4

491 41 13
                                    


***

"İndir dedim şu silahı !"

Carla'nın tüm bağırışlarına rağmen ona aldırmamışlardı.

"Kes sesini ! "

Silahın arkası ile Carla'ya vurdu adam. Carla sersemleyerek geriledi ve düştü. Aldığı darbeden dolayı kaşının yarıldığını farketti. Eliyle onu tutarken diğer adamda babasının önünde çökmüş birşeyler söylüyordu.

"Bizim olana ne cürretle el sürersin ? Sana aitmiş gibi davranıp , sahipleniyorsun bir de."
"Hepsi benim ! Sizden birşey almadım. Kızımı bırakın!"
"Baba... Ne istiyorlar senden ?"
"Yanlış anlaşılma olmalı Carla. Bu adamların benden alabileceği birşey yok. Lütfen kızımı bırakın, gitsin. Onun bir ilgisi yok. "

Carla , darbenin etkisiyle hala kendine gelememişti. Başı dönüyor ve midesi bulanıyordu. Adamın ona doğru geldiğini farketti. Gözünü iyice açıp net görmeye çalıştı. Uzun boylu siyahi bir adamdı.

"Sana zarar verecek değilim. Kaşın için üzgünüm. Refleks."
"Kimsin sen ? Babamdan ne istiyorsun ?"
"Adım Isiah. Babanda bize ait birşeyler var. Onların yerini söylesin ve biz de alıp gidelim."
"Babam kendi halinde bir adamdır ve sahip olduğu birşey yok. Yanlış kişiye geldiniz. "
"Kendi halinde bir adam mı ? Hanry , ne yazık kızın seni hiç tanımıyor. "

Adam yanından uzaklaşıp yeniden babasının karşısında durdu. Babasını yeterince dövmüşlerdi zaten. Daha ne istiyorlardı ?

"Carla , yaşattığım herşey için üzgünüm."

Ani bir hamle yaparak adamın elindeki silaha atladı. Isiah refleks ile silahın tetiğine bastı. Carla kulaklarını ve gozleirni kapattı. Babası bilerek yapmıştı bunu. Gözünü açtığında babasının cansız bir şekilde yerde yattığını gördü. Şokla ne tepki vereceğini bilemiyordu. Zar zor ayağa kalkarak ona doğru yürüdü. Yanında eğildi ve elini tuttu.

"Baba... "

Babasının tuttuğu elini öptü. Babası mükemmel bir adam olmamıştı hiç ancak böyle ölmeyi de haketmiyordu.

"Onu öldürdürdünüz..."

O sırada Isiah ve yanındaki adamlar oradan ayrılıyordu. Carla koşarak arkadan Isiah'ı tuttu.

"Onu vurdun ! Ne yapmıştı size ! Ondan ne istiyordun ? Neden yaptın bunu ! Ailemden tek kalan kişiyi de benden aldın ! "

Isiah kollarından tutarak onu kendinden uzaklaştırdı.

"Baban hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Bilseydim , öldüğü için mutlu olurdun. "

Başıyla adamlara işaret yaptıktan sonra Carla'yı öylece bırakıp gittiler.

***

"Sonunda zaten vuracaktık ama öyle birden atlayınca... Bilirsin Tommy refleks ile ateş ettim."
"Adam silahlı mıydı Isiah , eh ?"
"Değildi tabii ki. Onu tutuyorlardı zaten."
"Öyleyse ? Hiçbirşey öğrenemeden onu öldürdün demektir. "
"Ama Tommy-"
"Yeter."
"Kızı var bir de. Hiçbir şeyden haberi yok gibi görünüyor. Onu izleteceğim. Öyle ya da böyle , ulaşacaktır silahlara. O zaman da alacağız hepsini ondan."
"Ne kadar süre beklememiz gerekecek yani ? Bekleyecek zamanımız yok Isiah. Kızı sıkıştırın ve öğrenmeye çalışın. Belki de iyi rol yapmış ve sizi kandırmıştır. O silahlara bir an önce ulaşmalıyız. Anladınız mı ? Hiçbir aksilik istemiyorum. "
" Merak etme Tommy. İlgileniyorum."

Isiah odadan çıkarken Tommy , sigara yakıp koltuğuna oturdu. Derin bir nefes aldı.

"O sikik silahlara biran önce ulaşamazsam , birkaç güne bize karşı saldırıya geçerler. Anlaşma bozulur ve silahlar konuşur Johnny. "
"Haklısın Tom ama ellerinden geleni yapıyorlar. Onlara biraz zaman ver."

REBORN // Peaky BlindersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin