20. bölüm Arkadaşlarım

48 16 4
                                    

Yine sıkıcı günlerden biriydi. Derslerime yoğunlaşmıştım YKS çok yaklaşmıştı. Doğa ile fazla konuşamıyordum bu sıralar babasıyla çok fazla vakit geçiriyordu. Biletimizin iptal edilmesinin üstünden 10 gün geçmişti. Hala moralim çok bozuktu. Kafama çok takıyordum ama takılmıycak gibi bir şey de değil ki sabah aldığımız bilet akşam iptal ediliyor. Doğa'yi göreceğim için çok sevinmiştim. Anlamıyordum nasıl oldu da bu kıza bu kadar kısa sürede bağlandım ve sanal olmasına rağmen geçen gece telefonda konuşmuştuk. Sesi yorgun geliyordu. Ne yaptığını da söylemiyordu. Sadece babası ile olduğunu birkaç işlerini hallettiklerini söyleyip geçiştiriyordu.
Bazen geceleri, onunla birlikte yürüdüğümüzü , sohbet ettiğimizi , saçma sapan şeyler için kavga ettiğimizi, beraber güldüğümüzü düşünerek hayaller kuruyorum.
Bilmiyorum ne hissediyorum onunla konuşmadığım zaman kendimi bir kara deliğin içerisinde kalbimin bomboş bir şekilde süzüldüğümü hissediyorum. O gelince ise kalbimdeki boşluk doluyor. Buna ne deniyor bilmiyorum.
Doğa ile sohbet ederken adresini de almıştım. Tabikide istememişti ilk vermek ama biraz ısrar ettikten sonra almıştım adresi geriye tek İzmir'e gitmek kalıyordu.

Oturduğum yerden kalktım. Dolabımı açtım. İçinden siyah kısa kollu tişört ve siyah kot çıkarıp ütü masasının üzerine koydum. Telefondan annemi aradım. Kendisi evde yoktu. Dışarı çıkacağını söylemişti.

" Alo anne"

" Efendim."

" Ben dışarı çıkıyorum hava almaya dolaşıp geleceğim haberin olsun."

" Derslerini yaptın mı?"

" Yaptım anne , zaten saat 17:45 bu saate kadar yapayım bı zahmet derslerimi."

" İyi iyi tamam fazla geç kalma ."

" Tamam kalmam görüşürüz."

" Görüşürüz."

Kıyafetlerimi  ütü masasında ütüledikten sonra. Üstümü giyinip kulaklarımı takıp, telefondan en sevdiğim , carlas dreams'e ait imperfect  şarkısını açtım.

Evden çıkıp kapıyı kilitledikten sonra sahile yürümeye çıktım. Telefondan mesaj kısmını kontrol ettim. Belki doğa bir mesaj atmıştır diye ama hiçbir mesaj yoktu. Sahile doğru yürümeye gidiyordum. Yolda çiftleri görünce, istemsizce doğa ile bu şekilde olabilir miyiz diye hayal kuruyordum. Sahile vardığımda deniz ve ot kokusunu içime çekiyordum. Taşlara doğru yürüdüm. Denize yakın bir tarafta taşın üzerine oturup manzarayı izliyordum. O an hiçbir şey düşünmüyordum sadece denize bakıyor deniz kokusunu içime çekip rahat bir nefes alıyordum. Gün batımı manzarası eşliğinde balık tutan dayıları izliyordum.

Manzarayı izlediğim sırada omzuma biri dokundu. Sırtıma dönüp kim olduğuna baktım.

" Merhaba şu çocuğu tanıyor musunuz acaba?"

" Ha ha çok komik umutcuğum fotodaki benim işte."

" Aa gerçekten öyle hiç farketmedim. "

" Geç sen dalganı geç , ee Osman nerde sen buradaysan o kesin buradadır."

" Arkadaydı su almaya gitti gelir birazdan seni gördüm bı yanına geleyim dedim. Ee napıyorsun oturmuşsun taşın başında kimi düşünüyorsun."

" Kimseyi düşünmüyorum sadece evde bunaldım dışarı çıkayım dedim."

- Oooo kimler varmış burada

" Aha Osmanda geldi tam oldu.

Osman: Noldu birader bir sorun mu var ?

Yunus: Var kardeşim seni çok özlemişim gel bir öpeyim.

MesafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin