"Masum olduğuna ikna et beni." Dudakları benimkilere çarpmıştı konuşurken.
Bu duruma daha fazla tahammül edemeyecektim. Hızlı davranmam gerektiğini kendimi hatırlatıp elimi hızla belindeki silahın üstüne koyup silahı hızla kendime doğru çektim.
Silahı ellerimin arasına alırken o anlık hareketimden dolayı geri çekilmişti. Ne olduğunu anlamamış gibi bana bakarken elimdeki silahla bakıştı birkaç saniye.
Elini beline attığında şokla tekrar bana döndü. "Alina!" dedi dişlerinin arasından. Birkaç adım geri çekilmişti ve anlaşılan jeton yeni düşmüştü. Şaşkınca bana bakarken bembeyaz olmuştu suratı.
Silahı yüzüne doğrulttum. "İkna mı olmak istiyorsun?" dedim hafif bir gülümsemeyle. Yüzündeki o şaşkın ifade hoşuma gitmişti.
Birkaç saniye boş boş yüzüme baktı. "Cidden mi? Bunu yapacak kadar cesur musun?"
"Deneyelim mi?" dedim üstüne yürürken. Geri adımlamak yerine ona yaklaşmamı bekledi. Benden korkmadığını göstermeye çalışıyor olmalıydı.
"Benden hoşlandın, beni öldüremezsin."
Ciddi olup olmadığını anlamak için gülerek yüzüne baktım. Daha çok beni boş bir an yakalamak istiyor gibiydi.Benden hoşlandın, demesi oldukça komikti.
"Sana 'deneyelim' diyorum." dedim. "Madem öldüremem, deneyelim görelim."
Sertçe yutkunup etrafa bakındı. Birkaç saniye böyle durdu. Sanırım ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu, beni şaşırtmaya çalışma olasılığına karşı hazır bekledim.
Aptal olan oydu ve o küçük aklıyla bana oyun oynamaya kalkışmamalıydı.
Ani bir hareketle silaha uzandığında geri adımladım. Bu sefer üstüme gelen oydu.
"Ver şu silahı!"
"Sen dedin diye veririm." dedim dalga geçerek. Ne yapacağını bilmez tavrı hoşuma gitmişti ve direniyordu.
Asahi'nin, içeceğe kattığı ilaç yüzünden fazla güçlü görmüyordu. Birkaç adım daha geldiğinde elini bir kez daha silaha doğru salladı. Hiç vakit kaybetmeden karnına attığım tekme onun geriye gitmesine neden olmuştu. Acı çığlığı odada yankılanırken aklımda olan tek şey "Jihoon'u öldürdüm." demesiydi. Bu işi yapmak için yeterli motivasyonum vardı.
Refleks olarak karını tuttuğunda eğilen başına silahla sertçe vurdum. Yeniden bağırmasına neden olmuştu bu.
Aslında bana karşı koyamayacak kadar güçsüz ya da eğitimsiz değildi. Asahi'nin içeceğine kattığı ilaç yüzünden hamleleri yeterince iyi değildi sanırım.
"Geç şuraya!" diyerek yatağın üstünü işaret ettim. Oturması yapacağı hamlelerin ani olmasını engellerdi.
"Sen dedin diye geçerim." dedi benim taklidimi yapıp.
Anlaşılan sonuna kadar inatlaşacaktı. Yüzünde yamuk bir gülüş varken hala iddialıydı bakışları. Neye güvendiği konusunda bir fikrim yoktu.
"Benimle dalga geçmek gibi bir şansın var mı sanıyorsun?" dedim öfkeyle. "Hayatın benim parmak ucumda." derken parmağımı tetikten çekip tekrar dokundurdum. Konuşurken gözlerine bakmayı ihmal etmiyorum. Sanırım onun için yeterince korkutucu değildim.
![](https://img.wattpad.com/cover/303521001-288-k85453.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hide and seek ❧ jihoon
أدب الهواة❧ hide and seek Hayat seni benden kopardığından beri kanatları kesilmiş bir kuş gibiydim. Nereye uçacağımı bırak nasıl uçacağımı bile unutmuştum. ©helenrensa | 2022