Jeongin'in dedesinin evinde yaşamaya ve nişan hazırlıklarının başlamasının üzerinden sadece iki hafta geçmişti ki bu gece tüm herkes dedenin evinin büyük bahçesinde nişan için toplanmıştı.
Chan somurtan ailesi yerine Minho'nun annesi - teyzesiyle - konuşmayı tercih ediyordu. Seungmin'in ailesi de buradaydı ama eli sıkı sıkı eşinin beline sarılmış, onu bırakmaya niyeti yoktu.
Etrafına toplandıkları masada arkadaşları ile sohbet ederken "Şu an çok eğleniyorum!" diyerek kahkaha attı Jisung. "Seungmin'in annesinin bakışlarına bak, Tanrım, bu günleri görecek miydik?"
Hyunjin kıkırdadı. "Okulu dondurdu, boş beleş geziyor, her gün o mekan bu mekan fotoğraf atıyor, delirmesi için yeterli bir sebep."
"Boş beleş gezdiğim halde stajımı bile ayarladım ben, siz kendi halinize yanın." dedi Seungmin keyifle. Arkadaşları ve Chan buna kahkaha atarken "Hey, Bang Chan gibi bir eşe sahip olman senin şansın tamam mı!" diye atılmış Changbin, gülüşmenin devam etmesini sağlamıştı.
Minho ve Jeongin gelen misafirleri selamladıkları için bu gece fazlasıyla meşgullerdi. Seungmin arkadaşına dil çıkardı. "Evet canım, köşende kudurabilirsin Bang Chan benim eşim."
Arkasından sıkıca Chan'ın boynuna sarılıp yanağını öptüğünde arkadaşları oo'lamaya başlamış, Seungmin ve Chan onlara gülerken "Merhaba," diyerek aralarına dahil olmuştu Chan'ın dedesi ve anneannesi.
Gülümseyerek onlara baktılar. "Kahkahalarınız bahçenin diğer ucundan duyuluyor, neşeniz bol olsun. Bu çocukları pek çıkaramadım? Üzgünüm."
Dedesi sorarken Jisung "Hiç sorun değil dedecim," deyip selam vermiş gülerek eğilmişti. Seungmin gülümseyerek arkadaşlarını işaret etti. "Arkadaşlarım."
"Merhaba efendim."
Hepsi sırayla kendilerini tanıtırken Felix yanlarına koşarak geldi. Başında bir çiçek tacı vardı, hemen diğerini de Changbin'in başına takarken gülümseyerek Chan'ın aile büyüklerine kendini tanıtmış Changbin elini onun beline sarmıştı.
"Dedecim, tanıştırayım. Sevgilim olur bu güzellik ama bu hala torununuzla evlenme isteğime engel değil."
Chan kahkaha atarken Felix de gülerek Changbin'e bakmış, selam vermişti. "Merhaba efendim, Felix ben. Seungmin'in çocukluk arkadaşıyım."
Dede ve anneanne uzun bir süre çocuklarla muhabbet ettikten sonra yanlarından ayrılırken çalmaya başlayan eğlenceli pop müziklerle onlar da dans etmeye, zıplamaya başlamışlardı.
Minho eğlenerek elindeki şampanya şişesini patlattı ve arkadaşlarının bardaklarına doldurdu. Bir sürü fotoğraf çekilip onlara bakan ailelerine inat kendi istedikleri gibi eğlenmişlerdi.
Bir süre sonra Jeongin elinden tuttuğu teyzesi ile dans ederken Chan da Seungmin'i tuttu ve etrafında döndürdü. Seungmin kıkırdayarak ona yaklaşmış, hareketli şarkıyla beraber vücutlarını uyumla hareket ettirmişlerdi.
Gecenin sonunda bahçe görevliler tarafından temizlenirken Chan da kardeşine sarılarak duruyor, arkadaşlarını uğurluyorlardı. Changbin ve Felix, Changbin'in motoruna binerlerken "Babamın arabasını aldım, onunla gideceğiz biz," dedi Hyunjin.
Changbin kafa salladı. "Öyleyse kaçtık biz. Görüşürüz!"
"Ben de bir dedemlerle konuşayım, öyle eve geçeceğim," dedi Minho. "Teşekkür ederim falan."
Chan kafa salladı. Son kez onlara sarılıp Seungmin ile beraber arabaya binerek eve geçerlerken Jisung da koşarak Hyunjin'in arabasına binmiş, camı açmıştı. Hyunjin Minho ve Jeongin'e selam verdikten sonra arabayı çalıştırdığında "Bugün bizde kal," dedi Jisung'a doğru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cheer up, seungchan ✓
Fanfictionöyle kolay aşık olmam ama senin ayrı bi' havan var. | mpreg!