3.3

6.3K 755 254
                                    

Jiwon gün geçtikçe büyürken Seungmin ona olan sevgi dozunu daha kolay arttırıyor hatta ara ara yanaklarını ısırıyordu bile. Chan aşağıda kahvaltı hazırlarken Jiwon Chan'ın yerinde yatıyor birbirlerine gülüyorlardı.

"Şebek," deyip başını oğlunun boynuna koydu Seungmin. Dudaklarını oynatıp hava verince Jiwon gülmüş, geri çekilip burnunu oğlunun minik burnuna sürtmüştü. "Ne bu tatlılık? Hı, ne bu tatlılık, seni ısırayım mı istiyorsun sen?"

Sırtüstü yatıp kollarını açmış "Gel," demişti. "Gel, gel bebeğim."

Jiwon sekiz aylık olduğu için onunla tek tük kelimelerle iletişim kurup emeklemeye başladığı için yanına çağırabiliyordu. O kollarını açmış beklerken babasını anlayan Jiwon ellerini yatağa koyarak duruşunu değiştirdi ve emekleyerek Seungmin'in üzerine çıktı.

"Ba, ba, ba, ba, ba!" Çığlığı evde yankılanırken Seungmin kahkaha atarak sıkıca bebeğini sarmıştı. "Brrrr!"

"Brrr!" dedi Jiwon onu taklit ederek, küçük elleri babasının yüzünde yer almış dilini çıkarıp Seungmin'in yanağını yalamıştı. Seungmin ona kahkaha atarak havaya kaldırdı küçük bedenini.

"Senin yüzümle alıp veremediğin ne hı? Git birazcık da Chan babanın yüzünü yala bebek."

Dil çıkarıp Jiwon ile eğlenirken Jiwon havada sallandığı için mutlulukla "Ba, ba, ba, ba!" diye yine çığlık atmış Seungmin de aynı onun gibi konuşup onu geri göğsüne yatırmıştı.

Çıplak üst gövdesinden dolayı Jiwon onun göğsünü emmeye başlarken kıkırdadı. "Niye bu kadar açsın sen hım?" Oğlunun yanaklarını sıktı. "Kahvaltı edeceğiz, göğsümü emmek yok."

"Ya, ya, ya!"

Seungmin dayanamayarak "Ya, ya!" diye çığlık atmış, çığlık atan bebişi umursamadan yanaklarını ısırıp bir sürü bir sürü öpücük bırakmaya başlamıştı ona. İkisinin gülüşü yüzünden Chan da kendini tutamadan gülerken odaya girdi.

"Çığlıklarınız aşağı kata kadar geliyor." deyip yatağa tırmanıp onlara doğru ilerledi. "Ne bu tatlılık, ben de ikinizi yiyeyim mi?"

O oğlunu alıp otururken Seungmin de doğrulup ikisine baktı. "Chan yiyeceğim şu tatlılığa bak, bir de bababa diye çığlık atmıyor mu şebek! Jiwon, benim güzel bebeğim!" Hızla uzanıp yanağını öptü. Sonra dayanamayıp Chan'ın da yanağını sıkıca öpmüş, yetmediği için bir kere daha öpüp kokusunu içine çekmişti Chan'ın. "Keşke ikinizi de yesem."

Chan eşine gülerek kafasını çevirip dudağını öpünce Jiwon onun burnunu tutarak uzaklaştırmış, yüzünü buruşturan Chan geri çekilmişti. "Be be be be!"

"Sen de sen de mi?" dedi Seungmin şımararak. Dudaklarını büzüp öne uzattığında Jiwon şak diye onu öpmüş, Seungmin kahkaha atıp yatağa devrilirken Chan şokla ikisine bakmıştı.

"Zararlı, zararlı!" deyip eşinin kalçasına patlatmış, kucağındaki bebeği ile ayağa kalkmıştı. Seungmin hala yatakta gülerken ona dayanamayıp gülmüş sonra da "Babaya kıyafet verelim," diyerek dolabı açmıştı Chan.

"Hangisini giysin Jiwon?" deyip elini tutarak kıyafetlerde gezdirdiğinde Seungmin de ayağa kalkıp gözlüklerini takmıştı. Jiwon kucağında olunca genellikle gözlüklerini çıkıyordu çünkü oğlu gözlüğü tutup kirletiyor sonra da pat diye yere fırlatıyordu.

Gözlüğünü seviyordu ve kırılmasını istemezdi.

Jiwon ilk önce merakla kıyafetlere bakmış sonra da parmakları yeşil bir geceliğin üstünde durmuştu. Chan güldü, çıkarıp geceliğin üst kısmını Seungmin'e vermiş, Seungmin de üstüne geçirip düğmelerini iliklemişti.

cheer up, seungchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin