CÜRETKAR ~ SONSUZU YAŞAMAK | +18

20. Bölüm: "GÜVEN OYUNU"

Beni wattpad üzerinden takibe almayı unutmayın! ❤ (sosyal medyalarımı da en aşağıya koyduuum, bana yazdığınız ve benimle dedikodu yaptığınız anlar>>>>>>>>)

Arkadaşlarınıza da silah zoruyla okutmayı unutmayın (el sıkışma emojisi)

Arkadaşlar... Yaşlanmışım... Kalbin yazdığım alengirli işleri kaldırmıyor olacak ki çarpıntı yapıyor ve günlerdir göğsümde inanılmaz bir sancıyla yaşıyorum...
PANİK

Pazar ve çarşamba, unutmayın <3 (20.00)

İyi okumalar... <3

🌙

20. GÜVEN OYUNU

''Kendini yem yapacaksın ve sonra da beni harcayacaksın?''

Kafasını yan yatırdı, alt dudağını üst dudağının üzerine çıkararak hafifçe sarkıttığında kafasını salladı.

''Evet?''

''Ya yapamazsam?''

''Muhtemelen bana işkence yaparlar, Ring'in başına geçerler ve seni de Norm yaparlar.''

''Ha tamam o zaman.'' Deyip önüme döndüğümde homurdanırcasına nefes verdim. ''Kendine bir maç ayarlayacaksın Zenbar, Norm'un işi dövüşmek. Üstelik senin geldiğin duyulursa karşına yenilir yutulur birisi mi geleceğini sanıyorsun?''

''Rakibimi seçebilme hakkımın olmadığını mı düşünüyorsun, Zeheb benim. Bunu biliyorsun değil mi?''

''Orası İn!''

''Zaten benimle olacaksın, kuliste beni sen hazırlayacaksın. Herkes senin nereye ait olduğunu bilmeli.''

''Nereye ait olduğumu bana da söylemek ister misin?''

''Ring'e. Sonsuzu Yaşamak'ı kullanıyorsun ve hâlâ yaşıyorsun Vasmina, babam öldüğünde o dövme ile ilgili kimsenin ağzına laf verdirtmedim ve sen onu kullanıyorsun. İki göğsünün arasında bir dövme var, aynısı ensemde. Ben kendi dövmelerimi başkalarına yapmam.''

''Bana yapman, benim tercihim değildi.''

''Benim tercihimdi ve bundan pişmanlık duymuyorum. Şehvetli olmayı seviyorsun ama bunu bilmiyorsun, bilmiyordun.''

''İnsan sarrafı mısın?'' diye ona takıldığımda dudağını büktü.

''Dövmeciyim, insanların yaptırmak istedikleri şeylere göre nasıl kişilikleri olduğunu zamanla çözebiliyorsun. Hoş, sana tercih bırakmadım ama istemezsen o koltuğa uzanmazdın ve ben de üstelemezdim.''

''Arkadaşımla tehdit ettin.''

''Yalan söyledim,'' diye itiraf etti. ''Beni beklerken dövme modellerinin olduğu sayfalara nasıl baktığını gördüm. Daha fazlasını isteyip bir hiçle yetindiğini anlamam zor olmadı.''

Onu geçiştirmek için histerik bir şekilde gülüp kafamı iki yana salladım. Onunla girdiğim her diyalog kolayca çıkmaza sürüklenebiliyordu.

Gözleri kısılırken irislerine yansıyan güneş ışığının parıltısı düşüncelerindeki karanlığı sönümleyememişti bile. ''Sana güvenebilir miyim Vasmina?''

Aynısını Uzhan Elendes'ten de duymuştum, ağzından kanlar çıkıyordu.

''Bunu istemiyorum.'' Kafamı olumsuz anlamda sallamaya başladım. ''Ben sana güvenmiyorum, sen de bana güvenme.''

Ne de olsa bu bir yerde çıkar ilişkisiydi.

Kalçalarımı motorun gövdesine yasladığımda omzum onun sırtına değiyordu.

''Merak etme,'' dedi uysal bir tınıyla. ''Yalan söylemeyi de öğreneceksin ama henüz değil. Bana söylememen gerektiğini öğrenene kadar, yalan söylemeyi öğretmeyeceğim sana.''

''Düşündüm de... Sen ringte dayak yerken seni izlemek eğlenceli olacak.'' Ellerimi omzuna koyarak motora bastım bindim. ''Gidelim artık, burada görülecek bir şey yok.''

**

''Ne düşünüyorsun?''

Ring'e dönmek yerine insanların kafayı çektiği semtlerden birisinde durmuş kaldırıma oturmuş ve sırtımızı motora yaslamıştık.

''Hiçbir şey,'' diye geçiştirdim onu. ''Sadece olaylar daha ne kadar karmaşık olabilir onu düşünüyorum.''

Ceketinin içine elini uzattı. O tableti ceketinin içindeki cebinden çıkarıp iki parmağının arasına sıkıştırarak bana uzatırken elime aldım.

''Zeheb.'' Diye fısıldayıp üzerinde kuru kafa olan gösterişli tablete baktım.

''Norm, üçüncü tabletin peşinde. Valor'da Tibr, bendeyse bu. Maçta bahis olarak bunu koyacaksın ve rakibimi sen seçeceksin, gözüne en güçlü geleni seç.''

''Seni satmamı istiyorsun?''

Dudağını dışa doğru büküp bana baktı. ''Öyle de diyebiliriz,'' dediğinde gözlerimi tablete çevirdim.

''Ama bu uzun süreli olmayacak. Biz oradan çıkana kadar Valor tahtıma oturmuş olacak çünkü kendisine ve askerlerine çok güveniyor. Biz oradan çıktığımızdaysa...'' onun kelimelerini bölerek onu tamamladım.

''Taht senin olacak.''

''Aslında hayır, amacım şu an için tabletine sahip olmak değil. Onun tableti sonradan oluşturuldu, kayıp olan ve benim tabletim hep vardı.''

Valor'un tableti sonradan mı oluşturulmuştu?

Belki de bu yüzden Valor en güçlü olmak için Zenbar ile rekabet edip üçüncü kartın peşindeydi.

''Ben küçük hesaplar peşinde koşmam Vasmina, büyük insanlar büyük hedefleri kovalar ve Valor'un karakteri kadar beş para etmez tableti benim hesabıma dahil olamaz. Onu senin için istiyorum. Norm'a kendi boynunu kırdırtman için, gücün tadına bakman ve verdiği hissi görmen için.''

''Neden?''

''Çünkü önümde yatarken korkak bir kız gördüm, o dövmenin seni kozandan nasıl çıkardığının farkındasın değil mi? Seni tek bir damla mürekkeple tutkulu ve cüretkar bir kıza çevirdim.'' Kafasını yana yatırıp dudağını büktü. ''Kendi ellerimle bir canavar yaratıyorum ve onu izliyorum.''

Valor'un tabletini benim için istemişti.

Bana bir yeri ait kılmak, bana Terk'i emanet etmek istemişti.

Valor'un elinden kartını alarak bana vermesinin sebeplerinden birisi de ona bağlı olacağımı düşünmesiydi. Ona bağlı olursam, Norm'da dolaylı yönden bağlı olurdu ve üçüncü kart için önünde kimse kalmaz aksine ona yardımım dokunurdu, onun planına göre.

Ama damaklarımda parçalayacağım gücün tadını sever ve üçüncü kart için ona başkaldıracak olursam? Valor gibi başımı ezer miydi?

Ona güvenmemeliydim, güvenemezdim.

Bunu ona da söylemiştim.

Bu yüzden, İn'e indiğimizde Valor'un kartını almayacaktım.

Çünkü Zenbar Elendes'in kaybetmesi gerekiyordu.

🌙

Eee?

Vasmina, Valor'un kartını almamakla hata mı yapacak sizce?

Zenbar'ın arkasından çevirdiği bu oyun hakkında nr düşünüyorsunuz?

Sizce Vasmina neden böyle bir şey yapacak?

Her hafta 2 BÖLÜM GELECEK. Pazar ve çarşamba.

Bir saniyenin önemini bilin, zamanı çağlara ayırın ve her dönemde devrimler yaratın.
Sizi seviyorum.
-yas ve yük