1.BÖLÜM
Hiç bir çığlık sessiz verilen savaştan daha üstün değildi. Bunu acı acı öğreneceğimi bilmiyordum. Tıpkı hayatın beni çekip karanlığa bırakacağını bilmediğim gibi...Nefes nefese olduğum yerde durdum, etrafıma baktığım da fazla yol kat etmediğimi fark ettim. Ellerimle yüzümü sıvazlayıp koşturmaya devam ettim kafamı sola çevirdiğim de annemin bahsettiği lavanta bakkalı gördüm buradan düz devam et demişti dediğini yaptım Hızımı artırmak yerine istemeyerek artık yürümeye başlamıştım ayaklarımın sızısına yüzümü buruşturdum. "hey sen.!" arkamdan duyduğum ses.. "bekle." yavaşça arkamı döndüğüm de hızla ona doğru koştum. "mert!!" neredeydi bunca zaman kim bilir. " merhaba bebek." diyerek güldü bende gülüşüne karşılık verdim. "iyi sayılır nerelerdesin böyle?" sıkıntıyla kafasını arkaya attı. "hiç sorma Meral babam sayesin de okul değiştirdim Sümer kolejine yazdırdı, bilirsin kavgalar falan." ufak çaplı bir çığlık attım. "Annem de beni orya kayıt yaptırdı aslın da hoşuma gitmişti Deren de bu okulda artık sende çete geri dönüyor." elini omzuma attı. "artık okuldakiler düşünsün bebeğim."
Okula giriş yaptığımız da tabiki de kimse bize hayran hayran bakmadı üstelik bende şap şahane bir giriş yapmadım saçım başım koşturmaktan dağılmış kıpkırmızı suratım ile ne kadar ilgi çekebilirdim ki ? tabiki de hiç. Tabi mert benden daha şanslıydı üstelik o olmasa okulu bulamazdım neyse ki o araştırma yapıp da yola çıkmıştı bense annemin tarif ettiği bakkal dan yola çıkarak bulmaya çalışıyordum bu düşünceyle kafamı iki yana sallayıp güldüm. "ne gülüyorsun lan.!" kafamı sesin geldiği yöne çevirdim yere.! yerde duran çocuk oldukça kızgın bir şekil de bana bakıyordu. "ne diyorsun sen be" yerden kalkıp yanıma doğru gelmeye başladığın da mertte hareketlendi. "abi ne oldu?" mert neden bu zibidiye abi demişti şimdi ve nereden tanışıyorlardı. "ayağım kaydı yanında ki şahısın da güldüğünü gördüm kardeşim." şahıs? "sen kimsin de ben sana güleceğim, ayrıca çok merak ediyorsan da söyleyeyim aklımdan bir şey geçiyordu ona güldüm." kaşlarını çatıp dik dik bana bakmaya devam etti. "tüm sakatları buraya toplamışlar herhalde neye güldük onun hesabını veriyoruz resmen." diyerek okul binasına girmek üzereyken çocuğun sesiyle ona döndüm. "sen bana sakat mı dedin." ellerimi bilmiyorum dercesine açtım. "nasıl anlarsan.!" önüme dönüp yürümeye devam ettim.
Bir yandan sınıfa bakınıp bir yandan anneme söyleniyordum tamam Deren bu okul da diye bende heveslenmiştim fakat son sene okul değişikliği de nedir üstelik küstah insanların olduğu bir okul, sıkıntıyla iç çektim en arka sırada ayaklarımı salıyor dudaklarımı kemiriyordum her sinirlendiğim de yaptığım gibi. "Meral.!" kafamı tavandan kaldırıp sınıfa girene baktım hızla ona doğru koşturdum. "sonun da yan yanayız kızım." kafamı salladım. "evet bir yandan hoş tabi." diyerek burun büktüm. kaşlarını çatıp bana baktı "bu halin ne kıp kırmızısın ayrıca okul forman üstün de yok bu şekil de derse almazlar." Annem formaların okuldan verildiğini söylemişti doğru ya. "ah evet unuttum kim verecekti." kolumdan tutup beni kaldırdı. "tabi kide okul başkanı." gözlerime bakıp güldü ve devam etti. "yani ben" bu haline güldüm bazen benden daha komik olabiliyordu.
"Cidden mi Deren bunu mu giyeceğim" omuz silkti "evet tabi onu giyeceksin" kafamı geriye attım diğer okulum da pantolon giyiyorduk burada ise diz kapağının baya üstün de siyah bir etek beyaz gömlek kravat ve lacivert hırka giyiyorduk. "neyse ki bedenin tam oldu." kafamı salladım buna da şükürdü. Kolunda ki saatine bakıp beni kolumdan tutup sınıfa çekiştirmeye başladı "kızım yavaş olsana daha on dakika varmış işte." bana kafam da çiçek açmış gibi baktı. "on dakika ne ki üçüncü kata çıkacağız." Kolumdan tutmuş deli gibi beni çekiştirmeye devam ederken kolum yandan gelen birine çok sert bir şekilde çarpınca üçümüz de durduk. "hass" ağzımdan çıkan sesin tek sebebi ani olan bir olay olmasıydı. "lan.!" gözlerimi karşımdakinin kirlenen gömleğinden alıp yüzüne çevirdim. "kızım senin derdin ne? ne yapıyorsun.!" bu o hadsiz çocuktu. "yanlışlıkla oldu ne bağırıyorsun" diye bende ona bağırdım. Araya deren girince ikimiz de sustuk. "tamam bora abartma sende hadi sınıfa geçelim." Ne sınıfa geçelim mi aynı sınıfta mıydım ben bu zorbayla şaşırdık mı asla.! O bana ölümcül bakışlar atarken göz devirip yürümeye devam ettim. Üçümüz de sınıfa girmiştik tabi girerken borayla kapıda sıkışmıştık inatla geçmeye çalışırken hocanın uyarmasıyla bora beni itip önce girmişti bende sinirle iç çekip kapıyı kapatıp sırama ilerledim.
Son dersin arasın da derenle kantine inmek için çantamdan cüzdanımı aldım sınıfımıza giren mert sanki onu hiç görmemişiz gibi ismimizi böğürdü hızla yanına gittik tam sınıftan çıkacakken moralimin alt üst olacağı bir şey yaptı. "Bora sende gelsene kardeşim." ben hızla mertte dönüp onu cimcik atarken bora sırıtmakla yetindi neyse ki gelmiyor diye sevinirken ayaklandı. "tabi kardeşim gelirim." "bana inat yapmıyorsa bende bir şey bilmiyorum." diye sessizce söylenirken duymuş olacak ki konuşma gereğin de bulundu. "kendini bu kadar önemseme ukala" dudaklarımı kemirmeyi bırakıp sinirle soludum. "küstah."
Kantinin en hoş yerini kapmış hissi bana mutluluk vermişti "çay alacağım isteyen var mı?" Deren tam içimden geçeni dile getirmişti. "ben alırım." "bende." bora da istemişti fakat bana sataşmadan da duramamıştı. "bende sen çay değil de deren den bakım ürünleri iste." ona bakmakla yetindim tamam okula gelirken fazla özen göstermiyordum bu doğruydu. Yirmi dakika sonra herkes çayını içmiş sandalye de yayılıyordu inek arkadaşımız deren namı değer çalar saat lakabına sahip kardeşimiz uyarı yaptı. "son ders için ayaklanın aslanlarım." bu tepkisine hepimiz gülmüş ardından bora deren ve ben sınıfımıza mertte yan sınıfa ayaklandı.
"Meral" "kızım kalksana.!" biri kolumu alıyor hissiyle korkuyla gözlerimi açtım. "kolumu alıyorlar.!!" bağırmamla tüm sınıf güldü. Hoca başımda elleri belin de dikiliyordu ben ve sağlık dersin de uyumak bu ihtimal saçmaydı tabi gece yeni okul kafasından uyuyamamıştım. "affedersiniz hocam normal de asla böyle olmazdı." kafasını salladı. "yenisin diye es geçiyorum alışkanlık haline getirme." "merak etmeyin hocam." arka sıralardan küstahın sesi duyuldu. "kocam ayrımcılık mı var." ona doğru döndüm. "kulakların duymuyorsa doktora gidebiliriz istersen tanıdıklarım var bu seferlik dedi hoca bende tekrarı olmaz dedim." güldü. "olur senin için de terapi olur." göz devirip önüme döndüm cevap verip onunla muhatap olamazdım zaten zil çalmıştı yerimden kalkıp derenle sınıftan çıktık mert çıkışta bizi bekliyordu. "kızlarım hoş geldiniz." "hadi defolup gidelim artık.!" mert tepkime kaşlarını çattı. "kim bastı bunun kuyruğuna." deren cevap verdi. "Bora" o sırada bora okul kapısından çıktı. "biri beni mi çekiştiriyor." yüzümü ona döndüm. "kendini bu kadar önemseme." bu tepkime sırıttı onu taklit etmiştim. "hop tamam, hadi gidelim bora atsana bizi eve kardeşim." kafa salladı. "hadi." herkes boranın arabasına ilerlerken ben gitmedim. "gelsene kızım." mertte umursamaz bir bakış atıp cevap verdim. "ben yürüyeceğim." deren kaşlarını çattı. "yolu bilmiyorsun ki." omuz silktim. "mertle gelirken ezberledim gördüğümü unutmam biliyorsun." kafa salladı onlara el sallayıp okuldan çıktım bora ise kafasını iki yana sallamakla yetindi küstah.
Ah sonun da eve gelmiştim okul ne çok yakındı nede çok uzak orta mesafesi vardı, olsun bana da yürüyüş oluyordu istesem otobüsle de gidebilirdim fakat spora vakit ayıramıyordum hiç değilse yürürdüm böyle. "meral.!" annemin seslenmesine kulak verip yanına gittim. "hadi bir şeyler ye, okul nasıldı." ne iyi ne kötü demek istesem de onu üzmek istememiştim. "gayet güzeldi, yemek yemesem daha iyi düzgün uyuyamadım derenden not alıp uyuyacağım." yanıma gelip saçlarımdan öptü. "iyi uykular." "sana da anne."
Odama geçip sağlık dersin de derenin tutuğu notları alıp deftere geçirdim anladığımdan emin olduktan sonra üzerimi değişip yüzümü yıkayıp yatağıma geçtim gözlerimi kapatıp uykuya teslim oldum.
Yorumlarınızı ve desteklerinizi bekliyorum. 🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVANTA CİNAYETİ (TAMAMLANDI)
ChickLitTüm hayatının bambaşka olduğuyla yüzleşen Meral içinde bulunduğu durumda ne yapacağını bilemez. Olan her şeyin yalan olduğunu öğrendiğin de kendisi gibi yakın arkadaşlarını da çoktan büyük bir çıkmaza sokmuştur. İçine hapsedildikleri yerde ne yaşaya...