SANA RAĞMEN

50 12 8
                                    

Bölüm.27 *Vardım farkına. Zor oldu acı acı oldu ama vardım. Ben ki nasıl tüm hayatımı sen yapmışım sen tüm hayatın benden ibaret değil gibi yazmamışsın. Anladım sonunda geç oldu ay oldu ama anladım. Şimdi ölsem iki gün sonra dünyada var olmamışım gibi yaşayacaksın anladım özür dilerim çok direttim fakat sonunda bastı taş kafama idrak ettim. Sen sevmeyi ne sandın? Ben kendi dünyamı yıkıp senle bir dünya inşa etmiştim kendime şimdi o dünyayı ne kadar üzerime yıksan da sağ çıkıp senle savaşıyorum. Devam ediyorum sana rağmen.*

Selim oldukça rahat tavırlarıyla bizleri tedirgin ederken yaz ayının gelmiş olduğu sıcak nem terlememize sebebiyet veriyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selim oldukça rahat tavırlarıyla bizleri tedirgin ederken yaz ayının gelmiş olduğu sıcak nem terlememize sebebiyet veriyordu. "Konuş artık." Bora oldukça sabırsız bir şekilde selimden cevap bekliyordu hepimiz gibi. "Sakin olun burada güvendeyiz" bizim arkamıza bir bakış atıp eliyle basamakları gösterdi. "Geçin şöyle oturalım." Hepimiz dediği yere otururken bora yanımızda ayakta dikildi selim bu haline sırıtıp konuşmaya başladı. "Baban yani babamız." Yiğit sıkıntıyla nefes verirken Atalay sinirle tepki verdi. "Orayı biliyoruz kısa kes." Selim onaylamazca kafa sallayıp yeniden konuşmaya başladı. "Herneyse baban bildiğin adam annenle evliyken annen hamile kalmış çocuğu doğumda kaybetmişler. Hal böyle olunca sahte baban seni gerçek babandan çalmış, senin dünyaya geldiğin gün o çocuk hayatını kaybetmiş." Cümleler beynimde yankı yaparken zar zor dinlemeye devam ettim. "Gercek babana öldüğünü söylemişler. Hemşireyle anlaşma yapan gavat baban seni alıp annene götürmüş gerçi oda gerçek annen değil." Hazmetmem için bir süre durduğunda devam etmesi için el kol hareketi yaptım. Elimin üzerinde el hissettiğim de Boraya ait olduğunu gördüm. "Gerçek baban öldüğünü kabullenemedi annenle baban çok uğraştı sana ulaşmak için sonra karşılarına bu adam çıktı. Çok zor günlerden geçtiler buldukları, yaptıkları işlerin önünü kapadı. Annen boncuk takı yapıp sattı baban inşaatta sakatlandı ama pes etmediler. Tam seni buldular bu kez baban olarak bildiğin adam anneni esir aldı eğer seni alırsa hem kızından hemde karısından olacağını söyledi. Sessiz kaldı sizi korumak için." Derin nefes aldı. O konuşmadan ben soruda bulundum. "Babam.. yaşıyor mu?" Selim kafasını yere eğdi gözleri dolu dolu. "Malesef fakat gerçek anneni buldum kurtardım onu Meral. Merak etme iyi durumda saklanıyor." Kaşlarımı çattım annem başkasıymış. "Mektup da annene bile güvenme yazıyordu selim." Kafa salladı. "Annen sandığın kadına demek istedi." Kafa salladım herşey netti fakat ben bu netliğin içinde hapsolmuştum buna rağmen ayaklandım. "Anneme götür beni. Gerçek anneme.!" Selim bir süre durdu tam olumsuz bir tepki verecekti ki bizimkiler olaya el koydu. "Hadi koçum." "Bunları bilmek hakkı olduğu gibi annesini takılmak onla konuşmak da hakkı." "Uzatmaya gerek yok götüreceksin." Bora sessiz bakışları netti selim derin nefes bırakıp etrafı gösterdi. "Çok tehlikeli Meral benle gelecek siz arabayla." Bora tek kaşını kaldırdı. "Başka?" "Mecburuz eğer takip edilirseniz siz başka yöne biz başka yöne dikkat dağıtırız." Bora bana baktı endişeyle. "Anahtarı ver." Selim şaşkınca Boraya baktı. "Ne?" "Ben kullanacağım." Uzun tartışmalardan sonra bora ve ben motorla önden gittikleri arabayı takip ediyorduk. Neden bu kadar ısrar etmişti anlamıyordum fakat rahatsız değildim.

Gelmiştik. Gerçek kokan küçük tatlı bir bahçesi olan bizim oturduğumuz eve neredeyse iki saatlik uzaklıkta olan eve baktım. Huzurlu görünüyordu. "Hazır mısın?" Derene baktım. Başımı diklestirip kafamı salladım. "Hazırım." Eve adımladığım da ayaklarım geri mi yoksa ileri mi koşuyordu bilmiyorum fakat ellerimin titrediğini görebiliyordum. Kapıyı o açtı annem şaşkın ve gözleri dolu dolu bana baktığı bir dakikanın ardından hızlıca bana sarıldığında gözlerimde tutuğum yaşların serbest kaldığını hissettim. Biz eve geçerken çocuklar bahçede oturuyor selim onlara çay ikram ediyordu.
"Kızım.." sonra durdu. "sana kızım diyebilirim değil mi?" Belli belirsiz kafa salladım. "Ben özür dilerim herşeyi birden öğrendim nasıl tepki vereceğimi bilmiyorum lütfen kusura bakmayın." Karşımda duran kadın ellerini ellerimin üzerine koydu. "Önemli değil yavrum. Ben sana ulaşmak için çok uğraştım asla seni terk etmedim bunu bil gerisi zamanla yerine oturur." Kafa salladım. Ne yapmam gerekiyordu karşımda ağlayan kadın annemdi ve ben onu kaç sene sonra yeni görüyordum. Bir evlat annesine nasıl böyle yabancı bakardı. "Aç mısın?" Aç olmadığımı söylediğim de bana geçmişini anlattı. Bende bir zamanlar annem bildiğim kadının çok iyi biri olduğunu fakat babam sandığım adamın onu nasıl bir canavara çevirdiğinden bahsettim. "Söylemiş olabilir." Karşındaki kadına anneme baktım. "Ne?" "O adam bahsetmiş olabilir. Gerçek kızın olmadığını." Evet olabilirdi. Eğer bahsetmeseydi öyle davranmazdı. "senin için çok zor biliyorum. Sana hayatını bırak gel benimle yasa diyemem bunu çok istesem de sana birden tüm hayatını değiştir diyemem ama bil ben seni bırakmam kızım burada annen olduğunu asla pes etmemen gerektiğini bil. İsteğin zaman yanıma gelebilirsin artık biliyorsun burayı." O an hayatımda ilk defa kendim için bir karar verdim hayatımı etkileyecek bir karar. "Burada kalacağım anne senin yanında."

LAVANTA CİNAYETİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin