Kırılıyor Muyum?

1.3K 108 15
                                    

Korkut Cemre'nin kokusunu bu kadar yakından soluyana kadar asıl bağımlılığın sadece bir koku olabileceği ihtimalini aklından geçirmemişti. Bazen sadece daha ne kadar sevebileceğini düşünüyordu.

Öyle sırılsıklam aşık olmuştu ki, elinden daha fazlası gelmiyordu. Çaresiz hissediyordu. Cemre hayatının merkezi bile değildi, hayatının kendisi haline gelmişti. Hatta Korkut sallantılı hayatından kendisini çıkarmış yerine Cemre'yi koymuştu.

Bir bakışı, basitçe bir tavrı.. Neydi onu tam olarak bağlayan tarif edemezdi belki ama "Kimse güzel gülmüyor senin gibi." diye mırıldandı sarhoşça.

Cemre sarhoş adamın kolları arasında sıkışmış ve bezden bir bebek kadar hissizdi. Onun serin nefeslerini dinliyor göğüsleri nefesleriyle birlikte birbirine değdiği her an istemsizce kendini kasıyordu.

" Bana gülmüyorsun. "dedi sonra Korkut kendi kendine hoşnutsuzca kaş çatıp. Bunun canını fazlasıyla sıktığı her mimiğinden oldukça net anlaşılabilirdi.

" Korkut, "dedi Cemre sıkkınca." Sen beni gülümsetmiyorsun, korkutuyorsun. "

" Özür dilerim, "dedi Korkut." Hasta herifin tekiyim ben. Kendimi kontrol edemiyorum bazen. Neden böyle oluyor anlamıyorum Cemre. İnan bana, bazen susmuyor içimdeki şeytan. "

Cemre kaşlarını çattı. Korkut'un laf cambazlığı yapamayacak kadar sarhoş olduğunu biliyordu fakat metafor yapabilecek kadar ayık cümleler kuruyordu.

" Uyu hadi. "diye geveledi ağzının içinden.

" Uyuyamam. "dedi Korkut çocukça omuz silkerek.

" O niye? "

" Rüyamda beni seviyorsun. "dedi kısıkça Korkut." Sonra.. Sonra da gidiyorsun hep. Yarım bıraktığım şeyi tamamlamaya çalışıyorum fakat bileklerimde kelepçeler oluyor. "

Ve sayıklayarak uykuya dalmıştı yavaşça.

Cemre öylece uzanmış. Sarılmasına izin vermiş ve karmaşık, sarhoş saçması sözlerinin vicdanına değmemesi için kendi kendine epeyce savaşmıştı. Fakat bir noktadan sonra kafası allak bullak olmuştu.

Korkut'un aşkı saplantılıydı. Bunu kendisi de kabul ediyordu zaten fakat Cemre inanmakta zorluk çekiyordu yine de. Birinin diğerine böylesine bağlı olabilmesi biraz hayal ürünü gibiydi. Dünya üzerinde Cemre'den daha güzel, zeki, daha güzel gülen binlerce insan varken hem de Korkut hemen hemen istediği herkesi elde edebilecekken bu ısrar niyeydi?

Cemre böyle düşününce içinde biraz da olsa kıskançlık hissettiği için kendine kızdı hızlıca. Sonra bakışlarını eğip esmer adamın yakışıklı çehresine baktı göğsünde dinlenen. Huzurla uyuyan suratını gördüğü an dudakları gevşemiş ve kıvrılır gibi olmuştu bile fakat farkında değildi.

"Sana teslim olmak çok kolay olurdu." diye mırıldandı sakince. "Ama artık çok engel var."

Eğilip koyu kahve saçların üzerine minicik bir öpücük bıraktı. Korkut ayıkken gözünün içine bile bakmazken şimdi o kendinde değilken böyle rahatça davranmak nedense iyi gelmişti. Sanki onu tutan bir engel varmış da ortadan kalkmış gibi.

Bazen Cemre de içinde iki kişinin yaşadığını düşünüyordu.

"Özür dilerim," diye fısıldadı iç çekerek. "Belki de bu defa seni kendimden kurtaracağım."

Aklımda sadece Tekin başkomiser ve daha saatler öncesinde kalmış kısa sohbetleri vardı. Daha fazla düşünmeyecek veya kendini sorgulamayacaktı. Kadının hamile olduğunu duyduğu an zaten kararını vermişti. Daha fazla vicdanını susturamıyordu.

FLECHAZO - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin