Kapının sertce açılması ile gözlerimi açmıştım Çakır'ın yatağında uyuyakalmışım.
"Ne işin var benim odamda çilek odan yok mu senin" Bana hâlâ sinirliydi anlaşılan.
"Seni bekledim Çakır konuşalım mı biraz"
"Konuşacak bir şey yok Çilek çıkar mısın"
"Çakır delirtme beni oturda konuşalım lütfen"
Yüzüme bir süre baktıktan sonra yanıma oturdu.
"Özür dilerim ben Çakır böyle olacağını bilemezdim Biricik bize kahvaltıya geldiğinde birkaç kez seni ona bakarken gördüm o günde emin olmak için öyle birsey dedim sana sormam gerekirdi ama kabul etmezsin inkar edersin sandım Biriciğe de bahsetmedim heveslenmesin diye"
Öylece durmuş beni dinliyordu sanki kafasına bir şeyler takılmış gibiydi.
"Biriciğin beni sevdiğini ne zamandır biliyosun?"
"Çocukluktan beri seviyo kız seni Çakır ama senin bu soğuk tavırların yüzünden senin onun sevmediğini düşünüyor"
"Çilek ben ne yapacam böyle" Çağlar kabul etmek zorunda onun abilik damarları yüzünden ayrı kalamazlar.
"Kabul etmek zorunda ne yapacak sizi mi ayıracak. Çağlar seni kardeşi gibi seviyo kolluyo kardeşini sana vermeyecekte ne yapacak pehh onun abilik damarı varsa benimde Laz damarım var sen takma halledilir orası" Dediklerim mantıklı gelmişti sanırım.
"En fazla bir iki yumruk yerim herhalde"
"Ee olsun o kadarda canımm" Yanımdan kalkıp pencerenin önüne gidip sigarasını yaktı.
"Yarın akşam bize gelecekler bizde takılacaz belki konuşma fırsatı bulurum"
Geleceklerden kastı Çağlar Biricik ve Barandı. Aklıma gelen fikirle birden ayağa fırladım.
"Önümüzdeki cumartesi Biriciğin doğum günü bence o gün ona çok güzel bir hediye al ve o gece ona açıl Çağlarıda benle Baran hallederiz"
Sigarasını camdan atıp dolabına yöneldi içinden bir kutu çıkarıp yatağa oturdu."Gel otur" yatağa oturup yüzümü Çakır'a döndüm. Kutuyu açmış içinden kırmızı bi bandaj çıkardı.
"Ama bu Biriciğin günlerce kaybettim diye ağladığı bandaj değil mi"
Biricik'in en sevdiği bandajıydı dedesi almıştı ona."Aslında kaybolmuştu ama ben buldum"
"Neden vermedin peki ona"
"Çünkü onun gibi kokuyordu bende kalsın istedim" Neyse en azından benim gibi sweat çalmamıştı. Bandajı kutuya koyup birkaç tane fotoğraf çıkardı Biricik ile çocukken çektikleri fotoğraflardı hepsi.
"Bunları hediye versem olur mu Çilek"
"Olur tabi çok güzel olur"
Ne güzel sevmişsin be ikizim. Aslında Bende de Çağların sweati ve beraber fotoğrafımız vardı ama ben anı olsun diye saklamıştım sevdiğimden değil.Yine öğlene kadar uyumuştum dün gece Çakırla konuştuktan sonra duş alıp hemen yatmıştım. Hazırlanıp aşağı indiğimde herkes kahvaltısını yapıyordu ben geç kalkınca benden umudu kesip kahvaltıya başlamışlardı.
"Günaydın Erden ailesi kahvaltı için beni beklemenize gerek yoktu"
Babam bu lafma karşılık gülmüştü annem ise bana ters ters bakıyodu."Artık senin uykunla baş edemiyorum Çilek kırk kere uyandırmaya geldim uyanmadın." Annem ne zaman beni uyandırmaya gelmişti ki şahsen ben hatırlamıyorum.
Kahvaltımızı yapıp Çakır ile salonda oturup film açıp izlemeye başladık. Tabi ben yine filmin ortasında sıkılıp televizyonu kapattım.
" Çilek bir kerede şu filmlerin sonu görelim yaa. "
"Sıkıldım Çakır anlıyor musun sıkıldım kalkıp bizimklere bir şeyler yapacam sende git kola falan bişey al hadi"
"Tamam başımın belası tamam"
Çakır gittikten sonra mutfağa gitmiştim ne yapsaydım ki şimdi ya en iyisi Browni yapmaktı mutfak önlüğümü takip malzemeleri çıkarıp yapmaya başladım. Browni yaptıktan sonra Mısır patlatmıştım mutfak biraz kirlenmişti iyi ki annem evde değildi. Çay yaptığım sırada kapı çaldı. Kapıyı açtığımda Çağlar Çakır ve Baran karşımda dikilmiş bana uzaylı görmüş gibi bakıyolardı."Ne uzaylı görmüş gibi bakıyorsunuz"
Baran "Bacım sen savaştan mı çıktın bu suratındaki un ne böyle" dediğinde kapının yanındaki aynadan kendime baktığımda mutfak önlüğüm ve ben un çuvalına dönmüştük resmen. Üçü de bu halime sadece gülüyordu."Sizin için browni yapmıştım ama şimdi size vermemeye karar verdim zıkkım yiyin" Diyip içeri geçmiştim Çağlar hâlâ sırıtıyordu.
"Ben gülmedim Çico ikizin ile Çağlar güldüler şimdi brownisiz kalsınlar bakalım"
Çağlar Baranın kafasına vurup "lan zevzeklik yapma" Onların bu haline gülerken Çakır "Beyler benim odaya çıkalım pes oynarız Biricik gelince ineriz aşağı"
Üçü beraber yukarı çıkınca bende mutfağa geçtim. En sonunda mutfağı toparladığımda mutfak önlüğümü açmaya çalıştım ama açamadım düğüm olmuştu anlaşılan. 10 dakika boyunca uğraştım ama açılmadı.
" Yardım lazım mı? " Çağlar kapının ağzında durmuş gülüyordu komik miydi yani benim burda canım çıkmış.
"Komik olan ne acaba?"
"Sensin"
"Bak Çağlar zaten sinirim tepemde ne istiyorsun söyle" Durduğu yerden yanıma gelmişti.
"Tamam dön ben hallederim"
"Gerek yok ben hallediyorum"
"Evet çilek çok güzel hallediyosun dönde açayım"
YORUM YAPMAYI VE BEĞENMEYİ UNUTMAYIN.
İNSTAGRAM: blogger.nurr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZ MAHALLESİ
Teen FictionKorkuyorum... Ya biri varsa hayatında. Unutmuş olabilir miydi her şeyi. Benim hayatım hâlâ onun bıraktığı gibiydi her şey aynıydı. peki ya o, o ne yapıyordu mutlu mudur? Mutludur bence hemde çok mutludur... ARKADAŞLAR OY VERMEDEN GİTMEYİN..