cheer up, seungchan ✓

2.3

Seungmin fazlasıyla geç bir saate uyanırken gözleri kapalı yatakta elini gezdirmiş, boşlukla kaşlarını çatmıştı. Chan'ın yokluğu anında kendini belli ederken gözlerini açarak odaya baktı ama tekti fakat aşağıdan müzik sesi geliyordu.

"Ocağı açık unutmasa bari," deyip telefonuna uzandı, saate bakmış ardından da geç olması onun için bir sorun teşkil etmediğinden dolayı sırıtarak telefonu kenara bırakıp esnemişti.

Yorganı üstünden atıp ayağa kalktığı zaman kalçasına giren acı ile inledi, pekala, bekliyordu ama bu kadar da değildi. Minik minik adımlarla banyoya girip elini yüzünü yıkamış sonra da yatağın üstüne oturmuştu.

"Chan!" diye bağırdı aşağıya doğru. Keyifle güldü, Chan o kasları boşuna yapmamıştı, onu taşıyabilirdi. Chan duyduğu ses ile yukarı çıktığında Seungmin kollarını kaldırdı. "Canım yanıyor, bence beni aşağı indirebilirsin."

Kıkırdadı.

Eşine doğru ilerleyip onu kucaklamak için eğilmiş ama Seungmin ondan önce davranıp kollarını boynuna sardıktan sonra başını kendine çekerek dudaklarını dudaklarına bastırıp güzel bir öpücük çalmıştı kendine. "Günaydın." dediğinde Chan ona güldü. "Günaydın bebeğim."

Onu yavaşça kucağına alıp aşağı inmiş, mutfaktaki sandalyeye bırakmıştı. Tek elini yanağına yaslayıp mutfaktan bahçeye açılan cama bakıp yine yağmurlu olan hava ile dudaklarını büzmüş, "Kar ne zaman yağar sence?" demişti.

Chan hazırladığı kahveyi onun önüne bırakırken omuz silkti. "Bilmem. İki, üç haftaya kalmadan yağar belki yeni yıla karla gireriz?"

Onun yeni yıl demesi Seungmin'in yüzünde adeta kocaman bir gülümsemeye yol açarken "Bir dakika," demiş, eklemişti. "Şimdi bu bizim beraber geçireceğimiz ilk Noel? Tanrım! Çok heyecanlandım."

Genellikle tüm Noelleri evde aşağıda sıkıcı bir parti olurken o odasında kapalı olarak geçirirdi, bir kere zar zor izin alarak arkadaşları ile dışarı çıkmış onda da deli gibi eğlenmişti, pek unutabildiği söylenemezdi.

Chan onun heyecanına güldü, elini uzatarak Seungmin'in burnunu sıkmış, Seungmin kıkırdayarak kendini geri çekmişti. "Yapmak istediğin bir şey var mı?"

"Ay, bilmem ki." Aslında pek neler yapıldığını da bilmiyordu. "Çocukları mı çağırsak? Başbaşa mı geçirsek? Yoksa bir yere mi gitsek, evde sade bir Noel de geçirebiliriz ama dışarıda kutlamak da iyi olabilir Of, bilemedim."

O ardı ardına aklına gelen şeyleri sayarken Chan telefonunu kenara bıraktı, göz kırptı. "Seni Noel'de DAY6 konserine götüreyim mi?"

Seungmin şokla ona baktı. "Şaka yapıyorsun!?"

Day6 konseri mi, Noel'de mi, bu şakaysa kalbi kaldırmazdı. Chan'ı dürttü. "Ya Chan, gülmeyip cevap versene, cidden konser mi var o gün? Ya, ya, ya Chan!"

Chan gülerek kendini geri çekti. "Aşkım konuşmama izin vermiyorsun ki." Onun ellerini tuttu. "Ayrıca evet, konser var. Götüreyim mi seni Noel'de konsere?"

Hayatında ilk defa konsere gidecekti. Seungmin adeta bir çocuğun sevince ile "Evet!" diye bağırıp hızla ileri atılarak Chan'ın boynuna sarılmış "Çok seviyorum seni!" demişti sevinçle. Ensesine kocaman bir öpücük bıraktı. "Çok, çok, çok teşekkür ederim!"

Chan kahkaha attı, güzel bir tepki bekliyordu ama bu kadarı da değildi. Elleri anında Seungmin'in beline konumlanırken onu kendi dizine çekmiş, Seungmin dizine oturduğunda ise telefonundan ikisine online bilet almıştı.

Kahvaltıdan sonra Chan sıkıldığı için aşağı havuza inmişler, Seungmin kenarında oturmuş sadece bacaklarını suya sokmuştu onun aksine Chan da yüzüyor, bir uçtan diğer uca kulaç atıyordu.