiler.Mervenur vicdan azabı çekiyordu ki her halinden belliydi.
Koridora geldiklerinde Sudenaz doktoru görünce hemen durumunu sordular.Doktor "Ben de sizi arıyordum.Durumu iyi,odaya aldık.Kalbin altından vurulmuş.Kalbi milim sıyırmış.Kalbe zarar vermeden almak zor oldu.Hatta biz kalp krizi bile bekliyordu.Ama Aylin çok iyi bir gelişme yaptı.Yarım saat sonra odaya girebilirsiniz."
Kızlar çığlık attı ve doktorun boynuna atladılar.Mervenur doktora bin kere teşekkür etti.Yarım saatin geçmesini saniye saniye saydılar sonra hemşireden onay aldıklarında odaya daldılar.Aylin doğrulmuş onları bekliyordu.
Hemen hepsi sarıldılar "Yavaş , yavaş " dedi Aylin."Özür dilerim Aylin benim yüzümden sen vuruldun ve ben o Barış'ı kendi ellerimle öldürücem!"
*************************
İki gün sonra yani cuma günü hastaneden taburcu oldular.Öbür günü bursluluk sınavı vardı ama girmeyeceklerdi.
Evde Aylin'in pansumanını yaptılar.Aylin günden güne iyi oluyor ve dikiş izleri gidiyordu.Aylik bir ay sonra eski sağlığına kavuşmuştu.Şimdi ise sıra Barış ve Kemal'i araştırmaktaydı.İ
İlk önce müdüreye gidip Mervenur'un ailesinden birini tanıyor mu diye sorucaklardı.Sonra orada her şeyi öğreneceklerdi.On beş tatil geldiği için her şeyi sakin sakin halledeceklerdi.Ama ilk iş müdüre gitmekti.
Karne gününde Mervenur takdir , Sude taktir Aylin ile Elif de teşekkür aldılar.Ama Gökçe geliştirilmeli aldı.Bu yüzden kızlar keyiflenmişlerdi.
Hazırlanmaya başladılar.Sude siyah sweatshirt ile siyah kot pantolonunu,Mervenur mavi kazağı ile giri renk koyunu giydi,Elif de siyah kazağını altına kirotlu çorap ve siyah kot şortunu giydi.Aylin ise kışlık lila renkli elbise giydi.Artık hazırlardı.
Yetimhanenin kapısına geldiklerinde garip bir his hissettiler ve içeri girdiler.Asya'yla selamlaştıktan sonra müdüre Çakır Hanım'ın yanına çıkıcaklardı.Ama Fazilet ablaya merhaba demeden edemediler.Selamlaştıktan sonra Elif"Fazilet abla ben size Allah Bağışlasın felan demiştim ya,ben onu yani ne desem yanlış bir anlaşılma sonucu dedim yani beni deli sanmayın !"dedi.Kıpkırmızı olmuştu suratı.Sonra müdürenin yanına gittiler.
Kısaca başlarına gelenleri anlattılar.Sonra kadın anlatmaya başladı.
-Yağmurlu bir gündü.Seni gördüğümde miniciktin.Sonra uzun boylu,sakal tıraşlı,dedektif gibi giyinen bir adam Berat Şimşek seni bana yanında bir kadınla bıraktı,sanırım ismi Ada Duman'dı.O Göktürk'de oturuyordu.Ben adresini size yazarım.Daha geçen günü konuştuk.Seni bana bıraktıktan sonra biz yakın arkadaş olduk.Hatta evine gidip kahve bilen içiyorduk ben hikayeyi biliyorum ama onun ağzından dinlemeniz daha iyi olucaktır.Bakın bu kağıda yazıyorum Ada bir şeyler biliyor.
Kızlar teşekkür edip Göktürk'e doğru yol almaya başladılar...
_______________________________
DEVAM EDECEK...
BEĞENMEYİ UNUTMAYIN
<3