45.BÖLÜM/AYLİN EVDEN GİDİYOR MU?

25 3 4
                                    

ELİF'İN ANLATIMIYLA

Gözlerimi açtığımda serum yiyordum.Odamım camından koridor görünüyordu ve Mervenur biriyle kavga ediyordu.Serumu bir cesaret ile çektim.Gözüm saate kaydı.Saat gece 11.07'ydi.Şu buluşmaya gidecek mıydık acaba?Neyse,şimdi şu Mervenur ile kim kavga ediyorsa onun saçını başını yolmak istiyordum.Kapıyı açtığımda Mervenur "Elif!" Dedi.Sarıldıktan sonra,"Bu kız mı senin kafana vazo ile vuran?" Dedi.Evet oydu,bu Clara'nın kardeşi Ariana,19 yaşındaydı ve gözü benim salak Yusuf'daydıı!Onun arkadaşı Kat ise Hasan'a bakıyordu.Ama açıkçası Aylin çok sinirliydi ve bu umurunda değildi.Kaan da Mervenur'dan bin bir kez özür diledi ama Mervenur kelime bile etmedi.Yusuf da benden ne özür diledi ne bir şey,hiç bir şey demiyor!Bu yüzden iyice sinirlendim ona.Gerçekten de onla bir süre boyunca konuşmayı düşünmüyordum.Sapık herifff!Aslında benim aklım hala pastadaydı ama neyse ben soruma cevap vereyim."Evet o." Dedim.O anda Mervenur Türkçesini aklımda çeviremediğim bir küfür etti ve ettikten sonra Ariana'nin annesi Merve'nin saçına atladı.Sonra sinirli bir şekilde Sude,ve arkasından elinde su şişesi ile gelen Yusuf.Hemen kadını ayırmaya çalıştık.Ben Yusuf ile göz göze bilen gelmiyordum.Sapık herif!

Koridorun öbür tarafından Aylin,ve Aylin'in arkasından "Lütfen beni affet!" Diye ağlayan Hasan.Onları görünce kahkaha atasım geliyordu ama arkadaşımın saçları dağılırken değil diye düşünürken Hasan en sonunda Aylin'in ayaklarına kapandı,Türk filmi izliyorduk sanki.Bu çocukda, yapıyor yapıyor sonra da affetmesini istiyordu.Aylin'e hak veriyordum.Yusuf sanki her şeyin yeni farkına varmış gibi "Aaa!Elif uyandı mı?" Dedi.Bende "Yaa, uyandım Yusuf!" Dedim ve tokat yapıştırdım."Ne oldu,saatlerdir sesin çıkmıyor, şimdi mi aklın yerine geldi ha?" Dedim ve bir tane daha yapıştırdım.Oh olsundu.O anda Aylin beni alkışladı ve "Yürü be!" Dedi.Sonra da "Sen bir daha benim sesimi zor duyarsın." Dedim ve odaya girdim.Arkasından kızlar da.Kollarımı birleştirip yatağa oturdum.Yanlış mı yapmıştım? "Yanlış mı yaptım?" Dediğim sırada Aylin "Kızım manyak mısın?Aklı başına gelsin işte be!" Dedi.Haklıydı."E hadi,eve geçelim sonra da buluşmaya gideriz." Dedi.

Hızlıca eve geçtik.Bu arada Clara bunu duyduktan sonra Behlül ile evlenmekten vaz geçti.İyi oldu.Hemen üstümüze yeni şeyler giydik.Ben siyah tişörtümün altına siyah kot giyip kot ceketimi üstüme aldım.Saçlarımı da arkadan bir tane ördüm."Yanımıza acaba çakı felan alsak mı?" Dedi Mervenur."Ben kolonya aldım." Dedi Sude."Kolonya ile ne yapmayı düşünüyorsun?" Diye sordu Aylin kıkırdayarak.Gerçekten ne yapmayı planlıyordu?"Ne bileyim Aylin, gözüne sıkarım." Dedi."Ben çakı alıyorum." Dedim.Sırt çantama çakı attım.Sonra da Mervenur'un kıyafet seçimine baktım.Siyah kazağının üstüne kolej montunu giyip altına siyah tayt giymişti.Sude ise açık yeşil kazağının altına ten rengi bol pantolon giymişti.Aylin ise gri yazılı tişörtünün altına yırtık pantolonunu giydi.Hemen aşağı inip kafeye doğru yürümeye başladık.Kafenin kapısında çok lüks son model araba vardı.İçinde de iki tane takım elbiseli adam ve bir şoför.Aylin de arabaya bakıp böyle güzel arabalı bir anamız babamız olmadı bee! İçeri girip bir masaya oturduk,ve karşımıza doğulu zengin,kadife gri gömleğinin üstüne sarı ceket giymiş,cüce bir adam geldi.Ama saçları çok Aylin'e benziyordu yalan yok."Sen misin bizi arayan?" Diye sordu Aylin endişe bir sesle."Hayır,ama benim sağ kolum Hüsamettin'di." Deyip camdan o lüks arabayı gösterdi."Önünde sigara içen." Dedi.Sude tireyen sesiyle "O araba senin mi?" Dedi."Evet," dedi."Sen kimsin de bize abuk subuk mesajlar aramalar yaptırıyorsun be!" Dedi Aylin.Adam da "Sakin ol,babacım,aynı üç abine benziyorsun." Dedi.O anda dördümüz de buz kesildik.Eminim ki dördümüzün aklımda da binlerce soru var...

Bu ölüm sessizliğini Aylin bozup "Ne saçmalıyorsun be sen?" Dedi Aylin.Gerçekten ne saçmalıyordu bu? "Benim babam beni yanında istemeyip İstanbul'a gönderen bir adinin teki!" Dedi Aylin gözleri yaşlı."Biliyorum kızım,biliyorum.Ben bir alçak ve adinin tekiyim ama çok sevgili amcam Eyüp'ün ölümüyle içimdeki buzlar erdi ve hayatta insanın kızından,evlatlarından daha önemli bir şey olmadığını anladım.Artık taş kalpli Muhammed yok,artık senin ve üç abinin babası,pamuk kalpli Muhammed Haram var." Dedi.Bu adam gerçekten Aylin'in babası mıydı? "Bana inanmayacağını bildiğim için bu da DNA testi.Geçen günü yoldan geçerken bir kadın saçını çekmişti ya,o senin halandı." Dedi.Ne yaşıyorduk biz?

"Yarın seni evine götürmek istiyorum.Kararını ver ve lütfen beni geri ara kızım." Dedi.Ve kalkıp son model arabasına bindi."Aylin siz ne kadar zenginmişsiniz?" Dedi Sude."Yaa sus kızım yaa." Dedi Aylin."Gidicek misin ?" Dedim."Bilmiyorum." Dedi.

   YARIN SAAT 14.50

  Her şey çok hızlı gelişti.Aylin gece bir yuvası olacağı için,bu kez babasına bir şans vereceğini söyleyip bu gün evini görmek istediğini söyledi.Sude de YG'ye gideceğini söylüyordu,oraya yerleşecekmiş.Mervenur ise güzel bir mimarlık fakültesinde (yatılı) orada çalışma yapmak istediğini söyledi.Bende güzel bir avukatlık fakültesi bulmuştum.Bunları birbirimize anlattık ve içimden bir  ses bizim dağılıyor olduğumuza dair işaretler vermeye başladı.Biz dağılıyor muyduk? Bunu düşünüp kendimin moralini bozmak istemedim.Aylin'in babası Azerbaycan'da yaşıyordu.Bu birazdan bizi özel uçak hava limanına bırakacaktı bizi.

_____________________________________

DEVAM EDECEK,İYİ OKUMALAR...

DEVAM EDECEK,İYİ OKUMALAR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
CİNAYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin