40. BÖLÜM: SAVAŞ YA DA BARIŞ!

862 67 54
                                    



Selamlar... Uzun bir bölümle karşınızdayımmm... 

Oy ve yorum bırakmayı unutmayın! Bu bölümde geçen Pars Karender ve Ceylan Mirşad'ın kitabının adı İNTİKAM'DIR! 

Yine bu bölümde geçen Meran Ulya Babür ve Kartal Alemşah'ın kitabının adı YASEMİNLİ KIZ'DIR! 

Kitaplarım için açtığım instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın... 


İyi okumalar dilerim... 



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






...1 hafta sonra...





1 hafta, 7 gün, 168 saat... Boyunca Mirhan'ı görmemiş, sesini dahi duyamamıştım. Her gece camı açıp sokağı izlerken arabasını sokak lambasının altında görmüştüm ama beni aramamıştı, beni görmeye gelmemişti. Yine yaslandım camın eşiğine, camı alttan açmıştım. Akşam esintisi saçlarımı okşarken bir elimde telefon bir elim karnımdayken bekledim, dün kendi doktoruma gitmiştim. Yaşadığımız küçük aksiyonu anlattığımda bana tembihler yağdırmış ve bebeğimin durumuna bakarak 3. ayın içine girdiğimizi söylemişti. Bulantılarım yoktu ama arada oluyordu. Soğan kavrulurken mutfakta duramıyordum mesela. Küçük tatlı krizlerim oluyordu ama atlatıyordum. Burada mutluydum. Beyazıt ile ilgilenirken, Mizgin yengemle sohbet ederken, ağabeyimlerimle hafif atışırken, babamın yanındayken mutluydum. Ama eksikti bir tarafım, Mirhan yoktu. 

Öyle bir şeydi ki onsuzluk gözüm gülerken dalıyordu, yokluğunda. Her gece odamın arka camındaki sokakta bekliyordu ama aramıyordu. Bu kadar ayrı kalmamıştık ki hiç biz. En fazla bir kaç gün hadi üç gündü ayrılığımız. Hep onun kokusuyla uyumuş ormanları izleyerek gözlerimi kapatmıştım ama şu an 168 saattir yokluğundan yanıyordum! 

Telefonumu istemsizce açarak numarasının üstünde elimi gezdirdiğimde telefon bir anda titremeye başladığında korkuyla telefonu elimden düşürmüş ağzımdan şaşkınlık nidaları fırlamıştı. "Hay..." diye küfüre girişeceğimde Mirhan'ın aradığını görünce telefona uzanıp bir telefona birde cama bakakaldım. Arabadan çıkmış kapıya sırtını yaslayarak beni arıyordu ve direk cama bakıyordu. Telefonu açıp titreyerek kulağıma götürdüğünde nefes sesini duymak bile kalbimde dayanılmaz bir özleme sebep olmuştu. Bir süre hiç bir şey söylemeden bekledik. O ise artık dayanamayarak, "Özledim!" dedi sadece. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÖNÜL ŞİFASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin