11. bölüm İhanet

96 27 2
                                    


Gerçekten mi? O kadar öldürdüğüm çocuk ardından, patron bana bir çocuk emanet etmeyi düşünmüş olamaz dimi? Psikopat bir seri katil olarak duygularımın olmadığını simsiyah  göz bebeklerimin içine baktığında bile anladığını, kendi ağzından duyduğum bir adamdan.      " Banu'ya sen bakacaksın." Sözü beni şaşırtmıştı. Önemli olan Yunus ve doğayı bulmam gerekirken patronumun bana bir çocuk emanet etmesi, onu büyütmemi istemesi akıl alır şeyler değildi gerçekten.

Donup kalmıştım yüz ifademde sinsi bir gülüş, zihnimde ise bir düşünce arıyordum. Yunus ve doğanın evlat edilmesi tüm planlarımı bozmuş iken bir de Banu denilen kız, gerçekten sinir bozucu geçmişte yaptığım hata dolayısı ile birkaç çocuk da elimden kaçmıştı onları asla bulamadım fakat, hayır Yunus ve Doğa elimden kaçamaz onlar patron için özel kobaylar. Sinsice gülerek sakinliğimi koruyarak zihnimde plan kuruyordum. Pencereden dışarı bakıp düşüncelere daldığım sırada omzumda ki bir el hissi ile irkilip soluma baktım. Patron omzumu tutuyor derin bir iç çekiyordu.

" Sorun nedir patron?"

" Turgut sana bir görev vermeyi düşünüyordum."

" Nedir patron, Yunus ve Doğa ilgili mi?"

Derin ve stres dolu bir iç çekti. "Hayır, o konuya sonra geleceğiz onları şuan öldüremezsin bu yüzden Banu'yu sana emanet ediyorum planına katacağına güveniyorum, sen zeki bir adamsın evet sana hak veriyorum öldürmeyi seviyorsun ama bunun için biraz sabretmelisin Turgut." Deyiverdi patron.

" Ama anlamıyorum neden? Büyüduklerinde bize sorun olabilirler Patron." Sesimi yükseltmiştim.

" Sakin ol şampiyon her zaman soğuk kanlı olan yurt müdürüne noldu. Sana zamanı var dedim çünkü ilgilenmemiz gereken daha önemli işler var  ve bu görevi başarıyla bitirir isek onları daha çok derinden sarsarız. Çocukların zaten psikolojik olarak durumları iyi değil bunu en iyi sen biliyorsun Turgut bırak da biraz nefes alsınlar. Onlar küçükken, işkence yapıp öldürdüğün hayvanlara benzemiyor. "

" Peki patron nasıl isterseniz? Görevi ne zaman söyleyeceksiniz?"

" En kısa zamanda." Deyip odadan çıktı.

Arkamı pencereye döndürdüğüm esnada kapıdan bir gıcırtı sesi gelmekteydi. Ses o kadar ince ve tiz di ki küçük kızın içeriye girdiğinin farkına bile varamamıştım. Dizlerimin üzerine çöktüm küçük kıza sahte bir gülümseme ile elimi uzattım. " Adın nedir Rapunzel?" Şaşkın suratı ile bana baktı. Bir şey demedi. " Asma suratını saçlarının rengi altın gibi bu yüzden sana Rapunzel demek istedim."

Bana baktı tatlı yüzünde bir gülümseme oluştu. " Adım Banu , senin adın ne?"  Dedi. " Adım Turgut memnun oldum Banu, bundan sonra sana ben bakacağım içini rahat tut sana çok güzel bakacağım kimsenin sana zarar vermesine asla izin vermeyeceğim." 

" Pekala Turgut abi sana güveniyorum." Demesiyle, gözlerinin içine bakarak sahte bir gülümseme koydum. Banunun gözlerinin içine bakarken aniden odaya patronun gelmesi ile ayağa kalktım.

" Turgut çabuk adamlarını topla orkut bey en son limanda görüldü. Onun işini bitirmenin zamanı geldi. Yanına birkaç adam al ve onun izini sür."

" Emredersiniz patron." Yüksek sesle söylemiştim."

Merdivenlerden aşağıya indim. Yüksek sesle " askerler." Diye bağırdım evin girişinde.

Adamlardan biri koşarak yanıma gelip " buyurun Turgut bey." 

"Sekiz tane adam topluyorsun hemen şimdi. İkisi benimle arabada olsun , iki tanesi tekneyle sahile gitsin, iki tanesi arabayla limanın girişini kapatsın sona kalan iki kişi de motorlara binip limanın konteynerlarında gizlensin." Dedim.
" Hızlı hadi hızlı , koş ve çabucak çağır adamları. " Diye ekledim.

MesafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin