Seungmin evliliğin hayatını başta zehir edeceğini düşünürken son bu birkaç gündür evlendiği için gerçekten dua edebilecek bir hale gelmişti çünkü gerçekten ve gerçekten Chan o kadar anlayışlı bir insandı ki yıllardır ailesinden görmediği anlayışı ondan görünce ister istemez garip hissediyordu, bir yandan da minnettar.
Ona zorluk çıkarmıyordu, bu tek kısıtlamak gibi bir zorluk değildi, evdeki görevleri de paylaşıyordu onunla beraber, bazen temizliğe yardım ediyor, bazen yemek işine veya o oflayıp bıktığında yanında bitiyor, hadi dışarı çıkalım diyerek kafasını dağıtıyordu.
Kısacası, minnettardı.
Arkalarında bıraktıkları partiyi umursamadan el ele şirketten çıktıktan sonra Seungmin elindeki anahtarla beraber tanıdık arabanın kilidini açmış "Bin," diyerek sırıtmıştı. "Bugün şoför benim."
Chan kıkırdadı. "Ehliyetinin olduğunu bilmiyordum."
Beraber arabaya yerleştiklerinde "Öğrendin öyleyse," demiş ve gülerek arabayı çalıştırmışı. "Bakalım, bakalım, seni nasıl eğlendirebilirim?" diye mırıldandı düşünceyle sonra da aklına gelen yer gülüşünün büyümesine sebep oldu.
"Buldum."
"Merak ettim." dedi Chan.
"Kıyafetimiz oraya çok lüks gelebilir ama ilk önce üzerimizi değiştirelim hızla." deyip arabayı çalıştırmış, ilk durak olarak eve sürmüştü. Kısa bir süre içerisinde gelirlerken oyalanmadan üst kata çıkıp üzerlerini değiştirip daha spor kıyafet giyip aşağı inmişlerdi geri.
Seungmin kendi cüzdanını yanına alırken güneş gözlüklerini taktı gözüne ve Chan'a dönüp üstten bir bakış attı, sırıtarak göz kırptı. "Asıl şimdi seni kaçırıyorum."
Chan güldü. "Merakla kaçırılmayı bekliyorum."
Seungmin büyük bir keyifle arabayı sokaktan ayırmış, elini uzatarak radyodan yüksek seste bir şarkı açmıştı. "Bu güzel," diyen Chan ile şokla ona baktı. "Umarım Day6 hayranısındır."
Chan başını salladı ve şarkıya eşlik etti bağırarak. "I'm breaking down!"
Pekala, işte bu Seungmin için efsane bir şeydi. "Yes be!" diye keyiflendiğinde Chan gülerek ona döndü. "Ne oldu?"
"DAY6 aşığıyım ve hep hayalimde aynı benim gibi Day6 ile kafayı bozmuş biriyle beraber olmak vardı, gerçekleşti?" Işıklarda arabayı durdurdu. "An itibarı ile kendimi dünyanın en şanslı insanı hissediyorum."
Chan da bunu beklemiyordu, ortak çıkan müzik zevkleri ile gülerken kafa salladı. "Bir gün kesinlikle Day6 konserine gitmeliyiz."
"Deli misin, tabii ki de Chan!"
Yeşil ışıkla arabayı geri yola koymuş, bağırmıştı. "I'm breaking down!"
Chan ile bağıra bağıra hislerine tercüman olan şarkıyı söylerlerken dakikalar sonra Chan durdukları yerle gülmüştü. "Lunapark mı?" diye inanamazca sorduğunda Seungmin sırıttı. "Bir lunaparkın düzeltemeyeceği bir şey yoktur Chan. Hadi."
Eğlencesine taktığı gözlükleri çıkarıp inmiş, Chan'ı beklemişti. Yanına geldiğinde ikisi beraber içeri girdiler, Seungmin ikisine bir avuç dolu jeton aldı. Yarı yarıya bölüştütüp bir kısmını Chan'a vermiş, "Ne yapalım?" demişti.
Chan sırıttı. "Gondola binelim."
Kafa salladı. "Keyiflendim."
Akşam vakti olması bir eksi değildi lunapark oldukça kalabalıktı, Chan her geçen saniye daha çok keyiflendiğini hissederken bunun için Seungmin'e teşekkür borçluydu. Hevesle góndola binip arka sıraya oturmuşlar, güvenliği sağladıktan bir süre sonra da gondol yavaşça hareket etmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cheer up, seungchan ✓
Fanfictionöyle kolay aşık olmam ama senin ayrı bi' havan var. | mpreg!