Message - Mesaj.

483 52 4
                                    

24
"Öldürdüm çiçeğimi, yaşatamadım."

Bölümü aşkım Denize moral olsun diye, ona hediye edicem

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölümü aşkım Denize moral olsun diye, ona hediye edicem. Umarım iyi oluruz sis. 💕🥺

Bir kaç cümle, sadece bir kaç kelime ve heceler bir insanın hayatını mahvetmeye bu derece yeterli olmamalıydı. Bir insanı üzmek için gerekli olan görmek ya da işitmek değildi, onu üzen şey ona hissettirdikleriydi. Jimin bir şey hissetmiyordu, korku yoktu. Gözleri donukça ekrana bakmıştı bir süre, sonra ise hiç bir şey olmamış gibi duşuna girmiş yeni evinde koltuğuna oturup sadece uyumaya çalışmıştı. Jungkook ise Jimin'in sakinliği ile geriliyordu. Kabuslarına giren o anlar gerçek olacak mıydı? Sarışını kaybetmeye hazır mıydı? Bunları yaşamaya hazır mıydı büyük olan? Josephine'nin varlığı bir bedene mi bağlıydı gerçekten?

Jimin o silahı istediğinde bunu hiç kullanmamasını dilemişti, ama tanrı yine dileklerini gerçekleştirmeyecek gibiydi. Gözlerini kapattığında bile o anı hayal edebiliyordu. Hayal etmek istemediği tek şey Jimin'in ölü bedeni olabilirdi. Her şeye katlanabilirdi, ama onun yokluğuna asla.

Jungkook'un ağır bedeni yavaşça Jimin'in oturduğu koltuğa adımladı. Kendini oraya bırakıp yavaşça kafasını kol koyma kısmına yasladı. Jimin dolu gözleri ile telefona bakıyor sadece anlamaya çalışıyordu. Jungkook kalktı o an, yanına yaklaştı. Hızlıca sarıldı ona, buna ikisinin de yaşamak kadar çok ihtiyacı vardı. Sadece sıkıca sarıldı. Jimin'in ağırlaşmış kafası Jungkook'un omuzuna düştüğü an, beynindeki düşünceler onu terk etmişti.

"Ne olacak Jungkook?"

"Hiç bir şey, hiç bir şey olmayacak. İyi olacağız, öğreneceğiz kim olduğunu."

Jimin'in karamsar düşünceleri Jungkook'a olan güvenini geçecek gibi duruyordu. Öyle ki içinde çok kötü bir his yeşereye başlamıştı bile. Jimin'in bacakları Jungkook'a sarılmış onu kaldırmasına izin vermişti. Yeni evlerindeki ilk günleri böyle olmamalıydı değil mi? Jungkook onu yavaş yavaş yatak odalarına çıkarmış yatağa bırakmıştı. Dudaklarını kalın dudaklara bastırıp uzun bir süre güven verircesine öpmüştü.

"Şirkete gidelim, Namjoon ve Jennie kim olduğunu hızlıca bulacaktır. Kim ve ne istediğini öğrenirsek her şeyi hallederiz minnie."

Jimin Jungkook'un ona taktığı yeni lakap ile bulundukları duruma tezat tebessüm etmişti. Yüzünde utangaç ve şirin bir tebessüm belirmişti. İki elini sevgilisinin yanaklarına koyup dudaklarını tekrar öptü, şu an bu zor durumun içinde olmasalar onunla deli gibi sevişmek istediği doğruydu.

Jimin yatakta biraz kaymış ve dikleşmişti. Jungkook onu izliyorken kafasını toplayıp konuşmuştu.

"şirkete gitmemiz gerek, hazırlan Jeon."

Kill Me With Your Love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin