Beni wattpad üzerinden takibe almayı unutmayın! ❤
Arkadaşlarınıza da silah zoruyla okutmayı unutmayın (el sıkışma emojisi)
OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM, CİMRİLİK YAPMAYIN.
Merhaba o çok bahsettiğim 50. bölüme geldik, bölüm sonuna bizim için bir duyuru bıraktım. Lütfen okumayı ihmal etmeyin.
Dün panomda da bir duyuru paylaştım, inanılmaz yorgun olmama rağmen bölümü silip baştan yazmaya çalıştım. Elimden bu kadarı gelebildi...
İyi okumalar... <3
🌙
50. KEDİ VE FARE
Kraliçe doğuyor.
Ve şato çöküyor.
Öfkeliydi ama öfkesi bana değil bizi bu hale düşüreneydi.
''Baban öldü diye yanına geldim!'' diye sızlandığında kafasını üzgünce salladı. ''Ama yaşıyordu ve sen öldüğünden haberinin olmadığını söyledin.''
Ağzından tek bir kelime döküldü. ''Yalandı.''
''Ben,'' dedim ağzımda kelimeleri geveleyerek. ''Artık doğruları duymak istiyorum.''
''Duyacaksın,'' diye onayladı beni. ''Hepsini anlatacağım.''
Şayet doğru diye bir şey varsa anlatırdı, her şey saçaklı bir düğüme dönmüştü ve çözülmüyordu.
''Babandan başla.'' Diye ona emir verdiğimde benden birkaç adım uzaklaştı.
''Hiç ölmedi,'' dedi sakince. ''Sen benim yanıma baban öldü diye geldiğinde de yalan söyledim, ben babamla konuşmayı hiç bırakmamıştım.''
Zenbar onun ayaklarına geldiğim ilk gün bana babasıyla, reşit olduğu günden beri konuşmadığını söylemişti.
Hatta öldü dediğimde neden üzülmediğini bile şimdi anlıyordum, çünkü hiç ölmemişti.
''Babam, kendi ölümünü gördü.'' Dudaklarını yavaşça yaladı. ''Tıpkı senin babamın ölümünü gördüğün gibi, beni öptüğünü gördüğün gibi...''
''Dejavu?''
Kafasını olumsuz anlamda salladı. ''Kuantum,'' dedi gözlerimin içine bakarken. ''Kuantum dolanıklığı.''
Kedi yaşıyor mu bilmem ama içimde ölen şeylerle zihnime kocaman bir mezar açılırdı.
Kuantum dolanıklığı, birbirine zıt ama birbirinden haberdar olan iki eş parça.
''Babam dolanık, sen, ben, Kuten ve baban... Hepsi dolanık.'' Gözlerini yumdu ve birkaç saniye sonra geri açtığında mırıldandı. ''Biz dolaşığız.''
Kafamı deli gibi olumsuz anlamda salladığımda onun uzaklaşan bedenini fırsat bilerek sırtımı yaslı olduğu duvardan ayırarak işaret parmağımı ona salladım. ''Aklımla mı oynamaya çalışıyorsun, yine?''
Benim öfkeli tavrımın aksine kendisi oldukça sakindi.
''Hayır.'' Dedi net bir şekilde. ''Babam, baban ve Kuten bunu fark ettiğinde, baban durdurmak istedi. Bunu sende biliyorsun Vasmina... Mektubu okudun.''
Kaşlarım çatıldı. ''Sen... Sen nasıl?''
''Babam bu olayı işin sonuna kadar saklamayı tercih edecekti. Ben ise bunu bozdum.'' Ayakta dikilmiş öylece ona bakıyorken sırtını bana dönerek az önce kalktığı berjere oturdu. Dirseklerini dizinin üstüne yasladı ve ellerini çenesinin altında birleştirdi. ''Senin Alt'ı bulmanı isteyen bendim, Valzekan ise seve seve yaptı.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CÜRETKAR ~ SONSUZU YAŞAMAK | +18
Novela JuvenilGözlerim bağlı, göğüslerim onun gözleri önüne serili öylece uzanıyordum. Isırmaktan kan kırmızısını aratmayan dudaklarımı araladım. ''Bant?'' sesim içime kaçmış gibiydi, beni duyduğundan bile şüpheliydim. ''Göğüslerinin üzerini bantlamamı mı isti...