yirmi dört

218 42 154
                                    

"Ne zaman çıkıyoruz?"

"Yoshi birazdan gelir." dedi Jihoon telefonundan kafasını kaldırmadan.

İşlerini bitireli birkaç dakika olmuştu ve Yoshi'yle konuşup onların da işinin bittiğini öğrenmişti. Tek sorun Asahi'nin telefona cevap vermemesiydi.

Jihoon, Haruto'nun ismine tıklayıp telefonu kulağına götürdü. Asahi'nin aramayı görmeme ihtimaline karşılık o ekipteki herkesi arayacaktı. Sonuçta onun sorumluluğunda olan insanlardı hepsi.

Defalarca kez çalmasına rağmen Haruro yanıtlamayınca arama kendiliğinden kapandı. Jihoon gergince ekrana baktı birkaç saniye. Ve ardından sinirini telefondan çıkarır gibi bıraktı masaya.

Rosa onun ne yapmaya çalıştığını anlamış gibi oldukça tedirgin davranmaya çalışarak konuştu. "Asahi açmıyor mu hala?"

"Hayır."

Jihoon'un bu ters tavrını gergin olmasına bağladı Rosa. Aslında çok da umrunda değildi Asahi ya da ekibi. Hepsi ölmüş olsa bile sadece onun işi kolaylaştırdı. Jihoon olmasa onların bu sessizliğinin keyfini çıkarabilirdi ama Jihoon'un yanında Rosa karakterine bürünmeyi çok iyi başarıyordu.

Aslında sadece Jihoon karşısında almamıştı bu başarıyı, Amir de ona sonsuz bir güven duyuyordu.  Haruto, Asahi ya da Alina'nın onu sevmemesi hiçbir anlam ifade etmiyordu.

Amir ve Jihoon'un güvenine sahip olmak zaten asıl meseleydi. Ve Jihoon'un ufacık bir şüphesi dahi olsa onu burada barındırmayacağını biliyordu, güvendeydi.

Jihoon, stresle bacağını sallarken Rosa onun telefonunun aydınlanan ekranına baktı. Ekranda daha önce duymadığı bir isim yazıyordu:  Yeonjun.

Jihoon kaşlarını çatıp ekrana bakarken telefonu bıraktığı masanın üstünden hızlıca aldı ve kapıyı çekip çıktı.

Rosa bu hareketine anlam veremese de arkasından çıkma riskini almak yerine Jihoon'un kalktığı koltuğa oturdu. Yüzünde engelleyemediği bir gülümseme oluşmuştu.

"Umarım," dedi kısık bir sesle kendi kendiw konuşarak. "Ölmemişsindir Alina."

Çok farklı planları vardı kafasında ve buradan giderken asla yalnız olmayacaktı. En başından Alina'yla iyi anlaşsa her şey daha kolay olabilirdi ama tüm bunların Haruto'nun Rosa'ya antipati duymasından kaynaklandığını düşünüyordu.

Haruto'nun ekipte manipülatif bir rol üstlendiğinin farkındaydı. Özellikle Alina üstünde büyük bir etkisi vardı. Jihoon gelmeden önce etkisi çok daha azdı ama Jihoon'un Alina'yı hiç olarak görmesinden sonra Alina üzerindeki etkisi artmıştı.  Ama ekip üzerinde Jihoon otoritesi oluştuğundan ekip üzerinde etkisi azalmıştı.

Rosa, bu etkinin azalmasının karşılığını çok iyi almıştı. Hyusnuk'un ona birden bire iyi davranmaya başlaması ve Asahi'nin tavırlarının yumuşaması onu oldukça memnun etmişti.

Kapının açılmasıyla silkelenip kapıya döndü. Jihoon'u görmeyi beklerken Yoshi'yle göz göze gelmek onu şaşırmıştı.

"Hadi çıkıyoruz."

"Jihoon nerede?"

Yoshi, göz devirip arkasını dönerken Rosa ayağa kalkıp arkasından yürüdü. "Jihoon nerede?" dedi tekrar imalı bir tavırla.

hide and seek ❧ jihoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin