3.0

7.2K 805 622
                                    


Seungmin neredeyse bir buçuk haftadan sonra evine girerken Chan belinden onu destekliyordu, eve onlardan önce gelip bir şeyler hazırlamış arkadaşlarına güldüğü sırada Chan merakla gözlerini üzerine dikti. "Burada mı durmak istersin yoksa yukarı çıkarayım mı, dinlen istersen?"

"Burası güzel." deyip eşini öptü. "Yatmaktan yoruldum, biraz ayakta dursam bir şey olmaz."

"Peki."

Chan ona gülümseyip Seungmin mutfağa giderken kendisi de üst kata çıkıp sırt çantasındaki kıyafetleri makineye atmış, kendi üstündekileri de çıkarıp yanına ekledikten sonra makineyi çalıştırıp üzerini giyinmişti. Telefonunu şarja takıp aşağı indi, Seungmin de mutfakta arkadaşları ile muhabbet ediyor Felix'in yaptığı yemekleri yiyordu.

"Bu bebiş üç ay sonra elimizde mi olacak şimdi?" diyen Felix ile Seungmin kıkırdayıp kafasını salladı. Ellerini karnına sarıp dolu yanakları ile karnını sevmiş, "Az kaldı," demişti. "Doktor Ekim ayının 18 ya da 19'unda doğumun olacağını söyledi."

Chan yanına oturdu. Tek eli Seungmin'in beline sarılırken Seungmin çubuğunun ucundaki manduyu ona uzatıp yemesini sağlamıştı. "İsmi ne olacak peki?" dedi Hyunjin merakla.

Bu soru yüzünden Seungmin gülerek yanında oturan Chan'a bakmış "Söyleyeyim mi?" demişti aylar önce kıza da erkeğe de kullanılabilen ismi kararlaştırdıkları için. Chan sırıtıp başını salladığında Seungmin büyük bir keyifle arkadaşlarına baktı ve yanıtladı.

"Jiwon." dedi. "Bang Jiwon."

Jiwon ismi Chan'ın fikriydi aslında, bir gece yine kendi aralarında konuşurlarken aklına aniden bu isim gelmişti, Seungmin de içine sindiği için memnuniyetle kabul etmişti.

"Bu çok tatlı!" dedi Jeongin dişlerini sıkarak, elini Seungmin'in karnına attı. "Jiwon, en küçük amcan olarak babalarını delireceğiz kankim tamam mı?"

Jisung saçlarını savurur gibi yaptı. "Asıl Han Jisung amcası onu sosyal medya fenomeni yapıp kendine bir sürü aşık ayarlayacak."

"Matematik dersin de Changbin dayından koçum."

Seungmin güldü. "Neden dayı, anlatsana biraz."

Bu lafla Changbin, Felix ve Hyunjin birbirlerinin omuzlarına kollarını atıp başlarının üstündeki gözlükleri indirmiş havalı poz vermeye çalışmışlardı. Changbin kendilerini işaret etti. "Çünkü biz dayıları ilan ettik kendimizi ondan, Han Jisung neden amcası ilan etti bilmiyoruz."

Jisung da kendi gözlüğünü takıp kolunu Jeongin'in omuzuna attı ve karşısındaki üçlüye baktı. "Biz de amcalarıyız, keyfimiz istedi canım."

Chan ve Seungmin onlara kahkaha attılar. Arkadaşları cidden de şimdiden rekabete başlamıştı bile. Hep beraber her şeyin üzerine bir örtü çekip güzelce yemek yerlerden geç saatte Seungmin'in uykusu geldiği için çocuklar dağılmış, Chan da salonda sütünü içen eşine ilerlemişti.

Yanına oturup yan döndü ve başını Seungmin'in dizlerine koyup yorgunlukla gözlerini kapattı. "Size bir şey olacak diye çok korktum," diye konuştu gözleri kapalı, Seungmin büyük bardağı kenara bırakmış ellerini Chan'ın yanağına koymuştu. "Senin telefonda ağlaman, bağırman, eve geldiğimde seni yerde yatarken görmem berbattı. Şu bir hafta hiç geçmeyecek gibiydi sanki ama geçti ve evimizdeyiz, sen de Jiwon'da burada."

"Biliyorum." dedi Seungmin, onun yanağını okşadı. "Hepimiz için zordu ama geçti, buna takılı kalırsak stres olacağız ve biz stres oldukça bu bebeğe de zarar verecek o yüzden bu gece birbirimize sarılarak mis gibi bir uyku çekelim ve yok sayalım tüm pürüzleri, tamam mı?"

cheer up, seungchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin