2.0

8.7K 951 787
                                    

Ertesi gün hepsi kahvaltı ettikten sonra film izlerlerken Chan tekrardan çalmaya başlayan telefonu ile göz devirdi. Kalktığından beri aldığı aramalar onu bıktırmıştı ki Seungmin "Versene bana," deyip telefonu ondan aldı ve kendi açtı aramayı.

"Chan, çocuğum bu Jeongin ve Minho hakk-"

Kadının lafını böldü. "Ben Chan değilim teyzeciğim, Chan'ın eşi Seungmin ben, Chan yok, bir şey mi olmuştu?"

Kadın bu sefer boğazını temizlediğinde Jeongin ve Chan meraklı gözlerle Seungmin'i dinliyorlar, Seungmin ise bacak bacak üstüne atmış kaşlarını çatmıştı.

"Merhaba Seungmin."

"Merhaba." dedi ve ekledi. "Konu neydi, Minho ve Jeongin için Chan'ı mı darlayacaktınız siz de diğer akrabalarınız gibi? Öyleyse kapatalım telefonu şimdiden?"

"Seungminciğim bu senin meselen değil."

"Bakın hanımefendi," deyip oturuşunu düzeltti. "Bu sizin de meseleniz değil o zaman, beni susturuyorsunuz ama sizi çok mu ilgilendiriyor?"

"Teyze," diye dahil olan Minho telefonun hoparlörde olduğunu belli ederken Seungmin gülümsedi. "Tüm aile beni dinliyorsa size diyeceğim birkaç bir şey var."

Devam etti. "Onların ilişkisine karşı çıkmıyor diye, kardeşini evine getirdi diye biriniz daha Chan'ı arayıp kızacaksa hiç acımam hepinizi polise veririm. Beni ilgilendiren tek kişi Chan ve siz benim zerre umurumda değilsiniz. Ayrıca Jeongin reşit bir birey, oraya dönmek istemiyor Chan da onu getirmeyecek ve siz de o yaşlı beyinlerinizle düşünmeyi bırakıp bu çocuklara laf etmeyin."

Ekledi. "Birilerini eleştirmeden önce kendinize bakın, siz süper bir aile değilsiniz. Bu çocuklar da sizin köleniz değil, istedikleri kişiyi sever istedikleri kişiler ile evlenirler. İkisinin de öz kuzen olmadığını eminim ki benden daha iyi biliyorsunuz, bu yüzden boş düşünceleriniz ile eşimin telefonunu rahatsız etmeyi keserseniz sevinirim yoksa hepinizi engellemekten çekinmeyeceğim." Gülümsedi. "İyi günler."

Telefonu yüzlerine kapatırken "Aptal kadın," deyip kenara atmış, Chan'ın üstüne uzanmıştı. "Üzülme sevgilim, aptal ailelere sahip olmak bizim suçumuz değil. Yemek sipariş edelim mi?"

Jeongin dudaklarını büzdü. "Seungmin... Çok teşekkür ederim."

Seungmin ona baktı. "Teşekkür edilecek bir şey yapmadım ayrıca bir daha kocamı üzersen seni döverim velet."

Jeongin kafasını sallayıp güldüğünde Seungmin de gülerek Chan'a bakmış, Chan sırıtarak başını sallamıştı. Bu onayı Seungmin'in keyifle yemek siparişi vermesini sağlandığında hepsi yemek yemişler ardından da uyumaya çekilmişlerdi.

Bir sonraki gün Seungmin ve Jeongin mutfakta oturmuş kahve içerek muhabbet ederlerken Jeongin daha iyiydi, Chan da öyle. İkisi muhabbete dalmış konuşurlarken Seungmin'in gözleri merdivenlerden aşağı inen deri ceketli Chan'ı bulmasıyla öksürerek bardağı dudaklarından indirmiş, kenara bırakmıştı.

"Kendini mi beğendirmeye gidiyorsun sen?" deyip kaşlarını çattığında Chan telefonunu cebine attı ve kenardan arabasının anahtarını aldı. Jeongin'in sözde randevusuna sürpriz yapmaya gidecekti bugün.

"Gözümün senden başkasını görmediğine emin olabilirsin sevgilim," deyip Seungmin'in çenesini tutarak dudaklarına kısa bir öpücük bırakmış geri çekilmişti.

"Abi, bak sakın dövme." dedi Jeongin, çocuğun biraz laubali olduğunu biliyordu. Chan "Karışma sen," deyip onun burnunu sıktıktan sonra Seungmin'in kahvesinden bir yudum almış ardından da evden çıkmıştı.

cheer up, seungchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin