26

279 21 9
                                    


***

Carla , White Lion'da taburelerden birine oturmuş yaklaşık yarım saat önce gelmiş olmasına rağmen tek kelime etmemişti.
Lee , ne olduğunu anlamasa da belki konuşur umudu ile ara ara birşeyler söylüyordu ancak Carla sessizlik yemini etmiş gibi sadece önündeki kadehe bakıyordu.

"Bayan O'Connor , endişe etmek istemiyorum ama bir sorun var gibi görünüyor. "
"Sorun ? Evet , büyük bir sorun. Çözümünü bildiğim ama bilemediğim bir sorun. "
"Ne olduğunu söylerseniz , belki çözüm buluruz birlikte."

Carla nihayet başını kaldırıp Lee'ye baktı. Ağlamaya başlayarak başını tezgaha yasladı.

"Bulamayız çünkü bulmak istemiyorum. Çözümü basit ! Tek çözüm yolu ; siktir olup bu şehirden gitmek ! Ama hayır... Bir kez daha gidemem Lee... Bir kez daha kaçıp kurtulabileceğimi sanmam aptallık olur. "

Lee , başını salladı ancak tek kelime bile anlamıyordu.

"Bayan O'Connor , çok içtiniz. Saat daha çok erken. Lütfen , eve dönün."
"Ev? Hangi ev ?"

Masadan başını kaldırıp ayağa kalktı , ayakta da zor duruyordu zaten.

"Sikik Peaky Blinders ! Yaptığınız işin... "
"Sorun Bay Shelby mi ?"
"Gördüm Lee! Beni uyardı ama görmek istedim. Bilmek istedim ne olduğunu ! Adamın... Adamın alnının ortasından vurmuş ! İçeriye girdiğim zamansa John , şapkasını adamın yüzüne vurup yüzünde bir yarık açtı ! Kan vardı Lee ! Her yer de kıpkırmızı kan ! Lanet olsun ! "
"Efendim , bu onlara Peaky Blinders denmesinin sebebi. Yani... Kendilerine bu yüzden böyle diyorlar. "
"Hah ! Şapkaya gizlenmiş jilet yani ? Siktir ! "

Yeni bir kadehi eline almışken kapı açıldı. Lee , gözlerini iyice açarak Carla'ya baktı. Carla'nın mesajı alacak hali yoktu.

"Böyle değildi... Yapmazdı... Tanrım !"

Yeniden başını masaya yasladı. Sırtında hissettiği el ile dikleşip gelen kişiye baktı.
Donuk mavilerle karşı karşıyaydı.

"Carla ? Ne bu halin ?"
"Tommy ? Ne bu halim ?"

Gülmeye başladı.

"Tommy , sarhoş bu."
"Görüyorum Arthur. "
"Sabahın bu saatinde , neden içmiş ki bu kadar ? "
"Bilmem , kendisine sor. Pek cevap verecek gibi görünmüyor ama. "
"Shelby kahvaltısı yapıyor , bizden biri."
"Arthur , sus. "

Tommy , Carla'yı evde bulamayınca heryeri aramıştı. En sonunda da Lee'den barda olduğunu öğrenmişti.

"Bay Shelby , birşeyler söyledi ama anlayamadım. Bir ağlıyor bir gülüyor. Pek iyi değil. Sabahın 5.00 'dan beri burada."

Tommy , Carla'yı kolundan tutup ayağa kaldırmaya çalıştı ancak ayakta duramıyordu.

"Midem bulanıyor."

Hızla barın arkasına koştu , elbette birşeyleri döküp devirerek.

"Çokta içmedim ama... Midem kaldırmadı sanırım. "
"Dalga geçiyor olmalı , biz bile bu hale gelmiyoruz."

Arthur göz devirdi.

"Carla , hadi gidiyoruz."
"Şirkete gideceğim."
"Bu halde pek mümkün değil."
"Siz gidin Thomas ."

Tommy yorgunca kapının pervazına yaslandı.

"İyi git bakalım şirkete. Nasıl gidiyorsun görelim. "
"Gidemem mi sanıyorsun ? Bak nasıl gidiyorum."

İçeriye girmeye çalıştı ancak bacakları onu taşıyamadı. Yere düştü. Sırt üstü dönüp gülmeye başladı. Bir süre güldükten sonra ağlamaya başladı. Yan dönüp dizlerini kendine çekti.

REBORN // Peaky BlindersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin