1. Bölüm: ''DÜNYA'NIN MERKEZİNE BİLET''

42.8K 744 262
                                    

Beni wattpad üzerinden takibe almayı unutmayın! ❤

Çarşamba günü ikinci bölümü atacağımı da hemen söyleyeyim ❤

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. ÇOKÇA YORUM!

İyi okumalar... <3
(MM: Vasmina)

NOT: BÖLÜM İÇİNDE OLAN EĞIK YAZILI YERLER GEÇMİŞTEN BIR ANI. KAFANIZ KARIŞABİLİR LAKİN BİR İKİ BÖLÜM SONRA ANLIYORSUNUZ OLAYI.

🌙

Dövme yapıldıktan aylar sonra:

1. DÜNYA'NIN MERKEZİNE BİLET

Uzun kahverengi saçlarımı omuzlarımın arkasına iteledim, dakikalar öncesinde geçirdiğim krizin kolumda bıraktığı izi kapatmak için önümde ten rengime yakın tonlarda olan kapatıcıyı şırıngalar sayesinde delik deşik olmuş kısmen morarmış ve kızarmış kolumun üzerine sürerek dağıttım.

Giydiğim askılı, iki göğsümün arasındaki dövmeyi belli edecek kadar derin göğüs dekoltesi olan bluz tenimde bir emanet gibi durmak yerine benim bir parçammış gibi duruyordu. Kadife kalçalarımın altında biten mini eteğim ve bacaklarıma bir deri gibi sarılan file çorabım... Diz kapaklarımın üzerine kadar çektiğim neredeyse on santimlik topuğu olan çorap çizmelerimle tamamen kendimdim.

Giyinmeyi seviyordum, bedenimizi seçemezdik ama kıyafetlerimizi seçebilirdik.

Ellerimi çıplak kalan göğüs oluğumda gezdirdim, simsiyah mürekkeple beyaz tenime işleyen hançer. Hançerin başı ve ucu dışarıda birkaç santimlik gövdesinin bir kısmı da etimin altındaydı. Ucundan kan akıyordu ve etimin altından geçiyormuş izlenimi verdiği için etime de kırmızı mürekkeple kan yapmıştı.

Bir an gelir ve dünya tepetaklak olurdu, düz diye yürüdüğünüz yol ayağınıza çelme takar sizi düşürürdü. Kalktığınızda ise bambaşka birisi olurdunuz.

Göğüslerimin arasına işlenen mürekkep benim sınır dediğim bütün kavramı parçalayan şeydi, o koltuğa uzanan çekingen kız kalktığında ellerini çıplak göğüslerinin üzerinde tutmayı tercih etmeyecek kadar cüretkar olmuştu.

Tek bir an. Her şeyi baştan yazan ve yapan tek bir an.

Yatağımın ucuna bıraktığım deri ceketimi omuzlarımın üzerine bırakıp vakit kaybetmeden evden çıktığımda, Terk'in loş sokakları karanlığı yutmak için hazırlanıyordu.

Burası Terk, zaman yok, insanlar yok, insanları insan yapan duygular yok. Burası devletin insanları terk edip bir uçurumun kenarında bıraktığı yer.

Bu yüzden adı Terk ve buradaki her insan yarım. Her insan birileri tarafından terk edilmiş.

Bu yüzden bütün yetimhaneler burada, bu yüzden bütün mezarlıklar burada, bu yüzden bütün ölü ama yaşayan insanlar burada.

Bu şehir... Ölü toprağı üzerine kurulan virane.

Sadakatin yarası, acının yüz karası.
Çalınan her kapıdan geri çevrilen çocuğun kötü hatırası.
Burası... Terk edilişin başlangıcı.

**

Ceketimin göğsünü ilikleyen fermuarı açarak içimdeki bluzun kollarını iki yana asıldım. Göğüs uçlarımın çevresine kadar çektiğim bluz göğüs kavsimi belli ediyor, iki göğsümün arasındaki ihaneti herkese gösteriyordu.

CÜRETKAR ~ SONSUZU YAŞAMAK | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin