Bir Gün İyi Olmak

589 70 12
                                    

"Bir dakika," dedi Cemre konuşmakta olan abisinin lafını bölerek. "Sen bugün Cengiz'i mi gördün?"

Emre Cemre'nin gülümseyen yüzünün niçin birden ciddi olduğunu anlamayarak kaşlarını çatıp "Evet, yemek yemek için gelmiş. Aslında o yemedi, ben yedim ama o da oradaydı. Karşımda oturdu. Su içti.."

Cemre istemsizce gerilmişti. Cengiz'i Emre' yle ne gibi bir alakası olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bu onun sinsi beyninden geçen herhangi bir kötü düşünceyle bağlı olabilir miydi? Eğer öyleyse Emre'nin bulaşacağı son insan olduğunu anlaması gerekiyordu en kısa zamanda.

"Kötü görünüyordu." dediğinde Emre, Cemre düşüncelere daldığını fark ederek irkildi. Emre bu duruma üzülmüş gibiydi, yani Cengiz hakkında düşündüğü şeye. "Hasta gibiydi sanki. Ona söylemedim ama, söylesem daha çok üzülürdü."

Cemre kaşlarını kaldırdı merakla. "Onun için endişeleniyor musun?" diye sordu. Bu zamana kadar sadece kendisi için endişelendiğini gördüğü abisi için bu yeni bir durumdu.

"Korkut'la kavga etti diye üzülmüştür." Dedi Emre. Bu Cemre'nin sorusunun cevabı değildi elbette ve bu cevaplamak istemediği anlamına geliyordu. Üzerine gidildiğinde agresifleştiğini bildiği için tekrarlamadı Cemre. "Korkut onunla barışsın bence. Korkut da çok üzgün oldu. Gördüm."

"Eminim barışırlar. Ama bu bizim meselemiz değil bence." diyerek hafifçe omzuna dokunarak gülümsemeye çalıştı Cemre. Ama bu konu biraz kafasını karıştırmış ve çokça da tedirgin etmişti. Korkutla konuşması gerekiyordu. Düşünceler içinde birkaç dakika daha sabrederek Emre'nin gün içinde neler yaptığını anlatmasını bekledi fakat hiçbirini gerçekten dinlememişti.

Odadan çıkıp Korkut'un yanına giderken de aynı şekilde dalgındı. Korkut çalışma masasında bir şeyle oldukça ilgili görünüyordu Cemre odaya girdiği sırada. Başını kaldırıp bir kez Cemre'ye baktı ama son birkaç saattir başı dönüyordu. Belki de hemşireyi dinlemeyip tam iyileşmeden uçağa binerek iyi yapmamıştı. Hava basıncı zedelenmiş kafatası için iyi değildi büyük ihtimalle. Ayrıca son zamanlardaki tek stresi de bu değildi.

Omuzlarında büyük bir kazanın yükü, peşinde canını almak isteyen bir psikopat, korumak istediği insanlar ve kalbini paramparça ettiği çocukluk arkadaşı meselesi..

"Cengiz'in ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum Korkut." dedi Cemre fakat odaya girdiği ilk saniye başlamıştı konuşmaya ve bu onun son cümlesiydi. Korkut öncekileri duymamıştı bile.

"Ne?" diye sordu Korkut başını ellerinin arasına alıp Cemre'ye gözlerinin altından zorlu bir bakış atarak.

"Beni dinlemiyor musun?" diye çemkirmekten kendini alamadı Cemre. Bu mesele biraz gözünü endişeden kör etmiş olmalıydı. "Arkadaşın, abimin etrafında ne arıyor bilmiyorum ama ondan uzak dursa iyi olur." diyerek tehditvari konuşarak odada volta atmaya başladığı sırada onu gözleriyle takip etmekte zorlanan Korkut başını önüne eğdi ve sorunun ne olduğunu algılamaya çalıştı.

Başını tutan ellerinden birinin dengesi kaydı ve masaya doğru beceriksizce yalpaladı Korkut. Şans eseri o an onu fark eden Cemre başını masaya çarpmadan yakalayabilmiş ve elleriyle siper olmuştu.

İri iri olmuş yeşilleriyle endişeyle Korkut'a bakarken "İyi misin sen?" dedi.

Korkut kendini toplamaya çalışırken "İyiyim," dedi fakat bu kelime dudaklarından alışıldık bir ifadeyle dökülmüştü. Defalarca maskelenmiş kötü ruh halinin bir yansıması gibi alelade.

"Neden kötü olduğunu benden sakladın?" diye sordu gerçeği kolayca fark eden Cemre sesine bir parça da incinmişlik ekleyerek.

"İyiyim ben," dedi Korkut onun bu ifadesini görmek istemediği için.

FLECHAZO - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin