Güzel Ve Çirkin

573 47 17
                                    

Cengiz sakin kalmak için vücudundaki bütün enerjiyi kullanıyordu. Elleri duyacağı her şeye hazırlıklı olmak için iki yanında yumruk halini almıştı. Hayır, duymak istemiyordu. Kesinlikle burda olmak dahi istemiyordu ama Emre'nin ona ihtiyacı vardı. Ona güveniyordu.

Bu sebeple katlanmak zorundaydı.

"Kim?" dedi dişlerinin arasından tükürür gibi sertçe. Öyle söylemek istememişti ama kendini tutmakta zorlanıyordu.

Emre karşısında gergince elleriyle oynuyordu belli ki. Her zamankinden daha tedirgin duruyordu. Hislerini tanımlayamamak yeterince zor bir durumken hoşlantı veya aşk gibi karmakarışık bir duyguyu hissedip anlamamak çok daha zor olmalıydı. Cengiz onun kafasının içindeki karmaşayı ordan söküp almayı öyle çok isterdi ki o an.

"Yanında daha rahat hissettiğim biri." dedi Emre. "Onu görünce kalbim böyle hızlı atıyor. Sonra bana gülünce ben de gülmek istiyorum. Kimseye dokunmak istemiyorum ama o, elimi tuttuğunda kötü hissetmedim."

Cengiz son söylediğinden sonra gözünün önüne gelen Emre ve Hocasının el ele tutuştuğu anıyla daha fazla yerinde duramayacak ayağa kalktı şiddetle. Ne hissedeceğini bilmeyerek öylece durdu önce. Sinirli miydi? Kalbi mi kırıktı? Üzgün müydü?

Emre şaşkınca ona bakmıştı oturduğu yerden. Daha konuşmasını bile bitirmemişti ki. Üstelik sırf bu an için on tane film, iki tane dizi izlemişti. Söyleyeceği şeyleri bile önceden tam yirmi beş kez tekrarlamıştı. Cengiz hiçbir hayalinde böyle davranmıyordu. Niye böyle olmuştu ki? İzlediği filmler mi yalan söylüyordu yoksa? Emre bir şeyi yanlış mı yapmıştı?

"O kıl kuyruk, orospu çocuğuna o gün kafa atmalıydım. İçim soğurdu biraz." diyerek farkında olmadan yüksek sesli düşündü Cengiz.

Emre ondan ilk kez duyduğu küfürlerle daha da şaşkına uğramış hatta bir hih sesi çıkararak kendi dudaklarını kapatmıştı elleriyle.

"Terbiyesiz kelimeler söyleme." dedi. "Ayrıca kimseye kafa da atma. Hem çok yanlış hem de canın acır."

Cengiz başını ona çevirip zorlukla nefes alıyormuş gibi göğsü şiddetle inip kalkarken sakinleşmeye çalıştı. "Özür dilerim güzelim." dedi. "İçimden düşünüyordum."

Ona güzelim demeyi beklemiyordu. Bir anda dudaklarından dökülüvermişti. Dilini ısırıp kendine sövmek istiyordu ama aslında pişman da olmamıştı. Belki de kendini bu kadar geri çekmese, o kılkuyruktan daha fazla şansı olurdu. Cengiz aşağılık kompleksleriyle uğraşırken başkaları Emre'nin kalbini çalmakla meşguldü.

"Güzelim mi?" dedi Emre dalgınca. "Güzelin miyim?"

Cengiz ağlamak istiyordu. Kesinlikle yaşına başına bakmadan çocuk gibi ağlamak istiyordu o an. Rezildi, rezil.

"Öyle, ağzımdan kaçtı işte."

"Herkese güzelim mi diyorsun?" diye sordu Emre.

"Hayır,elbette söylemiyorum ama.. Of.. Her neyse işte." diyerek elleriyle saçlarını karıştırıp geriye taradı gergince. "Ee konuya dönebilir miyiz?"

Emre'nin sessiz kaldığını gördüğünde Cengiz, omuzlarını düşürerek çaresizce bekledi. Artık bu meseleyi kapatıp gitmek ve günlerce depresyona girmek ve her şeyden önce bir dal sigara yakmak istiyordu. Ciğerleri duman için yalvarıyordu adeta.

"Bence, her şey çok açık. Anlattığın kişiye aşık olmuşsun gibi görünüyor." dedi zorlukla. Gözlerini kaçamak bir şekilde onda gezdirip "Peki ne yapacaksın şimdi?" diye sordu.

"Ama filmde böyle olmuyordu." dediğini duydu Emre'nin. Gergince kendi kendine bir şeyi tekrarlayıp duruyordu.

"Ne olmuyordu anlamadım?"

FLECHAZO - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin