Park Jimin kafasına savruk hayatında hiç bir şeye inanmayan biriydi, kendine düşkün, fazlaca akıllı, ve asiydi. Jeon Jungkook ise seri katil, fazlaca kurnaz akıllı bi' adamdı.
Park Jimin, yıllardır Jeon Jungkook'a hayranlık ve aşk besleyen biriydi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu bölümü panoma '❤️' atıp beni aşırı duygulandıran yazarıma adıyorum uno_magnolia
2 hafta sonra
"Jungkook uyan artık!"
Saatlerdir mutfaktaydım, nişanlıma güzel bir kahvaltı hazırlayıp şu klasik dizi sahnelerini yapmaya çalışıyordum. Jeon Jungkook'un uykusu bu işin içine ediyordu tabii ki. Adam öküz gibi uyuyor aaa! Elimdeki çaydanlığı yemek masasına bırakıp koşarak merdivenleri çıktım. Yatak odamıza girip beyaz çarşaflar içinde yarı çıplak uyuyan sevgilimi görmüştüm. Üstüne bir anda atlayıp saçlarını öptüm.
"Uyaaaannn!"
Jungkook kafasını hafifçe kaldırıp etrafına bakındığında beni görüp gülmeye başlamıştı. bir anda beni altına alıp kollarımı tuttuğunda neye uğradığımı şaşırmıştım.
"Nişanlını böyle mi kaldıracaksın Jeon Jimin?"
Kaşlarımı çatıp hemen kendimi savundum.
"Nişanlım da saatlerdir uyuyor, hemde ben ona kahvaltı hazırlamışken."
Beni baştan aşağı hiç utanmadan süzüp ıslık çalmaya başlamıştı. Koca bir kahkaha atıp koşup ona sıkıca sarıldım. Kucağına çocuk gibi tırmanıp dudaklarına ufak bir öpücük bırakmıştım.
Size her şeyi baştan anlatsam iyi olacak gibi. Ben hastaneden çıktıktan sonra hemen evimize gelmiş özlem gidermiştik. Daha sonra evi temizlemiştim açıkçası, çünkü dağınıktı. Sonra şirkete gitmiş ve oraları da düzene sokmuştuk tekrar. Jungkook bir iki ay çalışmamın iyi olduğunu söyleyince ne kadar karakterime ters olsa da kabul etmiştim, çünkü gerçekten çok yorgun hissediyordum. Jungkook akşam 8-9 gibi gelirdi eve o eve gelince de sürekli keyifli anlamız olurdu. Birlikte her akşam film izlerdik. Balkondaki jakuzide birbirimize sarılıp öpüşürdük. Kahve ve çay tarifleri deneyip beğendiklerimizi buzdolabına yapıştırırdık. Jungkook akşam yemeklerini yapardı bende kahvaltıları. Bir hafta sonra da evleniyorduk, yani günümüze karar verebilmiştik. Ama sorun bana hala ne giyeceğimi biliyor muyum diye? hayır bilmiyordum. Bugün düğünümüzü yapacağımız saraya gidip kontrol edecektik sonra da lüks bir markanın mağazasına gidip kıyafetlerimize karar verecektik.
Jungkook benimle çok ilgileniyordu, hatta bana tapıyordu. Bende ona tapıyordum, sevgilime çok aşıktım işte. Jungkook beni kucağında sıkıca tutmuş merdivenleri öyle inmişti. Ona güveniyordum, nişanlım asla beni düşürmezdi.
