BÖLÜM.37
"Anılar can alıyordu. Bazı anılar nefes olurken bazıları diken yutmuşsun hissi veriyordu."Önümüzde çok uzun bir yol yoktu kısa zaman da varmak istediğimiz yere gelmiştik. Kamyonete. Ormanlık tek alanımızdı nereye yürüsek aynı noktaya çıkıyorduk bu durum bile yeterince kafa karıştırıyordu. Bizim için küçük bir alan hazırlamış ağaçlığın çokluğuyla da bizi büyük bir ormanda hissine kaptırmıştı. Bunlara sebep olan adama nasıl senelerce baba demiştim. Aklıma geldikçe sinirleniyorum. Yüzümde buruk bir ifadeyle Boraya döndüm.
ikimiz de karavanın biraz gerisinde durduk.
"İnanacaklar mı dersin?" Bana her zaman ki gülümsemesinden yolladı.
"Ben nasıl inandıysam onlarda inanacaklardır."
Omuzlarımı kaldırdım. "Hala senin nasıl inandığını anlayamıyorum."
Güldü.
"Endişelenme."Gergin adımlarla karavana ilerledim.
Yorgun argın yürüdüğüm yol ne zaman biterdi aşikardı. En az kolum kadar küçük saatime baktım dersin başlamasına az bir süre kalmıştı ve haşlığımı evde unutmuştum. Yolun yakarsından babamın bana doğru geldiğini görünce gülümsedim.
"Baba." Seslenmemi duymadı. Yanımdan beni görmeden ilerlediğin de küçük adımlarımı hızlandırdım. Adımlarım cılız bacaklarım güçsüzdü bir taşa takılıp düştüm göz ucuyla beni gördüğünü ama yinede dönüp durmayacağını anladığım da düştüğüm yerden kalkıp babama yetiştim.
"Baba haşlığımı evde unuttum. Bana para verir misin?"
Kaşlarını çattı.
"Babana yalan söyleyip daha fazla para almaya utanmıyor musun.!" Diyip öfkeyle yüzüme bağırdı.
Küçük ellerimi açıp ceplerimi dışarı çıkarttım.
"Hayır babacığım yalan söylemiyorum bak."
Çıkarttığım ceplerime bakmadı.
"Bugün de haşlığını almayı ver." Diyip yanımdan çıktı gitti. Cebim dışarıda boynum bükük okula gitmiş tüm günüm aç susuz geçmişti. Derslerim bittiğinde eve gidip yemek yemek için eve koşarak gittim. Evin kapısından içeri girdiğim de annemin gözleri buğulu babam öfkeliydi.
"Anne anneciğim cok acıktım."
Babam annemi bir kenara itip beni kollarımdan sertçe tutup sarstı.
"Aç köpek hepsi senin yüzünden. Allah belanı versin senin. Senin peşinde koşacak diye çocuğumu öldürdü bu kadın."
Annem babamın ellerinden beni alıp babamı sakinleştirmeye çalıştı.
"Yapma ne olursun. O da çocuğumuz bizim. Onun ne günahı var."
Babam anneme öfkeyle baktı suratına bir tokat attı.
"Çocuğumuz falan değil."
Anneme attığı ilk ve son tokat olmuştu. O gün kardeşim ölmüş ve Babamı bir daha hiç görmemiştim. Kahverengi çelik kapınımızdan büyük adımlarla çıkmış bir daha geri gelmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVANTA CİNAYETİ (TAMAMLANDI)
ChickLitTüm hayatının bambaşka olduğuyla yüzleşen Meral içinde bulunduğu durumda ne yapacağını bilemez. Olan her şeyin yalan olduğunu öğrendiğin de kendisi gibi yakın arkadaşlarını da çoktan büyük bir çıkmaza sokmuştur. İçine hapsedildikleri yerde ne yaşaya...