41

205 19 2
                                    


***

"Arthur !"

Arthur kendinden geçmiş şekilde koltuğa yayılmış, gözleri kapalı halde duruyordu.

"Arthur !"

Yanına gidip tekmelemeye başladı. Uyanacağı yoktu. Bardağı alıp yüzüne boşalttı. Arthur , eliyle yüzünü sıvazlayarak gözünü açtı.

"Carla ? Ne arıyorsun burada?"
"Seni arıyorum ! Tommy'nin sana ihtiyacı varken ne bok yiyorsun burada ?"
"Bana mı ihtiyacı var ? Tommy'nin kimseye ihtiyacı olmaz !"
"Bu sefer var Arthur ve ben ona yetemiyorum. Oğlu kaçırıldı."
"Tommy'nin neyi ? Ne oldu dedin?"

Carla derin nefesler alarak Arthur'un yüzüne doğru eğildi.

"Tommy'nin oğlu Charlie... Kayıp Arthur ve Tommy kötü halde. Sana ihtiyacı var ama şu haline bak ! Bu halde ona nasıl destek olacaksın ki ? Boşversene."

Carla , Tommy'i sakinleştirmek için elinden geleni yapıyordu.
Silah seslerini duyduktan sonra hızla kalkıp etrafa bakındılar. Silah sesleri de hemen susmuştu. Yanıltmaca olmalıydı. Her yere bakmışlardı ancak ikisi de yoktu ortalıkta. Tommy hemen panik olmuştu , oğlu konusunda çok hassastı. Bir de kayıp olunca Tommy iyice çaresiz hale gelmişti. Birkaç saat sonra Frances serbest bırakılmıştı.

Carla , kendisinin yeterli olmadığını görünce Arthur'un yanında olması gerektiği düşündü. Ancak Arthur ne evdeydi ne de şirkette.
Öğrendiğine göre; Çin mahallesinde bir barda , kusana kadar içki içiyordu. Hemen onu bulmak için gitti ve orada yarı baygın şekilde olduğunu gördü.
Bardan çıkarken Arthur ayağa kalkmaya çalıştı.

"Carla ! Bekle !"

Sesi ağlamaklıydı.

"Ne var Arthur?'

Gelip Carla'nın omuzlarından tuttu.

"Charlie mi kayıp ? Ciddi misin ?"
"Yok , bu saatte gelmiş , böyle bir konuda dalga geçiyorum seninle. İğrenç bir haldesin Arthur! Kimseye bir faydan olmaz böyle."

Arthur kendini kokladı. Yüzünü buruşturdu.

"Evet , berbat haldeyim ama Tommy'nin yanına gitmeliyim. "

Carla arabasına binmişken , Arthur da ona yetişti.

"Carla ben de geliyorum."
"Bu halde olmaz dedim Arthur. Evine git,kendine gel ve sonra Tommy'nin yanına gel. İyi geceler!"

Carla arabayı çalıştırıp tekrar eve döndü. Tommy'i üzgün görmek onu mahvediyordu. Elinden birşey gelmiyor olması , daha önce de yaşamak zorunda kaldığı bir durumdu.
Eve gelip arabadan indikten sonra Tommy'nin dışarıda olduğunu farketti. Ahırın hemen girişinde samanın üzerine oturmuştu. Başını elleri arasına almış şekilde duruyordu.
Carla yavaşça yanına yaklaştı.

"Tommy , sevgilim..."

Yanına oturup elini başının üzerine koydu.

"Hissettiklerini tahmin edebiliyorum. Çaresizlik , en kötü şeydir. Ama benim tanıdığım Thomas Shelby , hep bir yol bulur. Eminim ki Charlie'yi de kısa sürede bulacak ama ne gerekiyor biliyor musun ? Düşünebilmek. Bunun içinde biraz kendini toparlamak ve odaklanmak. "

Tommy yutkunup başını kaldırdı yerden. Carla'ya döndü. Carla onun gözlerini sildi.

"Elimde değil , oğlum nerede ? Ne durumda hiçbir sikim bilmiyorum Carla ! Ağlıyor mu ,' baba' mı diyor ! Koca gün geçti ve birşey bulamadım !"
"Sen bu grubun beyni değil misin ? Ne bu acemice davranış ve konuşmalar? Arthur senin hep düşünen kişi olduğunu söyleyip duruyor. Ben birşey yaptığını göremiyorum Thomas! Sadece ağlayıp duruyorsun."

REBORN // Peaky BlindersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin