Beni wattpad üzerinden takibe almayı unutmayın! ❤
Arkadaşlarınıza da silah zoruyla okutmayı unutmayın (el sıkışma emojisi)
OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM, CİMRİLİK YAPMAYIN. BİR DE 50. BÖLÜME KADAR HER HAFTA PAZAR GÜNÜ BÖLÜM GELECEKTİR <3
İyi okumalar... <3
🌙
42. HİLEKAR DOKUNUŞLAR
Kütle çekim kanununa göre iki cismin kütlelerinin çarpımı, iki cismin uzaklıklarının karesiyle ters orantılıydı.
Bu yasanın bir benzeri de iki yüklü parçacığın birbirine uyguladığı elektrik alanı hesaplarken kullanılırdı. Yükler çarpımının, uzaklığın karesine oranı.
Ve uzaklık arttıkça yüklerin ve cisimlerin birbirine uyguladığı elektrik alan ve kütle çekim azalırdı.
Zenbar ve ben. İki farklı yük veya iki farklı kütleydik. Aramızdaki mesafe ne kadar artarsa artsın bu birbirimize uyguladığımız çekimi zayıflatmaya yetmiyordu.
Aksine katlanıyordu.
Kalp, duygular... Fizik kanunlarını aşabilecek tek şeydi.
Koyu zihin, koyu hisler...
Zenbar Elendes, o koyu bir adamdı.
Net, istediğini bilen ve dile getirmekten asla çekinmeyen, maddi ve manevi gücü olan ve zekasıyla başa çıkmakta zorlandığım adamdı.
Ve oldukça hilekar.
Kalın dudaklarından uzun bir nefes verdi, penceresi olmayan odanın beton duvarları bizi giderek birbirimize yaklaştırdı.
Elleri bacaklarımın üzerinden kayarak baldırıma kadar indi, bakışlarındaki alev benim dökeceğim bir bardak suyla sönmeyecek kadar güçlüydü.
Tıpkı cehennem çukuru gibi.
Kalçalarımın kenarından kaydırdığı ellerini belime çıkardı ve tüy kadar yumuşak dokunuşlarla ellerini düğmeme uzattı.
"İç çamaşırımı da çıkarman gerekecek," diye mırıldandığımda parmaklarını pantolonuma ve küloduma da geçirdi. "Ve merak etme... Bu sefer bantlamanı istemiyorum."
Homurdanırcasına güldü. "Ellerine kapatacak mısın?"
"Hayır, özellikle de sen dövmenin hatlarını bacak arama kadar uzattığında... Sana kolaylık olsun diye bacaklarımı daha aralayacağım."
Pantolonu ve iç çamaşırımı çıkarıp yere bıraktığında hafif yan dönerek bel kavsime elimi koydum.
"Buradan başla," parmaklarını açtım ve yıldırımı dağıttım. İşaret parmağım kalçama uzandı, sonrasında da yönümü ona dönüp bacaklarımı hafifçe araladığımda orta ve yüzük parmağımı bacaklarımın arasına doğru kaydırdım.
Vajinam gözlerinin önündeydi. Sıcak ve ıslaktım.
Bunu, onun da gördüğüne emindim.
"Ve burada bitir."
Bacaklarımı yavaşça kapatıp onun dövmeye başlaması için yan döndüğümde yatağın kenarına oturdu. Tenimi acelesizce temizledi. Gözlerim tek bir anı bir kaçırmamak için onun her zerresinde adım adım dolanıyorken o sessizce işini yapıyordu.
Şarjlı makineyi çalıştırıp etimi parmaklarının arasında gerdiğinde tenime temas eden iğneyle ilk başta istemsizce kasıldım. Ayaklarım onun bacaklarına değiyordu, bileği ve kolu bacağımın üzerindeydi ve sıcaklıklarımızı paylaşıyorduk.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
CÜRETKAR ~ SONSUZU YAŞAMAK | +18
Fiksi RemajaGözlerim bağlı, göğüslerim onun gözleri önüne serili öylece uzanıyordum. Isırmaktan kan kırmızısını aratmayan dudaklarımı araladım. ''Bant?'' sesim içime kaçmış gibiydi, beni duyduğundan bile şüpheliydim. ''Göğüslerinin üzerini bantlamamı mı isti...