REBORN // Peaky Blinders

20

Geçiş bölümü gibi sayabileceğiniz kısa bir bölüm. ❣️

***

"Geldi ve toplantının ortasında , önüme kağıtları fırlatıp, gözümün içine bakarak ' illegal işlerinizi artık Nichelson şirketi ile yapamazsınız ' dedi. Carla , o belgeleri bulurken ve buraya gelirken sen ne yapıyordun ? Limandaki ofiste bulmuş olmalı. Sen neredeydin Rob , şirket avukatını mı becermekle meşguldün eh ?"

Rob , dik duruşunu bozmasa da çekiniyordu Tommy'den.

"Bay Shelby , Bayan O'Connor beni şirkete çağırttı. Mecbur şirkete gittim. Gittiğim zamansa acil işi çıktığı için şirket dışına çıkmak zorunda kaldığını söyledi Brian. Beklememi söyledi biraz. Bayan O'Connor , 'ben gelene kadar beklesin' demiş. Ben de fazla değil ,yirmi dakika kadar şirkette bekledim. Sonra da limana döndüm."
"Yirmi dakika fazla değil, eh ? O yirmi dakika da Carla , suratıma çarpacak birşeyler buldu. Sana yakın ol dedim Rob , yapamayacaksan işime yaramazsın."
"Üzgünüm Bay Shelby , daha dikkatli olacağım."
"Çık."

Rob , odadan çıktıktan sonra Tommy sandalyesine oturdu. Sinirle soluyordu.

"Arthur ne sikime gülüyorsun ?"
"Neden sinirlendin bu kadar ? O , Carla'ydı. Bildiğimiz Carla. Suratına çarptığı belgelerde yanlış birşey mi vardı ? Hepsi bizim yediğimiz boklar Tom. Bu öfkeye Carla sahip olmalı bence. Pis bir yüzümüzü daha gördü. Tüm ilişkiyi keserse de haklıdır."
"Arthur... Burada yalnız olsam , karşılığını verirdim ama toplantı halindeydim ve tam olarak konu , dünya pazarına çıkacak olan afyondu. Üzerine Carla , gelip bir sürü şey saydı. Odadaki kimseden çekinmeden ve gözümün içine bakarak ! Söylesene ne zamandan beri Shelby'e , Peaky Blinders'a öyle cesurca bakabiliyorlar ? Kim cesaret edebilmiş buna , eh ?"
"Anladım , sen karşılık veremediğin için kızgınsın , olayın Carla ile ilgisi yok. "
"Ayrıca sadece bana değil , o adamlara da neler söyledi ! Carla... Başını belaya sokacak. Buradaki beş adamdan elbet biri buna sessiz kalmayacak Arthur , sen Carla'yı ara ara kontrol et. Dikkati kendi üzerine çekti bir kere."
"Merak etme , uğrarım şirkete. "
"Şirkette değildir , White Lion'a bak."
"Pekâlâ. Sen de sakinleş Tom ."

Tommy başını yana yatırıp , suratını buruşturdu.

"Arthur , git."

Arthur , kahkaha atarak odadan çıktı.

Tommy tekrar yerine oturup sigara yaktı. Carla'nın cesaretine hayran kalmıştı. Kimseden korkmayan tavrı hala aynıydı ancak dönem aynı değildi. Bu şehirde ,herkesin birbirine kurşun sıkmak için can attığı dönemde Carla'yı çok kolay harcarlardı.
Carla'ya elbette kızgındı ancak hayatta olması daha önemliydi. Yoksa Thomas Shelby , o sözleri yutmazdı.

Yutmayacaktı da...

***

"Güzel bir gün , kutlamaya değer. "

Lee , Carla'nın önüne doğru kadehi sürdü.

"Olanları duydum , Bay Shelby oldukça sinirlenmiş olmalı. "
"Açıkçası tam anlayamadım. Söylediğim şeylere pek tepki vermedi. Ciddiye almadı galiba."
"Bay Shelby , sözleri yutan bir adam değildir. Aslında kolay kolay öfkesini de göstermez. "
"Bunlar tam olarak ne iş yapıyorlar Lee? Yani bu Peaky Blinders ... "
"Carla !"

Carla cevap alamadan barın kapısından giren Arthur ona kollarını açarak yaklaştı. Carla artık ona kızgın değildi , kimseye değildi.

"Merhaba Arthur. "
"Neler olmuş öyle bugün! Sen şirketten çıktıktan sonra ben geldim. Ne yalan söyleyeyim , görmek isterdim o anları."
"Keşke orda olsaydın. Sana da bir iki çift lafım olurdu elbet."
"Belki de olmamam iyi olmuştur. Tommy çok kızgındı ama senin için endişeli."
"Neden ?"
"Oradaki adamlara da birşeyler söylemişsin. Adamlar peşine düşer diye korkuyor."
"Hmm... Kendi için endişe etsin."