7
ŞiddetJimin ellerinin karıncalandığını hissederken karşısındaki adamın varlığı beyninde şimşekler patlatıyordu. Çocukken annesine sarılmak için yalvardığı ve onun ittiği günler geçiyordu gözünden. Babası oğlunun suratına bile bakmaya tenezzül etmeden eve annesi ve kendisi varken kadın sokması. Öylesine bir tiksinti doğmuştu ki içine, yüzü dolan gözleriyle ekşidi. Jimin gözlerini kapatıp boğazındaki hissi yutkunarak yok etmeye çalıştı. Jeon ona seslenirken etrafındaki hiç bir sesi duymuyordu.
Gözlerini açtığı an karşısındaki adam ona ifadesizce bakıyordu. Sinirden tırnakları bastırdığı elini tahriş edip kanamasına sebep olmuştu. Babasının o iğrenç kıkırtısı kulağına dolduğunda hiç bu kadar öfkelendiğini hissetmemişti.
"oğlum."
Jimin onun ağzından çıkan o yalancı sıfatla sinirden gülüyorken derince iç çekti. Jungkook konuşurken ona doğru döndü.
"Jimin, hey ne oluyor güzelim iyi misin?"
Jimin ona doğru dönüp kıkırdarken işaret parmağını karşısındaki endişeli adama doğru savurdu.
"sonra konuşacağız Jeon, şimdi çalışanlarını al ve git."
Jungkook ne olduğunu anlamasa da adamlarına kafasıyla çıkmalarını söylemişti. Jimin'in babası da adamlarını odadan çıkartmıştı. Jeon, Jimin'i bırakmayarak odadan çıkmayı kesin bir dille red etmişti. Jimin içinde barındırdığı öfkenin boğazımdaki damarlardan ağzına çıktığını hissederken derince bir nefes alıp bir adım attı. Karşısındaki adam ona bakıyorken, o çok rahat bir tavırla yavaş adımlarla yürüyordu. Ceketini çıkartıp masaya bıraktı, aynı şekilde ellerindeki yüzükleri ve çantasını. O an her şey hazır olduğunda Jimin dakikalardır sıktığı yumruğu adamın suratına sert bir şekilde geçirdi.
Jungkook büyük adımlarıyla Jimin'e yaklaşıyorken aklında bir sürü soru vardı. Bu güzel varlığın nasıl bir kaç dakikada böylesine dağıldığını merak ediyordu, ama ilk olarak onu bu adamdan kurtarmak zorundaydı.
Adam sendeleyip yere düştüğünde Jimin kıkırtısıyla adamın büyük bedenini iki bacağının arasına alıp sert yumruklarını onun pis suratına sıralıyordu. İçindeki yıllardır biriktirdiği öfke ve güç adamın suratındaki kanlardan akıyordu. Jimin'in ağzından çıkan sözler ise yemeğe tuz biber nitelikteydi.
Jungkook onun peşinden gelip adamın üstündeki bedeni kaldırmaya çalışıyordu, ancak bu avukatın gücü öylesine fazla olmuştu ki hırsı ve öfkesi bir koruma kalkanı olmuş, Jeon'u engelliyordu.
"senin yüzünden! senin yüzünden annem sevmedi lan beni! kendinden 10 yaş küçük bir kadına tecavüz ettin orospu çocuğu. Bana oğlum demeye kalkışıyorsun piç, seni geberteceğim, bana ölmek için yalvaracaksın. Sen benim yaşamak istediğim her şeyi elimden aldın, annemi aldın, babadan beklediğim her şeyi aldın, küçük bir çocuğun düşünmemesi gerekecek şeyler düşündürttün! Orospularını benimle ve annemle aynı eve soktun! orospu çocuğu, senden nefret ediyorum. Şirketini alacağım elinden, her şeyi dar edeceğim sana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kill Me With Your Love
FanfictionPark Jimin kafasına savruk hayatında hiç bir şeye inanmayan biriydi, kendine düşkün, fazlaca akıllı, ve asiydi. Jeon Jungkook ise seri katil, fazlaca kurnaz akıllı bi' adamdı. Park Jimin, yıllardır Jeon Jungkook'a hayranlık ve aşk besleyen biriydi...