REBORN // Peaky Blinders

27

***

"Lütfen Bayan O'Connor , birşey biliyorsanız söyleyin. Birkaç gündür eve gelmiyor."
"Anlıyorum ama ben de birkaç gündür doğru düzgün şirkete uğramıyorum , görmedim eşinizi."
"Sizinle bir atışması olmuş , siz şirkete ilk geldiğiniz gün. Belki işten çıkarmış olabilirsiniz.Bunu sindiremeyip bir yerlere gitmiş olabilir."
"Hayır, öyle birşey olmadı. Ertesi gün zaten herkesle genel bir konuşma yaptım. Eşiniz de özür diledi ve konu kapandı. Ayrıca benim , herhangi bir çalışanla sorunum olamaz. Konuşuldu ve bitti. "
"Bayan O'Connor , bana yardım edin lütfen. Çocuğumuz var , bir yerlerdeyse bulmama yardım edin. "
"Ben araştıracağım , birşey bulabilirsem iletişime geçerim sizinle. Ayrıca merak etmeyin , ihtiyacınız ne olursa ben karşılayacağım."
"Teşekkür ederim. Umarım birşey bulabilirsiniz. "

Kadın ayağa kalkıp mahçup şekilde , odadan çıktı. Arkasından da Brian odaya girdi.

"Ne istiyormuş sizden , iş mi ?"
"Hayır , kocasını."
"Kocası ?"
"Şirkete geldiğim gün bana karşı isyan eden adam yok muydu ? O adam kayıpmış. Birkaç gündür eve gitmiyormuş. Sanırım benim birşey yaptığımı düşünüyordu ama bilgim ve ilgim olmadığına inandı."
"O adam pek iyi bir isme sahip değildi , içer gezerdi. Bay Nichelson ona iş verdi kendini toparlayıp evine baksın diye. Ortadan kaybolmuş olmasına şaşırdım diyemem. Belki de eskiye dönmüş ve bir yerlerde sızıp kalmıştır. "
"Ne kadar rahat konuşuyorsun Brian. Bildiğin birşey mi var ?"
"Hayır efendim , bilgim yok. Fikir yürütüyorum."
"Neyse , sen ilgilen bu konuyla. Araştır bakalım , birşeyler bulursun belki . "
"Tabii. Bu arada Rob Fisher geldi. Sizinle konuşmak istiyormuş."
"Gelsin. "

Brian odadan çıkarken Rob içeriye girdi

"Merhaba Bayan O'Connor , nasılsınız ?"
"İyi. Siz ?"
"Teşekkür ederim , ben de iyiyim. Sizi gördüğüm için de mutluyum elbette. Çok şık görünüyorsunuz. "
"Teşekkür ederim Rob. Ne konuşmak istiyordun ?"
"Limanda birkaç malzeme eksiği var. Sizin onayınız olmadan alınamıyormuş. "
"Tamam , sen liste yap muhasebeye ver , halledilir. Bunun için neden buraya kadar geldin ki ? "
"Aslında sizden birşey rica edecektim. Bana bu konuda yetki verirseniz , daha kolay ilerler işler. Onay almak için buraya kadar gelip geri dönmek zaman kaybı oluyor , iş açısından yani."

Carla , Rob'u inceledi. Yüzündeki ifadeye bakılırsa samimi görünüyordu. Hafif bir gülümseme ile bakıyordu Carla'ya. Aynı zamanda gergindi de.

"Yetki mi istiyorsun ? Yetki ha ! " Gülerek ayağa kalktı ve dolanmaya başladı.
"En azından malzemeye onay verecek kadar. "
"Rob kaç yaşındasın ?"

Rob şaşırdı.

"33 , Bayan O'Connor."
"33 ? Belli bir olgunlukta olduğunu düşünüyorum öyleyse. Sen olsan , şirketinde bir süredir çalışmaya başlamış olan birine , yetki verir miydin ?"

Rob güldü.

"Yetkiye bağlı. Yönetimde elbette yetki vermezdim ancak birkaç malzeme alması için yetki vermekte sakınca görmezdim."
"Sen şimdi listeni yap ve muhasebeye ver. Sonra da limana dön Rob. Bir dahakine de buraya ajdar yorulma , telefon et ya da birini gönder. Başka birşey ?"
"Nasıl isterseniz. Başka birşey yok. "

Rob , hayal kırıklığı ile odadan çıktı. Şirketten çıktıktan sonra limana gitmek yerine Shelby Limited'e gitti.

***

"Sorduğu soruya verdiğim cevapla ikna olur sandım ama hiçbir işe yaramadı. Bana yetki vermiyor Bay Shelby."

Tommy dudaklarını yalayıp bir sigara yaktı. Ayağa kalkıp Rob'un karşısına oturdu ve bacak bacak üstüne attı.