47

191 15 1
                                    


***

Birkaç gün sonra

"Tommy iyi olduğuna emin misin ? "
"İyiyim Arthur , birkaç günlüğüne gidip döneceğim ama bilirsin , ne olacağı belli olmaz. O yüzden burada hepinizi görmek istedim."

Tommy , herkesin hurdalıkta toplanmasını istemişti. Birkaç günlüğüne Boston'a gidecekti. Gitmeden önce de görüşüp , durumu anlatmak istemişti. Kısa bir konuşma yaptıktan sonra herkes sohbete ve viskiye dalmıştı. Arthur , Tommy'nin durgun olduğunun farkındaydı.
Yanına gidip sormuştu ve hep aynı cevabı alıyordu. 'İyiyim.'
Sonra Tommy , ona sarılmıştı.

"Ben de seninle gelebilirdim ama istemiyorsun. En azından birisi gelsin seninle. Mesela Johnny, ha? Güvendiğin birisi olsun yanında. Ben işi bok ederim diye düşünüyorsan , onunla git Tommy."

Tommy , abisine baktı.

"Hayır Arthur , sen olmasaydın ben başaramazdım . Sana böyle düşündürdüğüm için üzgünüm. Yalnız gideceğim. "
"Pekâlâ öyleyse , oradayken ara mutlaka. "
"Uçakla gideceğim , daha kısa sürede orada olurum. "
"Uçak mı ? Tehlikeli değil mi ?"
"Riski var elbette ama ne kadar erken gidersem o kadar iyi. "
"Anladım. Tommy... Peki diğerleri ? Yani ... Polly , Ada ve Carla. Onlar biliyor mu gideceğini ?"
"Polly ve Ada ile konuştum. Carla ile de eve gidince konuşacağım. "
"Tamam. Seni özleyeceğim Tom."
"Sadece birkaç gün Arthur. "
"Kardeşimi her zaman özlerim ben. "

Tommy dolu gözlerini ondan çekip derin bir nefes aldı.

"Ben dönene kadar ölmeyin."

Kadehi havaya kaldırıp kafasına dikti , sonra da yanlarından ayrılıp eve gitti. Hava kararmıştı. Saat de ilerlemişti.

"Charlie , uyuman gerekiyor. Seni odana götürmemi ister misin?"
"Ben korkmuyorum , kendim gidebilirim."
"Tamam , git hadi."

Charlie , arkasını dönüp gitmek istedi ama koridor oldukça karanlıktı. Yaşı ilerliyor olsa da hala çocuk ve küçüktü.

"Anne , beni götürür müsün?"

Carla , ona şaşırarak baktı. Birkaç saniye tepki veremedi. İlk defa ona 'anne' diye sesleniyordu.

"Sana anne dememde sakınca yok değil mi ? İstemiyorsan Carla derim."

Carla yanına eğildi ve yanağına elini koyup okşadı.

"Bana istediğin şekilde seslen Charlie. Gerçek annen değilim biliyorsun ama anne demek istersen de benim için sorun olmaz , hatta sevinirim. "

Charlie gülerek elini uzattı. Carla elini tutarak onu odasına götürdü. Yatağına girince üzerini örttü.

"Masal biliyor musun ?"
"Hmm... Bir tane biliyorum. Annem bana anlatırdı küçükken. "
"Hangisi?"
"Küçük bir kızın hikayesiydi. Ormana gidiyor , bir kurtla karşılaşıyor falan. Senin için uygun mu bilemedim."
"Sen de küçük değil miydin ?"
"Ben senden biraz daha büyüktüm masalı dinlerken. Korkmam dersen anlatırım."
"Ben masaldan korkmam ki ! İçinde canavar yoksa , anlat."
"Yok , küçük bir kız ve kurt var."
"Kurt canavar sayılır mı ?"
"Sayılmaz. Kurt , hayvandır. Normal bir hayvan. Sadece biraz vahşi. "
"Anlatır mısın biraz ?"
"Tabii."

Carla da , yatağın kenarına kıvrıldı. Charlie'ye hatırladığı kadarıyla anlattı masalı. Saçıyla oynayarak anlatınca , Charlie de mayışmıştı. Sonunda gözlerini kapattı. Carla saçını okşayıp kalktı.

"Anne."

Charlie'ye baktı. Gözleri yarı açıktı.

"Uyumadın mı sen hala ?"
"Beni öpmeyecek misin ?"
"Özür dilerim , nasıl unuttum !"

REBORN // Peaky BlindersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin