***
"Görüşürüz!"
Seungmin kapıda duran arkadaşlarına el sallarken onlar gidince kapıyı kapatmış ardından da hala salonda oturan ve derin düşüncelere dalmış Chan'a gülüp yanına ilerlemişti. Hemen dibindeki boş yere kıvrıldı ve
elini saçlarına attı."Konuşmayı düşünüyor musun bebeğim?"
"Kalbim hızlandı," dedi Chan aniden, elini kalbine attı. "Bebeğim dediğinde. Yani zaten hızlanıyor ama..." Başını salladı. "Tanrım bu his..."
Hala baba olacağına inanamıyordu ki 'baba' kelimesi ona gerçekten çok tuhaf geliyordu sanki şimdi büyüdüğünü hissediyordu. Saatlerdir test sonucuna bakıp heyecanla nefesini tutuyor, Seungmin ile beraber bir çocukları olacağı gerçeği mucize gibi geliyordu.
Geçen sene bu zamanlara dönüp baktığında Kore'ye babasının şirketinde köle gibi çalışmak için gelmiş, tüm gün dosyalarla savaşıyor ve sonra da bazen aile evine bazen de Minho ile beraber kaldıkları eve geçiyordu.
Evlilik onun için uçuk bir şey değildi, bir gün birini seversem elbetteki onunla evlenmek isterim diye düşünüyordu ama alıklığı, ailesine karşı zayıf hissetmesi, bazı özellikleri onu öz güvensiz hissettiriyor bu yüzden kendisi sevse bile karşısındaki kişinin sevmeyeceğini ya da ondan bıkacağını düşünüyordu.
Şimdi her şey cidden çok farklıydı, onu gerçekten seven bir eşi vardı, kimi zaman beraber çocuk gibi oyun odasında oyun oynayarak bağırırlarken kimi zaman da sessiz kalıp olgun bir şekilde muhabbet ediyorlar, birbirlerini dinliyorlardı.
Bang Chan tahmin ettiğinden çok farklı ve o bilmese bile tam da hak ettiği değeri ve sevgiyi alıyordu, almalıydı.
Seungmin yine gözleri kağıda dalan Chan'ı görünce kıkırdadı ve elinden kağıdı alarak kenara bıraktı, ona şaşkınca bakan eşinin ellerini tutmuş kendi karnının üzerine koymuştu.
"Daha neyi sorguluyorsun beyefendi?" dedi oyuncu bir tavırla. Gülümsedi, tek elini Chan'ın yanağına attı ve baş parmağı ile elmacık kemiğini okşadı. "Ben hamileyim ve şu an minicik bile olsa burada bebeğimiz var sonra karnımla beraber o da büyüyecek, ben kilo alacağım, taşıyamayacaksın bile beni."
Chan bununla beraber kıkırdadayınca Seungmin de kıkırdamış, devam etmişti. "Ardından da doğacak, ilk önce çok zorluk çektirecek bize uyutmayacak bile ama biz onun tek gülümsemesi ile beraber değdi diyeceğiz. Büyüyecek ve biz ona çok güzel bir aile olacağız."
"Gözlerimin önüne görüntüler düşüyor ve delirecek gibi oluyorum," dedi Chan, sırıtmadan edemiyordu. Seungmin'in karnını okşayıp ona yaklaştı ve dudaklarını dudaklarına bastırıp minik bir öpücük bıraktı. "Teşekkür ederim," dedi. "Hayatıma ansızın girip böylesine güzelleştirdiğin için."
Seungmin onun burnunu sıktı. "Aşık resmen, ben de aşığım. Asıl bu teşekkürü benim etmem lazım, bundan bir yıl önce burnumdan kan gelip bayılana kadar ders çalışırken şimdi senin sayende daha iyiyim, daha iyi hissediyorum. Aşka geldim, öpeceğim!"
Sözleri biter bitmez Chan'ı kendine çekip öpmeye başladığında Chan gülmekten neredeyse ona karşılık verememiş, birkaç saniye içinde geri çekilirlerken de Seungmin kıkırdamıştı.
"Ama ömrüm boyunca hamilelik haberi alıp ilk önce normal karşılayıp sevinip sonra bir anda gerçekler dank edince şoktan bayıldığını unutmayacağım."
Sözleri bitmeden kahkahayı bastığında Chan "Hey!" dedi. "Sana deli gibi aşık olmam ve bir bebeğimiz olduğunu öğrenince anlık kalp krizi geçirmem benim suçum değil tamam mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cheer up, seungchan ✓
Fanfictionöyle kolay aşık olmam ama senin ayrı bi' havan var. | mpreg!