SUDE'NİN ANLATIMIYLA
2 SAAT SONRA
---
Elif'in omzuna krem süren Mervenur Selami'ye bela okuyup kafasında planlar kuruyordu.Ben ise saçımı havlu ile kurutuyor Aylin ile haberleşmek için plan kuruyordum.Yani Merve'den farkım yoktu.Telefonlarımız elimizden alınmış,kapı ve camlar kilitli sadice odanın banyosuna girmemize izin vardı.Konuşup plan yapmamız lazımdı derken Elif'in mosmor olan omzuna bakmamaya çalışıyordum.Merve'nin bacakları kızarmıştı.Hemen buradan kurtulmamız lazımdı.Benim belimde sıyrıklar ve kasımın yanında da kabul bağlamış yaralar vardı.Amerika'ya dönünce ilk işimiz güzellik merkezine gitmek olucaktı.En azından ben öyle umuyorum."Biraz konuşalım mı?" Dedim.Bir yerden başlamam lazımdı.Kafa sallayıp bana döndüler.Saçları yarı ıslak halde ve taranmamıştı.Merve'nin sanırım stres yapmaktan yanaklarında sivilceler vardı,aynı şekilde Elif'in de.Neyse, arkadaşlarımı ilk kes görmüş gibi betimleme yapmayıp konuya geçecektim.
"Bizim Yasin Yürekyakan'a bir sözümüz vardı,bir şekilde bu Muhammedlere acı çektirip bütün malvarlığını yok etmemiz lazım.Bunun için ve Aylin için hafif planlarla fark ettirmeden onları yıkamamız lazım.Yarın Aylin'in düğünü var.Ve bizim bunu engellemenin lazım." Dedim.Fazka konuşmuştum ama olsun."Bence bu gece onların kıyafetlerini sıcak suda yıkayalım yarına kıyafetler kalmaz." Dedi Elif."Sonra da Selma abla yardımıyla onların yemeklerine müshil atalım.Tuvaletten çıkamazlar." Dedi Mervenur."Harika fikir.Böylece düğün ertelenmiş olur.Zaten bir kaç gündür yarın olucak deyip erteliyorlardı." Dedim.
Bir anda kilit döndü ve içeri Selma abla girdi.Bu bizim için bir fırsattı."Kızlar merhaba!" Dedi.Bizde merhaba dedik sonra elinde ki hurçtan üç tane elbise çıkarttı."Yarın ki düğünde bu elbiseleri giymeniz isteniyor.Hasangül Hanım'ın emri." Dedi.Zaten her çok bu Hasangül'ün altından çıkıyordu.Valla bu kadın daha Muhammet ile evlenmeden evin hanımı rolünü almıştı Mervenur çekmeceleri karıştırıyordu."Ne yapıyorsun kızım?" Deyince Mervenur Selma ablaya döndü.Elinde müshil vardı."Bu ilacı birazdan içecekleri çaya ve kahveye atar mısın ?" Dedi.Bu ev halkı her zaman akşam çay ve kahve içerlerdi."Hayır!Yapamam,beni işten atarlar." Deyince birbirimize baktık.Artık hiç kimseye kıyamamazlık yapmayacaktık.Bu kişi bir zamanlar on dört yaşında masum olan dört yetim kız olsa dahi.Elif birden ayaklandı ve "O zaman Muhammed'e Yasin'in ajanı olduğu söyleriz,o zaman işten atılman için suç işlemene de gerek kalmaz.Hem Yasin'e de uyduramayacağımız yalan yok.Bu yüzden Yasin'e de güvenme." Dedi alaycı bir tavırla.Kadın gerçekten Elif'in dönen gözlerinden korkup ilacı Merve'nin elinden aldı.Sonra da Elif "Şimdi de şu kapının anahtarını bana veriyorsun." Dedi sonra öksürüp "Pardon,bize veriyorsun." Deyince.Kadın "Bunu asla yapamam," dedi.Bu hakketten de korkak çıkmıştı.Elif birden kadının arkasında eliyle sakladığı anahtarı aldı ve "Sende amma korkak çıktın haa!" Dedi ve sonra "Çıkabilirsin." Dedi.Kadın dışarı çıktıktan sonra hepimiz mutluluktan havaya uçtuk.
"Müshil sabaha kadar etkisini gösterir.Bu yüzden herkes yattıktan sonra hemen kıyafetlerini sıcak suda bekleticez.O arada da Aylin ile iletişime geçmeniz lazım." Dedi Mervenur.Ah benim akıllı kızım...
AYLİN'İN ANLATIMIYLA
Gözlerimi açtığımda lüks bir odadaydım ama canım çok yanıyordu.En son Selami denen herifin beni döverek aşağı indirdiğini ve orada da bayıldığımı hatırlıyordum.Bıçak yaralarım sızlıyordu.
_______________________________________
Biraz kısa bir bölüm oldu,karnım ağrıdığı için yazamadım.İyi akşamlar , iyi okumalar canlar...
~İrem Zengin~