3. bölüm DOĞA

222 45 17
                                    

            YAZARIN ANLATIMIYLA

Yağmur damlaları tane tane  yere düşüyordu etrafta sadece rüzgarın sesi ve ağlamaklı olan bir bebeğin sesi vardı,
Annesi, yavrusunun alnını öpüp kokusunu iyice içine çekti, kulağına yaklaştı" Seni çok seviyorum küçük meleğim beni affet." . Bebeğini havluya sarmış şekilde basamakların üstüne zarar gelmeyecek şekilde koydu. Göz yaşlarını sildi derin bir nefes aldı kapı ziline bastı  ve oradan hızlıca uzaklaştı.

Kapı açıldı,  saçı topuz halde üzerinde hemşire üniforması olan kadın etrafına baktı. hiç kimseyi göremedi sonra bir bebek sesi duydu, basamaklara ilerledi oracıkta duran bebeği görünce hemen kucağına aldı.  Basamaklardan indi etrafa baktı ama etrafta kimse yoktu sadece yağmur damlalarının yere değdiği  ve ağlamaklı olan bebeğin sesi vardı.

Hemşire kadın bebeği içeri alırken battaniye üzerinde bir not gördü , notu eline aldı ve okumaya başladı. Notta şöyle yazıyordu.

"Bebeğimin ismi Doğa  ona bu isimle hitap ederseniz çok sevinirim. Özel nedenler dolayısıyla bakamayacak durumda olduğum için  onu size emanet ediyorum. Lütfen ona güzelce bakın keşke elimden bir şeyler gelseydi ama çok zor durumdayım kızımı çok seviyorum lütfen onu anne şefkatinden mahrum bırakmayın."

Hemşire notu cebine attı, Doğa ile beraber içeriye geçti, revire girdi. Bebeğin sağlığını kontrolden geçirdi. o sırada kapı tıklandı içeriye uzun boylu deri ayakkabılı takım elbiseli saçlarını sola doğru yatırmış bir adam girdi.

" Hemşire hanım bebek sesi duydum da noldu acaba haberiniz varmı?"

"Müdür bey , birisi kapıya bebeğini bırakıp gitmiş ve not bırakmış."

"ver bakım notu bana"

hemşire notu müdüre verdi , yurt müdürü hafif sesli bir şekilde okumaya başladı.

" Hayret bişi bakamayacağınız çocuğu neden dünyaya getirirsiniz ki ? sonra biz uğraşıyoruz bunlarla , zaten bir bebek yetmiyordu ikincisi geldi."

" Yunus'a bişi mi oldu?" diye telaşlanarak sordu müdüre

" bilmiyorum hemşire hanım herhalde ateşi var gidip ilgilenir misiniz ? Bide o kızın bileğine şuradaki 6 numara yazan damgayı bas. Yunus'a da 8 numara yazan damgayı bas büyüdükleri zaman onlarla işlerim var."

Hemşire hiç sorgulamadı, " tabiki müdür bey doğa ile yarım kalan testlerim bitsin hemen Yunus'la ilgileneceğim."

Doğa'nın kontrollerini yapan hemşire doğa'yı yatağa koyup "sen şimdi uslu uslu uyu burda olurmu güzelim der ve alnını öpüp gitti."

Müdürün odasına geldi, kapıyı tıkladı, içerden gel sesi gelmesi ile içeri girdi. "Müdür bey geldim Yunus nerde acaba ?"

"Yatağına koydum onu, saatlerdir ağlıyor susmak bilmedi."

Hemşire yunusun yanına gitti alnını kontrol etti. " Sanırım ateşi var
hemen bir ateş düşürücü vermem lazım."

Revire koşarak indi. İlaçların olduğu dolabı açtı ateş düşürücü şurubu ve şırınga aldı merdivenlerden yukarı müdürün odasına çıktı. Ağlayan bebeği kucağına aldı. İlaç dolu olan şırıngayı oral yoluyla içirdi.

"Müdür bey eğer ateşi düşmezse hastaneye götürmem gerekebilir."

"Tamam izin veriyorum gidebilirsin , ama şuan onu revire götürüp d
Doğa'nın yanına koy ve kobaylarımın damlalarını bas. Başımın etini yedi bas bas ağlıyor."

"Gerizekalı müdür bebek o ne beklersin canı yanıyor ağzı yokki konuşsun bunları aslında onun yüzüne demek vardı ama işte bu çocuklara ben bakıyorum onun bir halt yediği yok eğer kovulursam hiçbir şey yapamam en iyisi susup revire gitmek."  Diyerek içinden geçirdi orta yaşlı hemşire ve odadan çıktı kucağında yunusu taşıyarak merdivenlerden indi revire girdi. Yatakta olan doğanın yanına koydu.

MesafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin