Aylin Hasan'la konuştuktan sonra "Yes be!" Diye bağırdı.Sabırsızlıkla gece olmasını bekliyorlardı.O anda kapı çaldı."Sabah sabah kim geldi ki ?" Dediler herkes gibi.Sude kapıyı açtığında alt komşuları Çınar Bey gelmişti.Çınar Bey ve karısı Ela Hanım çok sorunlu bir çiftti.Her dakika kavga eder anlaşamazlardı.En tabak kırma sesleri geliyordu alt kattan.Kızları Güneş ve Deniz de çok sorunluydu tabii.Onlarda kavga göre göre önlerine gelen herkesle kavga ediyorlardı.
"Merhaba Çınar Bey." Dedi Sude.Çınar Bey de iç çeke çeke "Merhaba kızım merhaba." Dedi. "Sabahın bu saatinde rahatsız ettiğimize bakmayın,bizim bir doktor randevumuz vardı da,Güneş ile Deniz'i size bıraksak olur mu ? " Deyince Sude kafa salladı"Tabii tabii olur bırakın!" Dedi."O zaman beş,on dakika sonra bırakırız." Deyip gitti.Sonra yine bağırışmaya başladılar."Çınar! Hiç bir bok yapamıyon söyleyemedin dimi ? " "Söyledim Hanım söyledim!Bakacaklar,hazırla çocukları sen." Diye bağırışıyorlardı.
Beş dakika sonra Çınar Bey çocukları bıraktı "Yaramazlık yapmayın!" Derken Sude kapıyı kapattı. "Merhaba çocuklar!"Dediler ve her büyük gibi onları soru yağmuruna tuttular;
"Yaşın kaç?" "Güneş 5,ben 4." "Anneni mi seviyorsun yoksa babanı mı ? " Sözüne ikisi de farklı şey söylediler."Elif için kek mi yapsak?" Dedi Mervenur. "Evett iyi fikir!" Dediler.Çocuklarla beraber mutfağa gittiler.Mervenur derin bir kase çıkarttı ve içine yumurta,un,kabartma tozu,vanilya,şeker vb. Şeyler koydu.Ama Elif'in sevmesini sağlayan şey karışımı kaba dökmeden önce kabın çevresine değişik meyveler koyup,karışımı sonra dökmekti.Böylece kabı piştikten sonra ters çevirdikleri de hem çok güzel oluyor,hem de tadı leziz oluyordu.Bu tarihi Aylin bulmuştu fakat en güzel Mervenur yapıyordu. Elif muzu sevdiği için muzu dilimledi ve çevresine koydu.Krem şanti koymayı da unutmadı...
Kırk dakika sonra kek pişti.Aslında Elif ile yemek istiyorlardı ama dayanamayıp birer dilim yediler.Çocuklar ise ikişer dilim yediler.Geriye sadice 4 dilim kaldı.Elif çıldırıcaktı ama olsun.
Bir anda kapı yine çaldı ve gelen Fazilet ablaydı.Her yeri morluk içindeydi.Aylin "Kızlar bir gelsenize!Fazilet abla hiç geldin." Diyerek kadını içeri aldı.Kızlar içeriye çocuklarla beraber girdiklerinde şok oldular.Vücudunda ki morluklar dışında bıçak izleride vardı."Ne oldu sana Fazilet abla!" Dediler.Faziler abla ağlayarak "Anlatıcam kızım." Dedi.Sude hemen bir bardak su getirdi.Kadın suyu içerek sakinleşmeye çalıştı.Bir iki dakika sonra da anlatmaya başladı:
-Dün gece biraz kavga ettik bizim Beyle.Aslında o gençliğim de de böyle kavga ediyorduk ama bana şiddet uygulamazdı.Ne zaman kahveye içmeye gittiyse bu şiddet olayı o zaman başladı.İki aydan beri her sözüme beni dövüyor.Sadice sizin evinizin yerini bilmiyordu.Bende bavulumu alıp geldim.Gece içmişti,sarhoştu.Apartopar buraya koştum.
Diyerek ağlıyordu.Kızlar çok üzüldüler."İstediğin kadar burada kalabilirsin Fazilet ablacım."dediler.Sonra Fazilet abla alt komşunun çocuklarına bakıp "Bu hamginizin çocuğu ne ara evlendiniz?" Diye sorunca kızlar birbirlerine bakıp gülmeye başladılar."O alt komşunun çocuğu Fazilet abla!" Dediler.
Bir saat sonra çocukları babaları Çınar Bey aldı.Sonra kızlar hemen Fazilet ablaya çorba ısıttılar.Bavulunu odaya yerleştirdiler."Elif nerede?" Diye sorunca kızlar her şeyi anlattılar.Kadın duyduklarına şaşırdı.Bir iki haftadır yetimhaneye gitmediği için olanları bilmiyordu.
***************************
Saat gece olunca sokağın başında Yusuf ve Hasan ile buluştular.Elif'i kurtarmaya kararlıydılar.Elif'in tarif ettiği malikaneye vardılar.Arka kapıya ilerlerken "Malikane çok büyük,Sude sen benle gel,Hasan sen Mervenur ile gel Yusuf sen de tek ara Elif'in odasını." Deyip hemen organize etmişti Aylin ortalığı.Kimse itiraz etmedi.Tekden korka korka geçtiler.Hemen dağıldılar.Kimseye görünmeden açık pencerelere tırmanarak içeri girdiler.Hasan ile Mervenur kendilerini banyo da buldular."Banyo da pencere mi olur lan ? " Dedi Hasan."Olur olur zenginlik bir başka bunlar sıkılırlar." Dedi Mervenur ona karşıt.
Sude ve Aylin kilitli bir kapı buldular.Bu Elif'in odası olabilirdi.Bu yüzden cesaretle kapıya vurup "Elif,burada mısın?" Dediler.Evet,Elif oradaydı.Oradan geçen Yusuf da Elif'e seslendi.Sonra Elif "Tel tokalarımı aldılar,nasıl açıcaz kapıyı?" Derken Aylin ile Yusuf kapıya abanıp kapıyı kırılar.Kapı yere düşerken çok büyük bir ses çıktı.Barış başta olmak üzere herkes odama toplandı."Yusuf Bey merhabalar tekrardan!" Dedi.Sonra Elif'in kolundan tutup onu çekti ve arka kapıya doğru koşturmaya başladı.Elif koşarken Barış'ın silahını aldı ve "Olduğun yerde kal!" Deyip bağırdı.Diğerleride arkalarından geldiği sırada Mervenur "Elif o silahı bana ver ben bitiricem işini." derken beş tane silah sesi patladı.Elif korkarak herkese göz gezdirdi.Sude,Aylin,Merve,Yusuf ve Hasan iyiydi.Barış'a baktı ve Barış üç yerinden mermi yemişti.
Herkes şoktaydı.Mermi 7-8 kere yine patladı.Bu sefer de çevredeki adamlar vurulmuştu.Sonra Elif arkasına baktığında kahverenkli gözleri olan,uzun boylu,esmer bir adam gördü."Kızımı,ve arkadaşlarını rahat bırak !" Dedi ve adamlarına göz işareti yaptı.Adamları onları limuzin kadar büyük olan arabaya bindirdi.
Kızlar sarılıyorlardı "Canım ölü arkadaşım..."
________________________________
DEVAM EDECEK...
<3♥️