2.4

8.9K 912 581
                                    

Seungmin Noel'de hayatının ilk konserini en sevdiği grupla yaparken onun keyfine diyecek bir şey yoktu, bağıra bağıra şarkı söylüyor, özellikle Chan da ona eşlik edince mutluluğu ikiye katlanıyordu.

Chan kafasını çevirip adeta bir çocuk gibi eğlenen eşini görünce gülmeden edemedi, onu mutlu görmek kendisine de iyi geliyordu. Bu yüzden elini Seungmin'in omuzuna attı ve aynı onun gibi bağırdı.

"Just shoot me! Shoot me!"

Seungmin bağırdı. "Bang! Bang! Bullet, bullet, bullet!"

Chan devam etti. "I'm okay!"

"So if you wanna hurt me!"

Birbirlerine bakarak bağırdılar. "Baby just hurt me!"

Şarkılar geçiyor, ikisi de ezbere bildikleri şarkılarla bağırıyorlarken konserin sonuna doğru artık daha sakin şarkılar çalmaya başlamıştı. Chan I Like You'nun melodisini duyduğu gibi sırıtırken nakaratı bekledi.

Seungmin ile sağ sola sallanıyorlar, şarkıyı söylüyorlardı ki 'Senden hoşlanıyorum' kısmı gelince bağırarak eşlik etti.

Onun bu davranışı ile Seungmin kendini tutamadan gülmüş, elini tutmuştu. Mutlu hissediyordu, gerçekten, hayatında Chan olduğu sürece de bu hissin geçeceğini sanmıyordu.

Geçen sene bugün odasına kapalı bir vaziyette alt kattaki sıkıcı partiden gelen sesleri dinlerken şimdi eşiyle birlikte en sevdiği grubun konserinde birbirlerine bakarak I Like You şarkısını dinliyorlardı.

Hayat gerçekten beklenmedikti.

Şarkının son kısmında herkes hep bir ağızdan ondan geriye saymaya başladı, o anki vokalist hariç diğer grup üyeleri de sayarken "Üç!" dedi Chan.

"İki!"

"Bir!"

Tam da o an konfetiler her bir yanlarından patlarken Seungmin kahkaha attı, etraflarına rengarenk konfetiler düşüyor, gökyüzü ise havaifişekler ile renkleniyordu.

"Bang Chan!" diye bağırdı Chan'a bakarak. "İyi ki varsın!"

"İyi ki varsın bebeğim!" deyip yanıtını geciktirmedi Chan, Seungmin ona sarılırken kahkaha attı ve kollarını beline sardı.

Bu Noel, Seungmin için hayatındaki en unutulmaz anlardan biriydi.

Konser çıkışı el ele park ettikleri arabalarına doğru yürürlerken bir yandan da konuşuyorlardı ki Seungmin'in lafı burnunun ucuna düşen şeyle kesildi, şaşkınca kafasını gökyüzüne kaldırdığında kar tanelerini fark etti.

Yoldaki tüm insanlar durmuş, yılın ilk karına bakarlarken Chan kıkırdadı. "Yılın ilk karını kiminle seyredersen, o senin için özelmiş derler."

Seungmin hayranlıkla elini kaldırıp avucuna düşen tanelere baktı, bu sene kara hasret kalmıştı neredeyse ve tam da bugün yağması onu iyi hissettirmişti. Chan'ın dediğine güldü.

Bakışları ona dönerken siyah beresine düşen taneler ortaya tatlı bir görüntü çıkarmıştı. "Hım," dedi gözlerine bakarken. "Benim için çok özelsin."

Onlar arabaya binip eve geçerlerken ise sayıma dakikalar kala Jisung yalnız olduğu evde dönüp duruyordu. Changbin ve Felix baş başa kutlayacaktı, Seungmin de konserdeydi ve son olaydan sonra Hyunjin ile birbirlerini ne zaman görseler kaçıyorlardı.

Yine ve yine yalnız kalmıştı. Sabah kendince süslediği eve baktı, iç çekti. "Hyunjin olsaydı beni yalnız bırakmazdı."

Başındaki şapkayı tutup fırlatmış, bacaklarını kendine çekip kollarını etrafına sarmıştı. Başını koltuğa yasladı. "Seni özledim Hwang Hyunjin! Niye bu kadar yakışıklısın ki!"

cheer up, seungchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin