BİLMEK

29 13 1
                                    

Bölüm.21 *lunaparka gidelim mi, çarpışırız.?*

Kimi günler kahkaha dolu kimi günler ise hıçkırık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kimi günler kahkaha dolu kimi günler ise hıçkırık. Elbet vardır kaderin de bir adaleti.

Uyanmış Kahvaltı için evdekilerden kaçmak için sabahın erken saatlerini tercih etmiştim normalde öğlenden önce yemezdim üstelik bugün okulda tatildi. "ne yesek?" Melis için fark etmiyordu ne olsa yerdi. "bilmem ne varsa işte yeriz bir şeyler." Burukça gülümsedim. "tamam omlet yapalım yanına da patates kızartırız. Sen çayın suyunu koyda kaynasın." Beni onaylayıp termostan su alacakken birden evin camları kırıldı her yer tuzla buz oldu kendimi karanlık bir orman da buldum. "Neler oluyor böyle?" "yere bak" "ne?" "yere bak." ses duyuyordum oldukça sakin ve alaycı bir sesti bu yere bak diyordu bana dediğini yapıp yere baktığım da sırtı dönük bir kız yerde yatıyordu. "Allahım.." "yere bak." bakamam diye fısıldadım farkın da olmadan. "Meral.." sesin geldiği yöne hızla kafamı çevirdiğim de uzun bir gölge vardı. Belirgin olan tek yeri parmağıydı. İşaret ediyordu bana tam önümde durduğum ayaklarımın önünü.. Yavaşça kafamı ayaklarımın önüne eğip kapalı olan gözlerimi ağır ağır açtım. "Bu.." konuşuyordum fakat dudaklarım hareket etmiyordu hissettiğim tek şey sesin çok yakından gelmesiydi. "yere bak." ayaklarımın ucunda olan şey derin karanlık bir kuyuydu. Dikkatli bir şekilde baktığım da aşağısından ince bir ses geliyordu fakat o kadar karanlık ve derindi ki asla eğilip bakmaya cesaret gösteremiyordum. Eğildim kendimden bağımsızca "istemiyorum.." "yere bak." bakmak istemiyordum. İstemiyordum.! İçeriden bir ses duydum benim sesim di bu. "yardım et.." ardından kuyudan bir el çıkıp elime dokunduğunda karanlıkta bir göz belirdi bendeki gözlerin aynısından sonra tekrardan seslendi. "yardım et." elini elimden çektiğin de gözlerimi korkuyla açıp yatağımda doğruldum.

Kahvaltı bile yapmadan üzerimde ki eşofman takımıyla evden hızlıca çıktım. "kızım beklesene beni." "dışarıdayım hızlı ol." Melis yanıma ulaştığın da tedirgindi "neler oluyor iyi misin sen?" Kafamı salladım. "Kabus gördüm bir şey yok gidelim hadi." Nereye gittiğimizi bilmeden evin aşağısına doğru yürüdük. "Burayı görmek beni artık korkutuyor" sözlerimin karşılığında bana anlayışla baktı. "Yapma Meral. Hepimiz çok üzgünüz hem bu halde olduğumuz için bende o adamın öldüğü için." Haklıydı. Evet çocukluğum bu bakkaldan abur cubur almakla, bu kaldırımda dizimi kanatıp hiç bir şey olmamış gibi kalkıp yeniden top oynamakla geçmişti. Derin bir nefes alıp şimdi kapanmış olan bakkala bakmayı bıraktım ismi hala duruyordu lavanta...
"Aa bu senin eski sevgilin değil mi?" Bakkalı geçmiş evin aşağısında ki parkta çekirdek yiyorduk. Gösterdiği kişi Berkti. "Yanında ki de Semih. Tartışıyorlar mı?" Semih dediğin de kafamı kaldırıp baktığım da göz göze geldik. Berki geride bırakıp bize doğru yürümeye başladı. "Selam nasılsın?" Omuz silktim. "İyiyim sen?" Kafa salladı her zamanki gibi. "Ortalar da görünmüyorsun." Kaşlarımı çattım. "Ben hep buralardayım okulda görünmeyen sensin." Güldü. "Doğru ya.. izinliydim pazartesi başlıyorum." Son cümlelerinde yüzünü buruşturmasına güldüm. "Berki sormayacak mısın.?" Göz devirdim. "Berk den daha önemli sorunlarım var. Üstelik ben o kitabı rafa kaldıralı çok oldu." Eliyle okey işareti yaptı. "Aferin aslan." Gülüp sonrasında vedalaştık. Melisle zaten tanışmışlardı. "Hey!" Gelen sese arkamızı döndük Boralar burada mıydı neden görmedik ki. "Siz burada mıydınız?" Melis içimden geçenleri dile getirmişti. Bora bana küskün bakışlarıyla bakarken cevap veri. "evet. Buradaydık." "Bana da verin ya.." Atalay evde yaptığı yemeklerden bizlere de getirmişti mert ona vermiyor diye söylenirken Bora hiç beklemediğim bir anda bana döndü. "Lunaparka gidelim mi, çarpışırız.?" Güldüm. Bu kadar sorunun ortasında oturup yemek vede çekirdek yememiz yetmiyormuş gibi lunaparka gitmeyi teklif ediyordu. "Ciddi misin?" Kafa salladı. "Normal bir gün olsun unutmayalım.." gülümsedim. "Olur gidelim."

Boranın ağzından...

Bilmek istiyordum. Neden o çocuğa gülümsüyorken sinirlendiğimi, mezarlıkta ceseti gömerken ağlamamak için kendini sıktığın da sıkıca sarılmak isteğimi. Ağlamaması için herkesle beraber bu ülkeyi yakmak isteğimi bilmek istiyordum.
Şimdi bir lunapark kapısında durmuş onun gülümsemesini diliyordum. "Hadi gel önce oyuncak kazanalım." Meral peşime takılıp küçük küçük adımlar atarken gülümsedim. Minicik kalbiyle savaş içindeydi benimse tek isteğim elinden tutup onla beraber yanmaktı. "İlk vuruşu sana veriyorum." Göz devirdi. "Yapamayacağımı sanıyorsun değil mi?" Güldüm. "Hayır sanmıyorum." Yüzüme baktı. Devam ettim "biliyorum." Eliyle koluma vurup elindekini daha sıkı tutup karşındaki vuracağı şeye odaklandı. "Tamam bu kez vuracağım." Hı hı " vuracaksın evet." "Gitsene sen öteye sinirimi bozuyorsun." Ellerimi yukarı kaldırıp teslim oluyormuş gibi yaptım. Gülüp ateş etti. "Olmadı ya. Şu küçük tavşanı alacaktım." Elinden tabancayı alıp tüm şeyleri vurdum. "abi istediğini seç." Çocuğa tavşanı işaret ettim. "Buyur abi." Kafamla selam verip Merala döndüm. "Al bakalım." Gülümsemesini gizleyerek bana döndü. "Teşekkür ederim ama bende alabilirdim sen konuştuğun için dikkatim dağıldı." Kafa salladım. "Evet. Benden kaynaklı." "Bora!" "Tamam tamam. Hani gel bizimkilerin yanına dönelim." Kafa sallayıp elindeki tavşanla sallana sallana yürümeye başladı.
Çarpışan arabalarda büyük bir savaş çıkartmıştık. "Abi ya bu gitmiyor.!" Mert yine mertlik yapıyordu. "Kullanamıyorum demiyorsunda." Mert Deren ve onu onaylayan Atalaya küskün bakışlar atıp Yiğite çarpmaya çalıştı. Bende Merala çarptığım da bana kızgın bakışlar yolladı. "Niye çarpıyorsun ya." Güldüm. "Acaba? Olay bu değil mi çarpışan arabalardayız." "Olabilir sus." Kafamı iki yana sallayıp çocuklara doğru yöneldim. Cidden deliydi. Eğlenmiştik şimdi ise evlere dönüyorduk.

İzlediğimizi bile bile, içimizdeki korkuyla gülümsüyorduk.

İzlediğimizi bile bile, içimizdeki korkuyla gülümsüyorduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
LAVANTA CİNAYETİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin