REBORN // Peaky Blinders

44

***

"Size gerçekten diyecek birşey bulamıyorum ! Sizi arıyorum etrafta ve siz benim düğün gecemde sevişiyorsunuz !"
"Düğün gecesinde sevişilmez diye birşey mi vardı ?"

Tommy , gömlek aksesuarını takıyordu o sırada.
Tommy ile seviştikten sonra giyinirken Polly odaya girmişti ve onları azarlıyordu.

"Bunun için zamanınız bol değil mi ? Lütfen herkes kendi düğün gecesinde sevişsin. "

Carla güzel bir şekilde gülümsedi.

"Bu Carla'nın suçuydu , soyunması gerekmiyordu. "
"Kendine sahip çıksaydın Thomas."
"Çıkamam Pol , güzel ve çıplak kadın görünce dayanamıyorum , bilirsin. "

Carla , tacını takıyordu Tommy bunu söylerken. Ters sözlerini sindirmeye karar verse de bu fazla gelmişti.
Duraksadı , kısa sürede kendini toparlayıp tacını taktı. Ayağa kalkıp , üzerine son bir kez baktı.

"Beni güzel buluyorsun yani ? Teşekkür ederim." Diyip odadan çıktı.

"Tommy , neyin var senin ! O sözler de neyin nesiydi ?"

Tommy umursamazca sigarasını yaktı. Ayağa kalkıp kravatını düzeltti.

"Duydun işte. Yalan birşey mi söyledim ?"
"Evlenmek üzere olan bir adamsın ve söylediğin şeylere bak ! Hem de daha az önce seviştiğin kadına !"
"Evet , az önce seviştiğim kadın da güzel ve çıplaktı. Sonuç ortada ."
"Thomas !"

Polly ona bağırınca , Tommy karşısında dik bir şekilde durup baktı. Polly başka birşey söylemeyince odadan çıktı.
Polly de sinirlenmiş ve şaşırmıştı Tommy'nin bu davranışına. Carla'nın nasıl sakin kaldığını anlayamamıştı.

"Carla ?"

Polly , bahçede yanına gelerek omzuna dokundu.

"Sakin kalman beni şaşırttı , ben olsam delirmiştim çoktan."
"Sakin değilim Polly , çok sinirliyim. İçim içime sığmıyor ! Elime geçen herşeyi ona fırlatmak , canını acıtmak istiyorum ama yapmayacağım. "
"Yaparsan destekçin olurum. "
"Teşekkür ederim. Neden böyle söyledi anlamıyorum Pol. "
"İnan ben de anlamadım. "
"Neyse Polly , boşver şimdi onu sen. Abarama ile evlisin artık. Bunun tadını çıkar. "
"Ah evet ... Şimdiden sıkıldım bile. "
"Ayrıl öyleyse."

Güldüler.

"Biraz daha sıkılabilirim bence. "
"Hadi Pol , Abarama'nın yanına git. Seni özlemiş bile . Baksana gözü sende !"

Polly tereddüt ediyordu. Carla'yı öyle bırakmak istemiyordu.

"Polly , hadi git. Ben iyiyim. "

Polly çaresiz şekilde yanından ayrıldı. Carla da oyalanacak birşeyler aradı. Sonra kalabalık tekrar toplandı , şarkı söylendi ve içkiler içildi. Sohbet edenler , dans edenler vardı. Carla ise elinde viski kadehi ile onları izliyordu. Sohbet yoktu,dans yoktu.

"Bu özel günde , somurtan surat istemiyorum. Hadi , dans edelim. "

Carla elini uzatan adama baktı.

"Kabalığımı bağışlayın , kendimi tanıtmam gerekirdi öncelikle. Ben Billy. Abarama Gold için çalışıyorum. Yıllardır tanır beni. Sizi yalnız görünce ve biraz da mutsuz gibi , dans teklifinde bulunmak istedim. Umarım geri çevirmezsiniz beni ?"

Adam iyi niyetliye benziyordu. Neden öylece oturup surat asıyordu ki ?
Bir düğün vardı ve tadını çıkarmalıydı.

"Pekâlâ."

Adamın uzattığı eli tutarak kalktı. Adam kibar bir şekilde belinden kavradı onu , Carla da elini onun omzuna koydu.

"İsmim Carla. Memnun oldum Billy."
"Carla ha ? Çok güzel isim. Bu güzel yüze , bu güzel göze başka isim düşünülemezdi. Çevrenizde olanlar ne şanslı !"
"Neden ?"
"Sizi sürekli görme şansları var."