Park Jimin kafasına savruk hayatında hiç bir şeye inanmayan biriydi, kendine düşkün, fazlaca akıllı, ve asiydi. Jeon Jungkook ise seri katil, fazlaca kurnaz akıllı bi' adamdı.
Park Jimin, yıllardır Jeon Jungkook'a hayranlık ve aşk besleyen biriydi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ölüm, bir yalan gibi yaşayanın ağzında sakız oluyordu. Ancak ölüm, var olan en büyük ve en acı gerçektir. Ölümün var olduğu yaşamın, en büyük korkusu ölümken, bu korkuyu hiç bir yaşayan bilmez. Ölüm yaşanır mı? olunur mu? beden yaşarken ruh ölür mü? Beden ölmüşken ruh yaşar mı? Tanrının verdiği bedeni yaşatırken ruhunun gittiği son yolculuğu anlayabilir misin? Ölümde duygu var mıdır? Ölmek sen olmuşken, duyguların var mıdır? Mesela var mı aşk? Var mı üzüntü? Var mı öfken? Var mı bazı kışlar? Var mı cıvıl cıvıl ilkbaharlar. Sadece yanan ahşap evler ve kalbini dolduram bomboş hissizliğin hissi var mı? Aşık olur musun ölüm? Ölüm yaşama aşık olur mu? Beyaz Siyaha karışır mı? Umutsuzluğunu kapatabilir miyim umudumla? Kaybettiklerini kazandıklarımla verebilir miyim sana? Sen misin en siyah olan? Ölüm bu adam mı yoksa? Ruhun ölüyorken bedenini yaşatan sensin, bilmezsin sen beni. Can çekişen ruhumu bilmezsin, beni bembeyaz görürsün sen, anlamazsın siyah olduğumu. Ben bir Mayıs yağmuruyum ölümüm, ben sıcak gözüküp hasta eden soğuk bir yağmurum. Uyumadan üstüne çöken korkuyum ben, beynine yerleşen bir intihar düşüncesiyim ben. Anlamazsın sen beni, anlayamazsın. Ben aynayım ölüm, sen bana baktığında sende ölürsün. Anlamazsın, öldüğünü de anlamazsın. Yaşam bazı romanlarda basit kelimeler arasında kalırken, ölüm herkesin ağzında. Her acının sonunda ölüm varken, her an ağzında bu 'ölüm' vardı yaşamın. Derdin kendine ölüm diye, ben demem sana ölüm diye, en çok yaşayan sensin. Yanan evinde kül olup tekrar doğan bir anka kuşu gibiydin yaşamım, ölümü hisseden, ama dipdiri olan siyah bir yaşamdın sen.
Jimin dün gece sarhoş olmuş, ve gerçekten kendini kaybetmişti. Jungkook ise filmlerdeki beyaz atlı prens gibi kurtarmıştı onu. Ancak Tae'den yiyeceği güzel bir fırça vardı, zira en yakın arkadaşı onu düşünmek zorundaydı.
"Jimin uyan artık"
Jimin kafasında bağıran arkadaşına, yattığı yastığı atıp kafasına çekti yorganını. Tae yediği yastıkla sarsılırken kendine gelip bedenini hızla Jimin'in yorganla kaplı bedeninin üstüne attı.
"ya uyan! çok acil uyanmalısın! Jeon'un İnstagram hesabını buldum hayvan!"
Jimin duyduklarıyla kolları ile Tae'yi atıp yorganı üstünden attı. Tae yere kapaklanırken Jimin de hızla kalkıp Tae'nin yanına geldi.
"nasıl buldun lan?! göster!"
Taehyung kafasını tutarak ayağa kalkıp telefonunu cebine attı.
"odanı topla, kahvaltını yap, sonra göstereceğim."
Jimin kaşları çatık ve yeni uyandığı belli olan ifadesiyle, Tae'ye bakarken Taehyung canını kurtarmak amaçlı hızlı adımlarla odadan uzaklaştı.
