Beni wattpad üzerinden takibe almayı unutmayın! ❤ (sosyal medyalarımı da en aşağıya koyduuum, bana yazdığınız ve benimle dedikodu yaptığınız anlar>>>>>>>>)
Kalın fontla yazılmamış olan düz metin geçmişten bir kesittir, kafanız karışmasın diye haber vereyim dediiiim <3
Pazar ve çarşamba, unutmayın <3
İyi okumalar... <3
🌙
16. KABUS
Saat kaçtı bilmiyorum, geç kaldığıma oldukça emindim, Elendes'in geç kalmamdan hoşlanmayacağını biliyordum çünkü onu az buçuk tanıyordum.
Hızla merdivenleri aşıp onun odasının önüne geldiğimde kapıyı tıklattım. Herhangi bir ses gelmediğinde yavaşça kapı kolunu aşağı asılıp ittirirken kafamı içeriye doğru uzattım. Aşinası olduğum o görüntü beni karşılarken gülümsedim.
''Uzhan Hocam, müsait miydiniz?''
Gözlüğünü düzeltip kahvesini dudaklarından ayırırken gülümsedi, ''Gel Vasmina. Dosyaları getirdin mi?'' kafamı onaylarcasına sallayıp omuz çantamın fermuarını açtım. Mavi dosyaya koyduğum çalışma raporlarımı hocamın masasına bırakırken dosyayı kendisine doğru eliyle çekti.
''En başarılı öğrencilerimden birisisin Vasmina,'' diye konuştuğunda beni takdir edişiyle yüreğim kıpırdandı.
Sevdiğim zor bir bölümde, aile desteği olmadan tamamen kendi sorumluluklarını alan bir kız çocuğu olarak okuyordum. Bazı şeylere yetişmek benim için oldukça zordu, Uzhan Elendes'te bunu en iyi bilenlerden birisiydi.
''Teşekkür ederim hocam.'' Deyip gülümsediğimde ona verdiğim raporumu diğer öğrencilerin raporlarıyla aynı yere kaldırdığında yüzündeki ifade soldu.
''Sana bir konuda güvenebilir miyim Vasmina?'' dediğinde ortama dolan ciddiyetle boğazıma yerleşen yumru arka arkaya yutkundum. Göğsüm telaşla çarparken bir sorun olduğunu hissetmiştim.
''Hocam, yanlış bir şey mi yaptım?'' paniğim sesime yansımıştı. ''Eğer fark etmede-'' elini kaldırarak susmam için nazik bir işaret yaptığında gözlerini sorun sende değil gibi yumdu. Zoraki bir gülüşü dudaklarına gergince oturturken Uzhan Hocayı belki de ilk kez bu kadar cansız görüyordum.
''Sorumun yanıtı bu değil.''
''Güvenebilirsiniz hocam.'' Dediğimde sandalyesini geriye doğru itti. Yanımdan geçip odaya girdiğim kapının yanındaki çerçevelere ilerlediğinde ödül aldığı fotoğrafın önünde durdu.
Ona doğru döndüm, fotoğrafa onunla beraber baktım. ''Sana bir miras emanet edeceğim,'' dediğinde gözlerimi Uzhan Elendes'e çevirdim. ''Bir dosya, sana yarısını vereceğim. Diğer yarısı oğlumda olacak. Oğlum bazen aptal olabiliyor, hepsini ona bırakırsam hiç eder.''
''Ben hâlâ ne demek istediğinizi çözemedim.''
Odadan çıktığında eliyle onu takip etmem için işaret yaptığında adımları birkaç kez sendeledi. Elleriyle tırabzana tutunurken Uzhan Elendes dengesini kuramadı ve düştü.
Yere değil.
Bir kat aşağıya, camların üzerine.
Dudaklarımın arasından kaçan çığlıkla merdivenleri hızla inip Uzhan hocanın yanına diz çökerken gözlerim doldu.
Camların üzerine düşen bedeni, camların onu delip geçmesine neden olmuştu. Büyük cam, sırtından girmiş karnından çıkmış, şeffaflığını Uzhan Elendes'in kanıyla kaybetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CÜRETKAR ~ SONSUZU YAŞAMAK | +18
Teen FictionGözlerim bağlı, göğüslerim onun gözleri önüne serili öylece uzanıyordum. Isırmaktan kan kırmızısını aratmayan dudaklarımı araladım. ''Bant?'' sesim içime kaçmış gibiydi, beni duyduğundan bile şüpheliydim. ''Göğüslerinin üzerini bantlamamı mı isti...