Seungmin ve Chan danstan sonra yerlerine geçerken yanlarına gelip onları tebrik eden kişiler ile konuşuyorlar, Seungmin'in ailesinden biri yaklaştığı zaman o tanımadığı için Seungmin hızlıca kimin kim olduğunu söylüyordu.
"Annemlerim bakışına bak," diyerek ileride ayakta duran çifti işaret edince Chan bir diğer müstakbel ailesine bakmış sonra da gülerek ağzına kenardaki atıştırmalıklardan birini atmıştı.
"İyi oldu onlara," deyip yanındaki çocuğa baktı. "Senin onların kölesi olmadığının da farkına varmışlardır umarım."
Seungmin iç çekip "Umarım," demiş ve onlara doğru ilerleyen çifti görmesi ile beraber kaşları çatılmıştı. "Tanrım, sabır ver," diyerek derin bir nefes aldığı zaman Chan ona bakınca Seungmin çenesi ile ilerleyen kişileri işaret etti.
"Kuzenlerim geliyor. Şu sarışın olan, şimdi bana laf atıp duracak."
Sözleri biter bitmez önlerinde durup "Merhaba," diyen kişi ile ikisi de yapmacık bir şekilde gülümsedi. Seungmin cevap vermeye bile tenezzül etmezken Chan "Merhaba," diyerek sırıtmış ve tokalaşmıştı.
"Evliliğinizi tebrik ederim," dedi sarışın olan kendinden beklenilecek bir şekilde ilk konuşan olurken. Seungmin'e yan bir bakış atmış sonra da gözlerini tekrardan Chan'a çevirmişti. "Tüm aileye karşı ben okurum siz de görürsünüz diye kafa kaldırınca bir anda evlenmesi beklenmedik oldu. Ee Seungmin, ev hanımlığına mı başlıyorsun bundan sonra?"
Chan gerçekten hayret ediyordu, Seungmin kesinlikle üvey olmalıydı çünkü bu kadar aptal bir ailenin içinde bozulmadan kalabilmişti.
Seungmin kuzenine bakıp tek kaşını kaldırdı. "İster ev hanımı olurum istersem kariyer sahibi. Bundan sana ne? Hayatıma karışacak bir mevkide misin?"
İki kuzenin de birbirine attığı nefret bakışları ortamda ciddi bir şekilde hissediliyordu. Chan'ın adını bile bilmediği sarışın çocuk da aynı Seungmin gibi tek kaşını kaldırırken "Ben sadece olacak şeyi söyledim," diyerek ona kafa tutmuştu.
"Hah," Seungmin sinir bozukluğu ile güldü.
Aklından kuzenini herkesin içinde morartacak laflar geçerken yine de acıyıp bunu nasıl daha uygun söylese diye düşünüyordu ki "Pardon da," diyen Chan ortama dahil olmuştu.
Bir eli Seungmin'in belini sararken önünde bulunan ayakta durduğu masaya da diğer elini koydu ve karşısındaki çocuğa baktı. "Sanırım sen öyle gördün ama ben elimi kolumu kullanan bir birey olduğum için evlenince Seungmin benim kölem olmayacak."
Ekledi. "Ha, sizin aileden gelme bu bakış açısını anlıyorum ama ben de, Seungmin de şanslıyız ki evlilik adı altında kimsenin bir başka kimsenin kölesi olmadığının farkındayız. Evliyiz çünkü birbirimizi seviyoruz, eşimin ben fazlasıyla mükemmel bir doktor olacağına eminim." Sırıttı. "Bundan bir şüphen varsa teminat vereyim dedim."
Masanın etrafına gelen kuzenler Chan'ın kurduğu cümlelere karşı sessiz kalırken Minho ve Jeongin de oraya yaklaşmış Minho tek kaşını kaldırıp çocuklara bakmıştı.
"Bu arada gitmeden," dedi Chan. Çocuk ona bakarken devam etti. "Ev hanımı kalıbına sığdırdığın şey Seungmin değil ben de olabilirim. Ama Seungmin'in de dediği gibi hayatımızdaki yerlerimizi sorgulayacak bir konumda değilsin."
Gülerek elini kaldırdı. "İyi eğlenceler."
Minho onlara baktı. "Bir sıkıntı mı var?"
"Geri zekalı akrabalar işte," dedi Seungmin omuz silkip. "Boşver."
Chan da onu onayladığı için konu orada kapanırken yanlarına Hyunjinlerin de gelmesi ile beraber muhabbet etmeye başlamışlardı.
Saatler sonra ise Chan'ın sabırla beklediği düğün sonunda biterken Seungmin ile ikisi üzerlerini değiştirip duş almışlar ve Minho'nun ayarladığı yata gitmek üzere yola çıkmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cheer up, seungchan ✓
Fanfictionöyle kolay aşık olmam ama senin ayrı bi' havan var. | mpreg!