Park Jimin kafasına savruk hayatında hiç bir şeye inanmayan biriydi, kendine düşkün, fazlaca akıllı, ve asiydi. Jeon Jungkook ise seri katil, fazlaca kurnaz akıllı bi' adamdı.
Park Jimin, yıllardır Jeon Jungkook'a hayranlık ve aşk besleyen biriydi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güzel gecenin ardından gözlerini ilk açan kişi Jungkook olmuştu. Normalde bu saatlerde sabah sporu için yataktan kalkması gerekiyorken bunu şimdilik boşvermişti. Tam karşısında bal rengi saçları ile sevgilisi yatıyorken sporu umursayamazdı. Elleri açıldı yavaşça. Kirpikleri titredi miniğinin. Sonra açtı gözlerini. Yeni doğmuş bir bebek gibiydi dışarıdan, etrafa bakınmış gözleri istediği kişiyi bulunca dudakları büyük bir gülümsemeye ev sahipliği yapmıştı. Gözleri yok olurcasına kısılmış bedeni sanki mıknatısmış gibi Jungkook'a çekilmişti. Jungkook ise yüzündeki ufak tebessüm ile sabah şımarıklığını üstünden atamayan evrenin en şirini olan bebeğine bakıyordu.
"Günaydın"
Jimin'in ince ve pütürlü sesi çıkınca Jungkook kıkırdamış saçlarını epey uzunca öpmüştü.
"günaydın bebeğim."
Jungkook'un tok ve kalın sesi hırıltılı çıkmış Jimin'in fazlasıyla hoşuna gitmişti.
"Bu gün sana bir süprizim var Jimin-ah."
Sarışın duyduğu cümle ile kaşları çatılmış küçük gülümsemesi suratında büyüyerek yayılmıştı.
"sürprizlere bayılırım, hemen gidelim."
Jungkook kafasını hızlıca olumsuz anlamda sallayıp yavaşça dikleşip ayağa kalktı. Çıplaklığını önemsemeden altına bir boxer gibi Jimin'in alnını uzanıp uzunca öpmüş ger çekilmişti.
"Olmaz, önce kahvaltı sonra sürpriz."
Mızmızlanmak için hazırlanıyorken Jungkook'un suratına siyah bornozunu fırlatması bir olmuştu. Jimin ayağa kalkıp üstüne siyah poları giyip yataktan inip hızlıca iç çamaşırını giymiş Jungkook'un omuzuna bir yumruk atıp yandan kalçasına bir tekme geçirmişti. Jungkook kahkahalar atıp kaçıyorken Jimin onu koşarak yakalamaya çalışıyordu. Aşağı indiğinde kendini salona atmış Jimin'i de peşinden koşturmuştu. Bahçenin açık kapısından bam içeri girince Jungkook onun arkasına geçmiş güya ondan koruma bekliyordu. O sırada Bam hızlıca Jimin'in yanına geçip havlayarak kuyruğu sallanıyorken Jimin'in etrafında dönmüştü.
"Ya bak oğlum bile biliyor kimin haklı olduğunu."
"Oğlumuz demek istedin herhalde güzelim."
Jimin kaşlarını çatmış kıkırdayıp kafasını inadına olumsuz anlamda sallayıp konuşmuştu.
